hulyami, 742 adet değerlendirme yapmış.  (47/106)
Masumiyetin İçin Savaş
Masumiyetin İçin Savaş

10

Masumiyetin İçin Savaş Orjinal Adı: Presumed Guilty Goodreads Puanı5/3,60 Benim puanım 5/5 Çok beğendim..Yazarın 1993 Yıllarında yazdığı bir kitap idi.Korktuğum gibi kanlı bir hikaye değildi..Baştan sona kadar çok severek okudum..Yazarındaha önce Bıçak Sırtı romanının okuyup sevmiştim...Yazar hikayede çözülmesi gereken bir cinayeti kurguladığı gibi tutku dolu bir aşkı da unutmamıştı..Okuduğum ikinci kitabı bu yazara hayeranlığım daha da arttı..Kitabın çevirisi beni rahatsız etmedi.. Yazarın diğer eserlerini de bir an önce okumak istiyorum.. Konusuna Gelince: Miranda Wood yaklaşık bir yıldır birlikte olduğu evli sevgilisi Richard Tremain'den yeni ayrılmıştır.Sevgilisinin yeniden birleşme çağrılarını kabul etmemektedir..Richard'ın ikna çabalarının sonu yoktur.Tekrar görüşmek istediği akşam onunla görüşmemek için evine geleceğini bildiği halde evinde kaçar..Tekrar geri döndüğünde ise Richard'ı kendi yatağında ölü olarak bulur.. Doğal olarak bir numaralı şüpheli kendisidir..Suçsuzluğunu da ispat etmek zorundadır.. Ağabeyinin ölümü üzerine gelen Chase Tremain ailenin kötü çocuğudur.Yıllar önce babası ile yaptığı bir tartışma sonucunda aileden uzaklaşmış babasının ölümünden sonra da aile ile olan ilişkisini kesmiştir.. Hikayede aile içi sırlar iki kardeşin birbirinden büyük farklılığı..Miranda'nın yaşadığı travma..Chase'in ağabeyinin katiline duyduğu çekim...Çok çok güzeldi..Elimden bırakamadım..Tavsiye ederim...

Kimse Acınacak Kadar Masum Değildir
Kimse Acınacak Kadar Masum Değildir

8

Kimse Acınacak Kadar Masum Değildir Cindy Gerar Orjinal Adı Show No Mercy Goodreads Puanı 5/4,08 Benim puanım ise 5/4 Yedi kitaplık Black Ops Serisinin İlk kitabı..Yazarın daha önce Harlequin Romanlarından kitabını okumuştum anlatımını çok beğenmiştim.Kimse Acınacak Kadar Masum Değildir ilk başlarda bana oldukça durağan hep bir şeyler eksikmiş gibi geldi..Fakat bu kitap beni tam anlamı ile ters köşeye yatırdı diyebilirim..Sayfalar geçtikçe hikaye beni sarmaladı özellikle sonlara yaklaşırken şaha kalktı..Sonu çok duygusaldı..Bu yazarı daha sık okumak istyorum..Serinin ilk kitabı hikayeler birbirne bağlantılımı bilmiyorum ama takip edeceğim bir seri olacak ..

Kaçak Gelin (Warenne Dynasty, #6)
Kaçak Gelin (Warenne Dynasty, #6)

10

Orjinal Adı The Stolen Bride De Warren Dynasty Serisinin 8.Kitabı Goodreads Puanı 5/3,70 Beninim puanım 5/5 daha yüksek bir puan olsa onu verecektim... Her yönden mükemmel bir kitapdı..Elimden bırakamadım müthiş idi...Çeviriden kesinlikle rahatsız olmadım su gibi aktı gitti. kitap..Burada Müge Kocaman Özçelik'e teşekkür ediyorum..Pegasus Yayınlarına da .. Serinin bu kitabını da bitirdikten sonra O'Neil erkeklerinin tam bir baş belası konusunda benimle hem fikir olanlar çok olacaktır diyorum..Çünkü Devlin O'Neil beni nasıl deli etti ise Sean O'Neil'inde hiç farkı yoktu bana göre..Her ne kadar amacı daha soylu da olsa.. Bazen mutluluk yanı başımızdadır.Yapmamız gereken başımızı yukarılardan aşağıya indirmektir..Sean O'Neil için de durum tam da böyle idi.Elanor DE Warren ile üvey kardeştiler ama hiç bir kan bağları yoktu..Bazen aile olmak için kan bağı gerekmez bile..Çocuklukları birlikte geçmişti..Ailenin tüm erkekleri tarafından çok sevilen Elanor ile Sean'in arasında o özel bağ hep vardı..Çocukken çok iyi bir arkadaş dost,ağabey kardeş ilişkisi sonradan değişime uğramıştı..Ama bu öyle hemen olmamıştı.. Bu bağı hep inkar eden Sean idi..Elanor'un ona olan aşkını hiç sakınmamış ,saklamamıştı..Sean onu hep korumuş kollamıştı..Ama en büyük acıları Elle'ye yine kendisi çektirmişti..Onu yıllarca beklemişti..Öyle ki Sean'in evden ayrılışının üzerinden 4 koca yıl geçtiği halde kendisinden tek bir haber bile alamamışlardı.. Çok acı çeken Elanor'un aklı başına geldiğinde başka bir erkek ile nişanlanmaya karar verse ,o erkek ne kadar mükemmel olursa olsun gönül ferman dinlemez sözü tam da bu durum içindi..Yine de nişanlandı...Evlenmesini bir kaç. gün kala Sean O'neil geri döndü..Bir kanun kaçağı neredeyse evrim geçirmiş olarak.. Geçen dört yıl onun için hiç de kolay geçmemiş iki yılını neredeyse bir çukurda tıkılı olarak geçirmişti..Ailesinden ayrı kaldığı dönem içinde başına gelmeyen neredeyse kalmamıştı..Hapisten kaçtıktan sonra tam Amerika'ya gidecekken Elanor'un evleneceğini duyduktan sonra onu sarmalayan özleme daha fazla direnemeyerek aile ocağına dönüp ailesini özellikle Elanor'u uzaktan görmek istemişti..Ama bu özlem onu yakıyordu..Gizlice görüp de geri dönmek o kadar da kolay değildi.. Çok güzeldi daha sayfalarca yazarım bu romanın güzelim hikayesini..Bana hissettirdiği en güzel şey ise aile olmanın güzelliğini kötü günlerde hep birlikte tek yürek olmanın anlamını bu hikaye çok güzel yansıtıyordu..Bir de O'Neil erkeklerinin inanılmaz inatçılığı..Devlin O'Neil'i aratmadı diyebilirim Sean O'Neil ..Bu sıra dışı aileyi okumayı çok özlemişim..Serinin sonraki kitabı Cliff De Warren'in..Karizmatik De Warren erkeğinin..Tyrell şu an favorim..O'Neil erkeklerinin gazabı beni sinir etse de..Okuyun...Tavsiyemdir..

Düşler Krallığı (Westmoreland, #1)
Düşler Krallığı (Westmoreland, #1)

10

Nasıl bir büyü var ki bu romanda? her okuduğumda ilk defa okumuş gibi bir duygu uyandırıyor içimde..; Düşler Krallığını her okuduğumda yüreğime dokunmasına hala alışabilmiş değilim.Her okuyuşumda bambaşka bir tat bırakıyor..Historical Romanlarının belki en klasiği bence en güzellerinden biri...Bir historical okuyucusu Judith Mcnaught'un bu romanını okumamışsa bence kendisini historical okudum olarak görmesin.. Çünkü bu romanda bambaşka bir büyü,masalımsı bir tat var..Yazarın kitaplarına başka bir Westmoreland'ın hikayesi İçinde Aşk Saklı ile başladım..O kitabın sonunda Westmoreland Atası Royce ve Jennifer'in hikayesini daha çok merak ettim..Sonunda Düşler Krallığını okuduğumda olayları birebir yaşamış kadar hissettim..Kahkahalarla okudum kah çok duygulandım..Hani yüreğin kraliçesi lakabını almış ya yazar bence sonuna kadar hak etmiş... Kitabın başında düşman tarafta olmaları,olayların akışı okurken nefesimi kesti..Jennifer'in direnci,cesareti,azmi..Royce'in bu direnci kırmadaki kararlılığı...Onu takdir edişi ve hayranlığı,Ne kadar kızarsa kızsın Jennifer'in cesareti şaşmaz iradesi ve güzelliğ Royce'in aklını başından alması.. Savaş meydanlarında geçen ömre rağmen insancıllığını kaybetmeyen karakterdeki bir erkek ve ne kadar acı çekerse çeksin karakteri bozulmayan bir kadın..İki karakterde müthiş güzeldi..İkisine de bazen çok kızıp çoğunlukla hayran kaldım..Okuyun...Benim gibi tekrar tekrar okuyun... Üstüne kesinlikle başka bir yazarı koyamadığım kraliçemi benim kadar sevmeseniz de takdir edin..lütfen.. *********************************************************** En sevdiğim sahneden bir alıntı..Royce'in unutulmaz dövüş sahnesinden ,Jennifer'i üzmememk için ona meydan okuyan ailesine karşılık vermeden dövüşüp yaralandığı sahne: Jennifer onun kırık kolunun yanında sallandığını görecek kadar yaklaşınca ağzından çıkacak çığlığı zorla bastırdı.Royce'un önünde durdu ve babasının öfkeyle yükselen sesini duyunca Royce'un ayaklarının dibindeki mızrağa baktı. ''Al onu!'' diye gürledi babası ..''Mızrağı kullan Jennifer.'' O zaman onun neden geldiğini anladı Royce.Akrabalarının işini bitirmeye,Royce'un William'a yaptığını o da Royce'a yapmağa gelmişti.Kımıldamadan Jennifer'i seyretti;Jennifer yavaşça yere eğilirken güzel yüzünden akan yaşları fark etti.Ama Jennifer Royce'un mızrağını veya kendi hançerini almak yerine,Royce'un elini ellerinin arasına aldı,dudaklarına bastırdı.Acıdan ve şaşkınlıktan bilincini kaybeden Royce,nihayet Jennifer'in önünde diz çöktüğünü anladı..Boğazından bir inilti koptu:''Sevgilim,'' dedi acı içinde,elini sıkıp kaldırmaya çalışırken,''yapma...'' Ama karısı onu dinlemiyordu.Rockbourn Kontesi Jennifer Merrick Westmoreland,yedi bin kişinin gözleri önünde,uysal bir itaatkarlık içinde kocasının önünde diz çökmüş,onun elini yüzüne bastırmış,omuzları şiddetli hıçkırıklarla sarsılarak ağlıyordu.

Yalancı Sevda (The Brides of Fortune, #2)
Yalancı Sevda (The Brides of Fortune, #2)

7

Yalancı Sevda Nicole Cornick Yazarın Fortune Brides Serisinin İkinin Kitabı Goodreads Puanı 5/3,46 Benim puanım 5/4 İlk kitap kadar iyi bir kurgusu vardı..Hikayede biraz durağanlık varsa da karakterlerin ve hikayenin derinliğini sevdim.. Serinin ilk kitabındaki Laura ve Dexter bu hikayede de vardı..Laura beş aylık hamile idi.. Romandaki kadın kahramanımız bir düşes değil bu sefer..Bir hizmetçi olan Alice Lister'e işvereni yüklü bir miras bırakırnca bir anda kısmeti açılır..Şehirdeki tüm servet avcıları peşine düşer..BU kişiler arasında Lord Miles Vickery'ide vardır..Ama Miles işi abartarak Alice'e şantaj yaparak evlenmeye ikna etmeğe çalışır..Alice ise bu acımasız adama güvenmediği kadar kalp kırıklığı da vardır.. Çünkü bir yıl önce Alice'e kur yaparken onu zengin ve ünvanlı bir kadın için bırakmış ama o da daha ünvanlı bir kişi için yüz üstü bırakılmıştır.... Fakat babasından kalan borçlar devraldığı ünvanın önceki temsilcisinin borçları da eklenmesi ile kötü olan maddi durumunu çıkmaza sokmuştur..Öyleki bu borçlar yüzünde her na hapise girmesi söz konusudur.. Miles babası ile bilinmeyen bir sebep ile yaptığı bir kavga sonucunda ailesi ile tüm bağlarını koparmıştır..Olayı takiben orduya yazılmış yıllarca dönmemiş..Bencil, duyarsız ,ahlaksız bir adama dönüşmüştür.. Alice'i baştan çıkarmada kararlıdır..Alice ile aralarındaki mevcut çekime güvenerek daha da ileri gitmeye hiç tereddüt bile etmeden başlar..Bu çabaları sonuç vererek başarılı olsa da Alice'in bir şartı vardır..Miles üç ay içinde dürüst olacak hiç yalan söylemeyecektir...Miles'in bunu pek başaramayacağını düşünde de..Sonuçları çok şaşırtıcı olacaktır.. Bu arada Alice'in arkadaşları Lydia ve Lizzie'ninde ayrı hikayeleri vardı ki etkileyici idi.. Lydia sevgilisi tarafından baştan çıkarılıp hamile bırakıldıktan bir cinayet yüzünden sevgilisi ortadan kaybolmuştur.Bu olaydan sonra ailesi tarafından red edilmiştir..Gidecek yeri olmadığı için de Miles'in kuzeni olan Laura'nın yanında kalmaktadır... Lizzie ise bu Kelle vergisi yüzünden evlenmeğe tövbe etmiştir..Ama Dexter ve Miles'in çalışma arkadaşı Nathaniel maddi durumunu iyileştirmek amacı ile zengin ama pek de özelliği olmayan bir kız ile evlilik planları yapmakta ve bu Lizzie'nin epeyce de canını sıkmaktadır.. Genel olarak sevdim ama durağanlık vardı romanda..Bu arada çeviri başarılıydı bana göre..Sonuna doğru hikaye şaha kalktı bence..Sonuda yoğun duygusallık vardı.. Üçüncü hikaye ise Lizzie ile Nathaniel'in hikayesi ki onların macerasını daha çok merak ediyorum....Nathaniel o kızla evlenecek mi? Lizzie'yimi baştan çıkarmaya kalkacak...Değişik bir historicaldi...Keyifli okumalar dilerim...

Düşesin Zaferi
Düşesin Zaferi

8

Düşesin Zaferi Elzabeth Loupas İlk defa okuduğum bir yazardı.Düşesin Zaferi Goodreads puanı 5/3,91 Benim puanım 5/4 Başlarda biraz sıkıldım itiraf edeyim..Ama sayfalar ilerleyip ben hikayeye ısınınca benim nazarımda kitap açıldı.. Roman daha çok Tarihsel Kurgu ve polisiye üzerine kurgulanmıştı..Gerçekçi bir uslupla yazılmıştı..Rönesans İtalya'sında geçiyordu..Geçtiği dönemi de pek sevmesem de hikaye içine çekiverdi beni...Buda çevirinin de büyük bir payı vardı..Çeviri de problem hissetmedim..^ Hikaye Ferrara Dükü Alfonsa d'Este ile evlenen Avusturya Prensesi Barbara ve öldürülen ilk eşi ama ruhu Arafta olan ilk eşi Lucrezia de'Medici'nin tarafından anlatılıyor... Çok çarpıcı bir anlatımı da vardı.. Barbara ve Alfonso'nun evliliği protokoller ile düzenlenmiş bir evlilikti..Öyle aşk vs.yoktu..Sözleşmeler ile düzenlenmişti..Hikaye bu iki insanın düğün gününden başlıyor.. Barbara Alfonso'nun ilk ölen eşi gibi çok güzel bri kadın değildir..Ama akıllı ve politik anlamda başarılı bilgili bir kişi idi....İnsan ilişkilerinde çok başarılı idi.. Lucrezia yani Alfonsonun ilk eşi çok güzel şımarık ve çok genç bir kadındı..Ölümünün üzerindeki esrar perdesi hala daha çözülememişti...Ruhu hala bir yerlerde dolanıp olayları izliyor ve o da olayları kendi penceresinden anlatıyordu... Barbara'nın ise kulağına kadar gelen dedikodular nedeniyle ilk eşin ölümündeki sırrı merak ediyordu..Çünkü kocası karısının ölümünden sorumlu tutuluyor..Kimine göre de o öldürmüştü... Kocası ile arasının bozulması hatta evliliğinin iptal edilmesi uğruna bu araştırmayı yaptı..Başta kendisine karşı olan hatta ,iki günlük gelin iken döven kocasını araştırmaya ikna etti.. Birlikte araştırmaya başladılar...Bu birliktelik olumlu olarak evliliklerine de yansımaya başlar...Araştıma devam ettikçe ilk düşesin kocasını önünle gelen ile aldatan şımarık karakterli bir kadın olduğunu anlar...Güzeldi...Ben beğendim..Okumak isteyen arkadaşlara keyifli okumalar...

Gece Sesleri
Gece Sesleri

8

Gece Sesleri-Heather Lynne Graham Yıllarca önce bu yazarı okuduğumu hatırlıyorum..Çok iyi ve sevdiğim bir yazar..Bundan böyle umarım bu yazarın kitaplarını daha sık okumak nasip olur... Orjinal Adı Night Moves Goodreads puanı 5/3,95 benim puanım 4..Baştan itibaren çok severek okudum... Fotoğrafçı ve aynı zamanda dansçı olan Bryn Keller ölen ağabeyinin üç çocuğunun sorumluluğunu üzerine almıştı..Çünkü bu dünya tatlısı çocukların kendisinden başka yakını yoktu.Çocukları büyük mücadele veriyor gerekirse de fedakarlık etmekten kaçınmıyordu..Bu ona sevdiği adamdan ayrılmayı bile gerektirmişti..Bundan pişman olmasa da büyük acı vermiş ve erkeklerden özellikle karizmatik ve yakışıklı olanlardan uzak durmaya karar vermişti. Bİr yandan da kariyeri için de büyük mücadele veriyordu.Sonunda ayağına çok büyük bir fırsat gelir..Ama bu fırsat ile birlikte ayrıldığı nişanlısından bile çekici ve tehlikeli bir erkek ile tanışır..Lee Condor hem ünlü hem çekici olan bu adamla onunla çalışmak zorunda dır..Bu işe ihtiyacı vardır ve kabul eder..Fakat birden hem kendisi hem de yeğenlerini hiç ummadığı bir tehlikenin içinde bulur...Bunu tek başına çözmeye kalkar fakat yardıma ihtiyacı vardır..Ne yazık ki Lee Condor'un yardımına muhtaçtı.. Hem gerilim,hem aşkı çok güzel işlenmiş olan bu kitabı tavsiye ederim....