Ne kadar önce okuduğumu bile unuttuğum bir kitap.Oldukça sade bir dille kaleme alınmış.Herkesin rahatlıkla okuyabileceği bir kitap.

Mustafa Armağan'ın okuduğum ilk kitabı.Aslında kitabın ismine baktığımda tarihi roman bekliyordum.Öyle değil.Bu yüzden kitabın ismi kimseyi yanıltmasın.Kitap daha çok Abdülhamid Han hakkında merak ve iddia edilen konuları küçük başlıklarla anlatıyor.Bu cümlemde kimseyi yanıltmasın.Çünkü bu küçük başlıklar çeşitli kaynaklar araştırılarak ve deyim yerindeyse damıtılarak okuyucuya sunulmuş durumda.Bu yüzdende eser herkesin rahatlıkla okuyabileceği bir kitaba bürünmüş.

Okuyup unuttuğum kitaplardan biridir. Okumamda kısa sürmüştü. Sürükleyici değildi. Kitaptan aklıma kalanlar muz ağaçlarından nasıl ses çıktığı ve Jetawi yokuşu.. Diğer tüm hikaye aklımdan uçmuş gitmiş..

Aslında bu kitabın 3.cildi olmalıymış dedim kitabı bitirdiğimde.Mükerrem Sarol Adnan Menderes ile olan 15 yıllık dostluğunun inişli çıkışlı zamanlarını anlatmış.Olayı 27 Mayıs 1960'a kadar getirmiş ama orada bırakmış.Mükerrem Sarol'dan Yassıada'daki hatıralarını ve dava sürecini okumak isterdim.

Bu tür kitapların maalesef yeni basımları yok.O yüzdende temin etmek oldukça zor.Ben bu kitabı internet üzerinden temin ettim.1983 tarihinde basılmış.Takdir ederseniz ki okuduğum kitabı benden önce okuyan ya da okuyanlar mevcuttur. Mükerrem Sarol Adnan Menderes'in en yakınında bulanan kişilerden biri.Adnan Menderes'e bakanlık yapmış,arkadaşlık yapmış,ahbaplık yapmış..Yaşadığı dönemi oldukça detaylı anlatmış.Kitabı kaleme aldığında zannediyorum ki 73 yaş civarındaydı.Doğal olarak anlattığı olaylardaki kişilerin pek çoğu vefat etmiş.Vefat edenleri de sürekli rahmet anmış.Kitabı okurken "Falan çok iyiydi Allah rahmet eylesin,filanca çok cana yakındı mekanı cennet olsun,rahmetli şöyleydi...vs" şeklinde peşpeşe cümleler okudum.Tabi insan okuduğu kitabın yazarını ölmüş olarak hayal edemiyor.En azından ben edemiyorum.Benim gözümde yazar hep kanlı canlı bir vaziyette oluyor.Mükerrem Sarol arkadaşlarını rahmetle anarken sayfa bitti,sayfayı çevirdim.Kitabın arasında bir gazete küpürü gördüm.Baktım Mükerrem Sarol'a ait.Vefat etmiş.Beyninden ameliyat olduktan sonra yoğun bakımda hayatını kaybetmiş.84 yaşındaymış.Bir an sendeledim.çok tuhaf oldum.Okuduğum cümlelerin sahibi ölmüştü.Bilmiyorum bunu niye anlattım.Anlatmadım aslında yazdım.Yazdım belki günün birinde hatırlarım.. Kitaba gelince..Menderes dönemini oldukça detaylı anlatıyor.Şuanda da 2.cildine başladım kitabın.Tavsiye olunur..

Kitap aslında 3 bölümden oluşuyor.1.bölüm kitabın adından da anlaşılacağı üzere Menderes'in zehirlendiğine dair iddia ve belgeler üzerine kurulmuş.2.bölüm ise Menderes'in son saatlerinde odada ki ses kayıt cihazının kayda aldığı konuşmaların metnini içeriyor.İşte burası çok önemli.Eğer Menderes dönemini merak ediyorsanız ve inceliyorsanız, o vakit Yassıada koğuşlara ve odalara konan ses kayıt cihazlarını mutlaka bir yerlerde okursunuz.Bende okudum.Hatta Yassıada komuta Tarık Güryay'ın "Bir İktidar Yargılanıyor" kitabını okuyunca,o kayıtların bir metin halinde olduğunu gördüm.Araştırdım.Bu metinlerin Nazlı Hanımın kocası Kemal Ilıcak'a satıldığını öğrendim.İşte bu kitabın 2.bölümü bu kayıtlardan oluşuyor.Menderes'in son saatlerinde bile nasıl zulme uğradığı anlatılıyor.3 bölüm demiştik kitap.Son bölümde Menderes'in arkadaşları veyahut tanıdıklarıyla yapılan röportaj kısmından oluşmakta. Yorumum;eğer Menderes veya Yassıada dönemlerini inceliyorsanız mutlaka okumanız gereken bir kitap.

RTE'ın gençlik yıllarından itibaren anlatan ve yer yer hatıralara yer veren bir kitap.Bu kitabı okudukça RTE'ın liderlik kaderinin nasıl çizildiğini göreceksiniz.Hayatta olan kişilerin biyografisini okumak pek tarzım değil ama bu kitaptan gerçekten keyif aldığımı söyleyebilirim.Kitabı eleştirebileceğim tek nokta bazı yerlerde fazlaca subjektif davranılması.