Yazarın Türkçeye hakimiyeti takdir edilesi olmakla beraber olay örgüsü aşırı sıkıcı bir roman. Karakterlerin sevimsizliği de cabası.
Yazar ne yazık ki bu romanda serinin ilk kitabındaki zekice kurguyu oluşturamamış. Bazı şeyler havada kalmış (SPOILER Hacer'in durup dururken Vedat'ın koynuna girmesi mesela; bana sonunda Davut-Hacer kardeşlerde bir çapanoğlu çıkacak dedirtmişti, hiç alakası yokmuş... Ya da imamın zengin aileye beslediği düşmanlığın sebebi... Hayalet hikayesi de metafizik güçlere bağlanınca bir hayli hayalkırıklığı oldu SPOILER BİTTİ) İlk kitapta beni o kadar da rahatsız etmeyen, sonuna geldiğinizde başını unutuuğunuz uzun cümleler de burada içime hafakanlar bastırdı; yazar zayıf kalan hikâyeyi süslemek için romanı adeta laf kalabalığına boğmuş... Vedat-Tefo ikilisini eğlenceli bulmuştum, tüm seriyi okumayı planlıyordum ancak ne yazık ki bu kitapla birlikte fikrim değişti.
Agatha Christie'nin başarılı romanlarından biri. Aslında ilk 100 sayfa çok akmıyor; cinayetin klişe biçimde çözümleneceğini düşünüyorsunuz, fakat roman çok ilginç sonuçlanıyor. Yine de (belki de uzatmamak adına) katilin belli olmasının ardından her karaktere yeterince yer verilmemiş; bazı çiftlerin durumu muallakta kalmış. Ya da Christie'nin bazı ipuçlarını sakladığı (ya da son anda belirttiği) eleştirisi getirilebilir. Ancak kanımca yine de son 70 sayfayı soluksuz okutması sebebiyle oldukça başarılı.