Melanie Milburne'en Düşman Aşıklar romanini cok severek okudum. Daha önce diger ikizi Gisele'nin hikayesini okumustum ve onun sevgilisinden ayrılmasina istemeden sebep olan Sienna ailenin kara koyunu idi. Annesi Giselayi baska bir aileye evlatlik verip Siennayi yaninda tutmustu. Skandal seks kasetinden sonra kendinden oldukca büyük bir adamla evlenerek mazbut bir yasam sürmüstü ama kocasinın ölümünden sonra eline pek bir sey kalmamisti. Para tam da bittigi sırada ona cok tuhaf bir miras kaldigini ogrenir. Kendisine kalan mirasi alabilmesi icin Mirasi birakan Guido Ferrentenin oglu Andreas ile en az altı ay evli kalma kosulu vardi. Andreas tam da başkasi ile evlenmek üzere iken bu sart cok canıni sıkmıstı. Ama kalan satonun baska birinin eline gecmemesi icin yerine getirmesi gerekiyordu. Bu skandal kadinla evlenmek fikrine bile katlanamiyordu o yüzden babasina cok kızgıni. Sienna icinde durum farkli degildi.Ama o parayada ihtiyaci vardi. Güzel bir hikayedi.
Bazı yaraların tedavisi uzun sürer...Veya bazı yarlar iyileşmez.. Bu hikaye için oldukça uygun bir söz....Oldukça düşündürücü bir hikaye idi...Yazarı ilk defa okuyorum kalemini sevdim..Kadın karakter Carlie bazen beni sinir etti..Ama onun durumundaki ruhu yaralı bir kadının yapacağı türden şeydi bu.. Evde kalmış kız kurusu görünümlü orta yaş öğretmenlerne benzeyen Carlie'nin bu görüntüsü düzmece idi.. Başından çok kötü bir evlilik tecrübesi geçirmiş olan Carlie'nin kadınlık özgüveni eski kocası tarafından sıfıra indirilmişti..Kendisini kat kat elbiselerin ardına saklayıp yaşamına öyle devam edebiliyordu...Bir daha böyle yaralanmayı göze alamazdı..Bu yakın arkadaşı Brenda'yı üzüyordu..Sonunda Carlie'yi ikna edip bir maskeli davete katılmasına ikna etmesi ile olaylar zinciri başlamış oldu.. Ordada Brenda'nın kayın biraderi Tyler Ramsey ile tanıştı..Kendisi olmayan kıyafetlerle Carlie ve Tyler arasında müthiş bir birliktelik yaşanır..Fakat Carlie gizemli bir şekilde ortadan kaybolur.. Tyler o geceden sonra her yerde Carlie'yi gizemli cariyesini arar..Bunu yengesi Brenda'ya sorsa da kimliğini saklamakta kararlı olan Carlie'ye söz vermiş olan Brenda kim olduğunu söylemez.. Aslında Carlie ve Tyler birbirleini tanıdık da olsa birbirleri ile selamdan öte samimiyetleri olmamamsı karşılaşmamaları anlamına gelmez tabii ki.. Son karşılaşmalarında Carlie Tyler'in dikkatini hiç de istemediği şekilde çeker ve Tylar'in onu tanımak istemesine merak etmesine neden olur..Öyle ki onunla okulda sorunlu çocuklar ile çalışmasında yardımcı olmaya karar verir.. Carlie'nin Tyler hakkında bilmediği şey çok kötü bir çocukluk geçirmesi bu zor zamanlarında tek güvenebileceği kişi ağabeyi Jason olmadı idi..O parlak karizmatik kişiliğinin altında oldukça duyarlıve merhametli bir adam olması idi..O yüzden bu çocuklara yardım etmeyi çok istiyor Carlie'ye de bu yüzden çok saygı duyuyordu.. Birlikte geçirdikleri geceden sonra onu tanımasından çok korkan Carlie ne yaparsa yapsın Tyler'in ilgisini üstünden çekememesi aralarında gelişen arkadaşlığın sıcaklığını beğenerek okudum..Tabii ki olayların karışması da kaçınılmazdı..Lori Foster'in diğer hikayelerini de okumak istiyorum...Keyifli okumalar...
Koruyucu Melegim-Deborah Hale Orjinal Adı:My Lord Protector olan Korucu Meleğim'in Goodreads puanı 5/4 Benim puanım 5/5 Müthiş sade güzel bir kitap idi.Ne abartı ne de süsleme vardı bu romanda ne ise o..Çok sevdim. çok romantik bir kitapti. Güzel mesajları vardı..Yazarın kalemini yine çok sevdim..Hiç sıkılmadan okudum.. Karı kocanın ilk önce cok iyi bir arkadaş olmasını tavsiye ediyordu bence. Bu arkadaşlıgın ise zamanla aska dönüsmesi oldukca çok da dogal geldi bana. Yazarın onceki kitabindanAşkı Sana Sakladım'dan çok daha iyi idi.Deborah Hale'i daha sık aralıklar ile okumak isterim.. Genel olarak konusu: Babası öldükten sonra yalnız kalan Julianne'yi üvey kardesinden korumak icin evlenen tecrübeli denizci Edmund Fizthugh yeğeninin nisanlisi olan Julianne Ramsay'in babası öldükten sonra üvey kardesinin kotuluklerinden korumak icin evlenir.. Fakat aha sonra yegeni Crispinin nisanlısı oldugunu ogrendigi bu genc kizi o seferden döneseye kadar onu her seyden koruyup tertemiz nisanlisina da teslim etmeye karar verir.Kısaca evlilikleri kağit üzerinde olacaktir. Teoride iyi..Ama pratikte zamanla bu zorlaşmaya başlar.. Bu iki yalnız insan zamanla birbirlerinin en iyi arkadasi ve dostu olurlar. Sanattan,kitaptan ,ailelerinden hayallerinden konuşmak hiç zor degildir. Konu bulmak aralarında poblem bile değildir.. Fakat Edmund'un rahatsızlanıp yatağa düşmesi ile olaylar hızlanmaya başlar..Arkadaşlıkları yine bakidir..Ama sonunda duygular yön degistirmeye başlar.. Yanlarında olmadıkları zamanlarda birbirlerini özler hale gelirler..Jullianne nişanlısının anılarını sis bulutu ardında bulmaya başlar..Rüyalarındaki gördüğü erkeğin hayali Edmund'dan başkası değildir.. Durum Edmund içinde farklı değildir..İkisi de birbirlerine asik olmustur. Aralarına mesafe koymaları bile işe yaramamaya başlar..Edmund ona emanet edilene hıyanet etmenin azabı ile kıvranırken ..Jullianne ise onu her kadından kıskanmaya başlar..İkiside duygularını gömmeye meyilli iken olayların akışı hızlanmaya başlar...Tavsiye ederim.
Sanırım bu romandan zebk alamamın nedeni berbat bir çeviri..Yayın evi bu romanı tekrar düzgün bir çeviri ile yayınlayabilseydi çok mutlu olurdum..Okurken çok yoruldum.Ne demek istiyor olayları birbirine bağlamak için çok uğraştım..Ama sonunda okumayı başardım.. Burada basit bir genç kadın olan Jeener Redwine'e piyangodan para çıkması ile başlıyor olaylar..Basit bir et kesme fabrikası işçisi olan Jenner'in hayatı kökünden değişiyor..Fakat gelen para ile birlikte genç kadının huzuru oldukça kaçıyor..Öce sevgilisi ile ayrılıyor sonra en iyi dostu ile arası bozuluyor..Çevresindeki insanların onu sömürmek için var olduklarını anladığı anda da her şey ve herkesten ilişkisini kesip Florida'ya taşınır.. Aradan 7 yıl geçiyor ayrıcalıklı yaşama iyice alışmış olan Jennet bu çevredeki tek dostu ile bir gemi yolculuğu tatiline karar verir..Ama tatilde Vatan hainliği yaptığından şüphelenilen Larkin isimli adamın peşinde olan bir şebeke ile yolları çakışır..Arkadaşı Sydney'in gemiye binmesini engelliyorlarken Jenne içinde daha değişik bir yol bulurlar..Jenne'de hükümet ajanı olan şebekenin başı Cael Traylor'un sevgilisi rolünü üstlenecektir.Bunun karşılığında da arakadaşı ve ona bir şey yapmayacaklar olayın sonunda çekip gitmesine göz yumacaklardır..Onu bu olaya dahil etmelerinin sebebi ise takip ettikleri adam ile odalarının yan yana olmasıdır.. Başından itibaren Jenne ile Cael arasında sert bir savaş baş gösterir..Bu savaş bir anda tutku rüzgarlarına dönüşür..Çünkü 15 gün sürecek bu yolculuk sırasında Cael Jenne ile kelepçeli olarak aynı yatakta yatmak zorunda kalmıştır.. Sevgilisi Dylan'dan sonra erkeklerle pek işi olmayan Jenne için de durum pek farklı değildir..Önce kendini Stockholm sendromuna tutulduğunu zannetse de olayın hiçte öyle olmadığını anlaması çok uzun sürmedi.. Genel olarak kitabın kurgusu iyidi ama ikili arasındaki aşkı çekimi hissedemedim..Kötü bir Howard kitabı idi..Daha önce yazarın Fırtına kitabını sevmemmişsem de en azından o çok rahat okunabiliyordu..Hikayede kopukluklarda vardı...Okumak istiyorsanız fazlaca tavsiye edebileceğim bir kitap değildi..
Kuzey Avrupa insanları bizim gibi Akdeniz ırkına göre değil..Yaşamlarıda öyle..Vakit kaybı bu kitabı okumak..Parça parça bölük pörçük..Kitaba verdiğim zamana acıdım...
Zoraki Düşes-Sally MacKenzie Diğer historical romanlara göre oldukça farklı bir dük vardı karşımızda..Başlarda bir türlü kitap ilerlemedi..Belki de benden kaynaklanıyordu ..Bazen kitap okurken bulunduğunuz ruh durumunuz etkileyebiliyor.. Yedi kitaplık bir seri olduğunu öğrendim okurken..İlginç geldi ve serinin ikinci kitabını da okumak istiyorum yazar hakkında karar verebilmek için.. The Naked Duke Goodreads puanı 5/3,68 benim puanım 5/3 bu romanda bana hep bir şeyler eksik gibi geldi..Roman Sarah Hamilton'un uzun bir yolculuk ile Amerika'dan İngiltere'ye LOndra'ya babasının vasiyeti üzerine gelmesi ile başlıyor..Amacı Westbrook Kontu olan amcasının yanına gitmek onun yanında kalmaktır..Fakat kendini çok yorgun hissetmektedir amacı biraz dinlenerek ertesi gün amcasının yanına gitmektir..Odasına girer ve uyur uyandığında ise kendisini bir erkeğin yanında uyurken bulur..Bu rastlantı veya oyun sonucunda Papaz lakaplı Alvoord Dükü James Ranyon'un kollarında bulur kendini üstüne üstlük ikisi de giyinik değildir..O sırada da odalarına davetsiz misafirler gelir ve ikisinin geceyi birlikte geçirdiklerini duymayan kalmaz..İngiltere geleneklerine göre Sarah'ın itibari mahvolmuştur.. James ise bu genç kıza inanılmaz çekim duymuş önce fahişe sandığı bu genç kızın Westbrook Kontunun yeğeni olduğunu öğrendikten sonra da evlenmeleri gerektiğini düşünür..Sarah için ise aralarında bir şey olmadığına göre böyle bir şey söz konusu değildir.. James'in birde tüm varlığı ve ünvanında gözü olan kötü bir kuzeni vardır..Onun evlenmesini ve varise sahip olmasını kesinlikler istemeyen hasta ruhlu ve sapık ilişkileri olan bir adamdır..Romanın başından sonuna kadar yapmadığı kötülül ve entrika kalmaz.. Gözünü kırpmadan insan öldürebilecek kadar kötü bir kişi olan Richard Ranyon elinden geleni ardına koymaz.. Konu fena değildi ama aşkı pek hissedemediğim gibi biraz duragan buldum romanı hani kapağı için almıştım bu romanı..Daha iyi olabilirdi..Okumak isteyenler keyifli okumalar dilerim... Naked Nobility Serisi 1. The Naked Duke (2005) Zoraki Düşes 2. The Naked Marquis (2006) 3. The Naked Earl (2007) 4. The Naked Gentleman (2008) 5. The Naked Baron (2009) 6. The Naked Viscount (2010) 7. The Naked King (2011)