metastatic, 124 adet değerlendirme yapmış.  (8/18)
Şeyh Said Bir Dönemin Siyasi Anatomisi
Şeyh Said Bir Dönemin Siyasi Anatomisi

8

Bahadır Bey kitabının temelini aslında kendi "Şeyh Said Hikayesinden" ziyade bugüne kadar yazılmış ve kaynak diye gösterilen "Şeyh Said" kitaplarındaki tezleri çürütme üzerine oturtturmuş. Bunda da oldukça başarılı olduğunu söyleyebilirim. Hatta o kadar başarılı ki Kürt ve Türk ulusalcılarının iddialarını birbiriyle çürütebilmiş. Fakat ben yazarın kendi kronolojisiyle bu eseri kaleme almasını dilerdim. Yazım dili biraz daha sadeleştirilmiş olsaydı demeden yorumumu bitirmeyeyim :)

Vatan Cephesi Davası / Yassıada Zabıtları VI
Vatan Cephesi Davası / Yassıada Zabıtları VI

9

Yassıada mahkemesesinin pardon tiyatrosunun Vatan Cephesi perdesine hoş geldiniz. Adaletin ruhuna rahmet okutan bir Başsavcı ve onun saz arkadaşları olan Divan üyelerinin komedisini bu kitapta göreceksiniz. Tavsiye olunur..

Aliya Okumaları-İslam Deklarasyonu
Aliya Okumaları-İslam Deklarasyonu

9

Aliya Bige Kral.. Bu ismi sonuna kadar hakediyor. Bilge Kral'a bu kitapta bir kez daha hayran oldum.. Kendimi sorguladım.. Kesinlikle tavsiye olunacak bir kitap. Emeğe geçenlere teşekkürler.. 10 Puanımı Aliya'nın kendi kitabına saklıyorum bu arada :)

Türk Demokrasi Tarihinde Vatan Cephesi
Türk Demokrasi Tarihinde Vatan Cephesi

8

Kitabı aslında "vatan cephesine farklı bir bakış" cümlesine bakarak aldım. Umduğum buldum mu? Çoğu kez evet diyebilirim. Vatan Cephesi için aklımda olan iki kitaptan biriydi. Diğeri "Yassıada Zabıtları Vatan Cephesi" idi. Kitap Türkiye'nin hatta Osmanlı'nın demokrasi tarihinden itibaren tarihimizdeki demokrasi gelişimini ve kutuplaşmaları ele alarak başlıyor. Mustafa Kemal ve İnönü derken çoklu parti sistemimize değiniliyor. Buraya kadar kitabın akademik bir dille yazıldığını ve bitaraf olunacağını tahmin etmiştim ama bazı noktalarda bunları göremedim. Benim naçizane yazara katılmadığım konular var. Mesela İnönü'nün çoklu parti sistemine girişi bir destansı geldi bana. Halbuki mevcut şartlarda Türkiye ekonomik olarak bir buhranda ve Rus tehdiddi altındaydı. BM şemsiyesinin altına girmesi için Türkiye'nin biraz terlemesi gerekiyordu. 1946 San Fransisko konferasında dikta ve tek adam rejimi benimsenmiyor, aksine demokratik rejim övülüyordu. Türkiye San Fransisko kararlarından sonra apar topar çoklu partiye dönüş yaptı. Yaptı çünkü yapmasaydı Rus tehdidi zirveye çıkacaktı. Burada yazarla aynı fikirde değilim. Gelelim 2. ayrı düştüğüm noktaya. 1957 seçimlerinde sayım konusunda bir hile yoktur. Bu konuda çok durdu yazar ama 1946 seçimlerinin fecaat olduğunu üstün körü geçti. Halbuki "açık oy gizli tasnif" Türk demokrasi tarihinin yüz karası bir olayıdır. 57 seçimlerinde radyonun erken sonuçları açıklamasının bir hile olduğu belirtiliyor. Halbuki seçime katılım oranına bakılırsa %75 gibi düşük bir oran görülecektir. Bu radyodan sonuçların açıklanması belkide DP aleyhinde cereyen etti. Bunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Yazar Yassıada duruşmalarını fevkalede güzel analiz etmiş ve okuruna sunmuş. Bu kısma hayran kaldım. Birde Eti Ocağı olayı var ki müthiş vizyon. Bunuda yazar sayesinde öğrendim. Genel itibariyle okumaktan zevk aldığım bir eser olmuş.

Yassıada, Menderes ve Muhafızları
Yassıada, Menderes ve Muhafızları

6

Kitabın yazarı Mehmet Bey Yassıada'da muhafızlık yapmış subaylardan. Kitabın girişinde günlüğünü yazarken tarafsız olamadığını, günün şartlarından etkilendiğini yazıyor. Ama bu tarafgirliğine bence günlüklerden sonraki güncel açıklamalarında da devam ediyor. Mesela Yassıada Komutanını her olayına neredeyse şahit gösteriyor. Hani Tarık Güryay'ın mahkeme salonuna kurdurttuğu özel masasının fotoğrafını görmesek, diğer hatıratları okumasak Tarık Güryay'ın melek gibi bir gardiyan olduğunu sanacağız. Yazar Mithat Perin ve Nazlı Ilıcak'ın yazdıklarını Tarık Güryay'ın yazdıklarıyla çürütmek istemiş ama Tarık Güryay'ın kitabına cevap veren Nusret Kirişçioğlu'nun kitabını es geçmiş. Menderes'in intihar ettiğini söylüyor ama ben zehirlendiği kanısındayım. Bunun için çokça uzun yazardım ama vakit almak istemiyorum. Kitaba neden 6 puan verdim. Çünkü çekilen gizli fotoğraf bence çok büyük başarı. Günlük dediklerimiz zaten hissi olur. Ama tutulabilmesi ve bunu gelecek adına yapılması bence olumlu. O dönemi merak edenler okusun diyebilirim. Ama bu kitap o Yassıada'yı anlamak için sadece aperatif. Keyifli okumalar :)

6-7 Eylül Olayları Davası/Yassıada Zabıtları-II
6-7 Eylül Olayları Davası/Yassıada Zabıtları-II

9

Daha öncede Bebek Davası ve Örtülü Ödenek Davalarınında zabıtlarını okumuştum. Yine aynı şeyi söyleyeceğim; Bu tür tarihi kitaplarda görseller bence çok önemli. Keşke görsel kullanılsaymış. Kitap bence üçe bölünebilirmiş. Savunmanın ve müddeiumuminin dosyaya koydukları belgelere keşke yer verilseymişte kita üçe ayrılsaymış. Gelelim izlenimime; Bu kitabı okuyunca kendimi Yassıada'daki mahkemenin(?) salonundaymışım gibi hissettim. Sayfaları çevirdikçe yalancı şahitlere hayret ediyor, ifadeler içinde mübayenetler görüyor, müddeiumuminin sokak ağzına şahit oluyor ve sözde mahkeme reisinin ne denli taraflı davrandığını görüyorsunuz. Düzmece bir mahkemenin zabıtlarını okudum. Bir sonrakinde hangi zabıtları okurum bende merak ediyorum :)

Örtülü Ödenek Davası / Yassıada Zabıtları -1
Örtülü Ödenek Davası / Yassıada Zabıtları -1

9

Bebek Davası Zabıtları kitabında keşke resimlerde olsaymış demiştim. Bu kez dahada açıyorum. Keşke daha fazla görsel olsaymış. Menderes'in avukatının mahkemeye sunduğu 40 sayfalık raporu merak ediyorum. Keşke bu kitap iki cilt olsaydı da onlarada yer verilseydi.