metastatic, 124 adet değerlendirme yapmış.  (10/18)
Kayı- 1
Kayı- 1

9

Ahmet Hoca'yı televizyon programlarında tanıdım. Üslubu ve anlatım tarzı çok hoşuma gitti. Kayı Serisini görüncede hemen alıp okumak istemiştim ama gittiğim kitapçılarda bir türlü bu seriyi bulamadım. Okumak şimdiye kısmet oldu. Kitap tam beklediğim gibi. Ahmet Hoca olayları birçok kaynağın süzgecinden geçirerek okunabilecek en sade haliyle okuyucuya sunmuş. Tarih okumayı sevmeyenlerin bile okumaktan sıkılmayacağı bir kitap olmuş. Eksik olan taraflar ise teferruatlar bence. Konular daha geniş kapsamlı anlatılsa daha hoş olabilirdi. Birde Türkiye'de tarih kitaplarında yapılan bir hata var; görsellik. Yani okuyucu bir sayfada mesela bir savaşı okuyorsa yan tarafta bununla ilgili harita,portre..vs gibi görsellikler kullanılabilinir. Bu çokta hoş olur. Kısaca yorumum; hızla serinin ikinci kitabına geçiyorum :)

Mehmed Akif
Mehmed Akif

8

Yazar Mithat Bey ne de güzel anlatmış Akif'i ; "Mehmet Akif "Mehmet Akif" olduğunu bilmeyecek kadar sade adamdı." Bu kitap için biyografi tanımı yapmak bence haksızlık olur. Mithat Bey merhum Mehmet Akif ile olan hatıralarını oldukça çok bir dille kaleme almış. Zaman zaman gerçekten gözlerim doldu. Mesela; "Fakat, nihayet bir gün, ona anlatamayacağım elim tesadüflerin karşısında kaldım: Akif, benim aynı ayın aynı gününde, benim bir zamanlar oturduğum Mısır apartmanında, benim yatak odamda, benim yattığım odada ölüyordu." gibi.. Bazı yerlerdeki tespitlere ise hayran kaldım.. Mesela "Akif, Aruz'un Mimar Sinan'ıdır. " gibi.. Bazende Akif'in beyitlerine tebessüm ettim; "Sessiz yaşadım, kim beni nereden bilecektir!" Bunlar kitaptaki hoş tatlardan bir kaç örnekti. Olumsuz gördüğüm ya da beklentilerimi elde edemediğim kısımlar ise şöyle; Kitaptaki bazı dip notlar doğrusu sıkıcı geldi bana. Ben Tevfik Fikret ile Akif'in çekişmesi daha detaylı anlatır diye umuyordum, umduğum olmadı. Akif'in İstiklal Marşını ve Çanakkale Şehitlerine şiirinin kaleme alınma süreçleride merak ettiğim konulardı ama onlarda fazla teferruatlı anlatılmamış.. Kısaca yorumum budur :)

Trabzon Meb`usu Şehid-i Muazzez Ali Şükrü Bey
Trabzon Meb`usu Şehid-i Muazzez Ali Şükrü Bey

7

Ali Şükrü gerçek anlamda bir vatanperver ve Meclisin ikinci grubunun önde gelenlerindendi. 27 Mart 1923 günü Topal Osman ve adamları tarafından boğdurulup öldürüldü. Cesedi 2 gün sonra Çankaya köşkü yakınlarında alelacele gömülü şekilde bulundu. Bu kitapla Lozan Konferansının en hararetli zamanlarında işlenen bu siyasi cinayetin üstündeki perdeyi aralayacak ve merhum Ali Şükrü Bey'i daha yakından tanıyacaksınız.. Bunlar kitap hakkındaki olumlu görüşlerim.. Olumsuz görüşlerim ise kitapta yer yer ağdalı Türkçe kullanılmış ve bu konuda sadeleştirilme bazı yerlerde unutulmuş. Bu kitabın bazı yerlerinde okuyucuyu sıkabilir. Hele ki belge niteliğinde olan beyantların sadeleştirilmeden verilmesi açık söylemek gerekirse beni yordu.. Ali Şükrü Bey benim tarih sayfalarında merak ettiğim bir şahsiyet olmuştur hep..Bu yüzden imkan buldukça başka kaynaklardan da kendisi hakkında malumat almak istiyorum. Siyasi Tarih sevenlere bu kitabı tavsiye ederim..

Padişah Anneleri
Padişah Anneleri

7

Osmanlı'da geri plandaymış gibi görünen aslında hiçte geri planda olmayan Osmanlı Sultanlarının hayatlarına kısa kısa değinilmiş hoş bir kitap. Tarih meraklılarına tavsiye ederim..

Bir Şehid Sultan Abdülaziz Han
Bir Şehid Sultan Abdülaziz Han

7

Akademik araştırmalardan ve detaylı anlatımlardan hoşlanmayanlar için tavsiye edebileceğim bir kitap. Abdülaziz Han'ın tahtan indirilişini ve şehit edilmesi yorucu olmayan bir dil ile anlatılmış. Kitapta eksi olarak yorumlayacağım noktalar bazı olayların 3 hatta 4 defa tekrarlanarak anlatılması ve bazı yerlerde (Özellikle son bölümdeki mektup) sadeleştirilmeye gidilmemesi. Tarihimizde darbe hastalığı vuku bulduğu dönemlerden biri 30 Mayıs 1876 yılı..Kitabı okurken tarihin nasıl tekerrür ettiğine ve Çekres Hasan'ın kahramanlığına tanık olacaksınız..

Demokratlar Tek Parti Devrinden 27 Mayıs İhtilali'ne
Demokratlar Tek Parti Devrinden 27 Mayıs İhtilali'ne

3

DP dönemi ile ilgili pek çok kitap okudum. Araştırmalar, makaleler, hatıratlar..vs Bu kitabı daha çok Tarık Güryay'ın hatıratına benzetiyorum. Refik Bey DP'nin kurucularındandır evet, Meclis Reisliği yapmıştır evet, ama burada Refik Koraltan anılarında olayları öyle farklı lanse ediyor ki, sanki Bayar ve Menderes'i ikinci adam pozisyonuna koyuyor. Refik Koraltan'ın hatıratı ilk Yassıada Mahkemelerinde gün ışığına çıktı. Aslında hatırat yazdığı biliniyordu ama ilk kez orada okundu. Ethem Menderes'in ve Refik Koraltan'ın kaleme aldıkları hatıratları Menderes'i zor durumda bırakmıştı. Hatta pek çok DP'li de bu yüzden hatırat sahiplerine kırgın ve kızgındı o dönem için. Velhasıl benim merak ettiğim hatırat aslında mahkemede okunan hatıratlardı. Bunu kitapta göremedim. Refik Koraltan'ın kaleme aldığı ve Kamil Maman'ın derlediği bu kitap Refik Bey'in fazlaca lehine olmuş. Hatırattır öyle olması gerekir zaten diyebilirsiniz ama anlatılan olaylarda tutarsızlar mevcut. Bunu detaylandırarak yorumumla sıkmak istemiyorum kimseyi. Ama ben Refik Koraltan'dan çok Ethem Menderes'in kitabının yazılmasını ve araştırılmasını isterdim. Hülasa kitap DP dönemi ile ilgili çokta bilinmeyen şeyleri anlatmıyor ama kitabın sonundaki ekonomik gelişim verileri hoş olmuş.

İstiklal Mahkemeleri ve Sivas'ta Şapka İnkılâbı Duruşmaları
İstiklal Mahkemeleri ve Sivas'ta Şapka İnkılâbı Duruşmaları

7

Kitap aslında İstiklal Mahkemeleri konusuna merak salan okuyucular için aperatif bir lezzette. Kitap iki kısım olarak değerlendirilebilinir. İlki;1920-1927 yıllarında görev yapan mahkemenin zaman içinde misyonunun ve görevlerinin nasıl değiştiğinin kronolojik anlatımı, ikincisi ise Sivas'ta bir duvara yapıştırılan hezeyanname(Şapka Kanunu eleştiren bildiri) ile başlayan mahkeme sürecinin anlatımı.. İkinci kısım biraz okuyucuyu yorabilir. Ama birinci kısım İstiklal Mahkemelerinin özeti niteliğinde, bu yüzden hoş olmuş.