Bir savas romani olarak daha once Canakkale Mahserini okumaya calismistim.Ancak o kadar cok konu butunlugunden cikilmisti ki kitabi yarim birakmak zorunda kaldim.bu benim ikinci savas romanim diyebilirim.yine konu butunlugunun saglanamamasindan dolayi,kitaptan fazla etkilendigimi soyleyemem.
Şiirle aram iyi değildir.Nazım Hikmeti de uzun zamandır merak ediyordum.Sonradan öğrendim ki yazdığı bir kaç roman varmış.Bunlardan ilki olan Kan Konuşmaz ı okudum.Çok büyük beklentiye girilmeden okunacak bir roman bence.Ağır bir kitaptan sonra dinlendirici niyetiyle okunulursa istenilen etkiyi sağlıycaktır
Klasikler nedense hiç okumadığım bir türdü.İsminden midir, çok eskileri anlatıyor diye midir bilmem, hep uzak durduğum roman türü olmuştur. Ancak Oblomov,Dorian Gray'in portresi ve Martin Eden bu sabit fikrimi yenmemde bana yardımcı oldular. Özellikle Oblomov ' u İletişimden okumanızı tavsiye ederim.
Artık Fransız Edebiyatına uzak durmaya karar verdim.Bundan önce Kirpinin Zarafetini okumaya çalıştım ama aynı kültürü paylaşmadığımızı bir kez daha anladım.
Gayet güzel fikirler barındıran bir çalışma.Bir çok konuda fikirlerimi iyi yönde değiştirdiğini söyleyebilirim