Kasırga Sessizliği-Linda Howard Bu ayki Harlequin Stars Of Romance serisinde okudugum Linda Howard'ın Kasirga Sessizliğine bayıldim bu yazarı seviyorum bence onu okumak bir ayrıcalik. Her zamanki gibi kalemini konusturmus.Harlequin umarim yazarimizın kitaplarıni daha sık yayınlar. Hikayemiz ise aile içi çekişme,hırslari,ask ve tutkuyu icinde barındıran cok güzel bir hikaye idi. Cord Blackstone ailenin kötü çocugu idi. Yillar once neden oldugu bir skandaldan sonra ilk defa kasabaya geliyordu. Döndügü akşam ölen kuzeninin esi Susan ile tanistı. Susan dansettigi bu gizemli adamdan cok etkilendi. Ama bu dönüsten memnun olmayan kayınvalidesi ve esinin agabeyi vardı.Cord'un intikam almak icin dönmesinden endişeleniyorlardi.Aslında endişelrinde haklılardı da.. Cord'un cazibesinden cok etkilenen Susan ona aşık olacak bir anda kendini iki tarafın savasinin tam ortasında bularak bu savaştan en fazla zarar gören olacaktir. Cord ise kaybettigi karısından sonra uzun sûreli ilıskilerden hep kacınmış kimseye de güvenmemis hayati cok zor şartlarda devam ettirmistir. Tekrar birilerine güvenmek onun icin zor olacaktir.Tavsiye ediyorum...ve HARLEQUIN - BEYAZ DİZİ'nden ricam bu yazara daha sık yer vermeleri...ÇIk seviyorum bu yazarı..Eminim ki benim gibi çok seven olacaktır...Şimdiden okuyacak olanlara keyifli okumalar...
Yazıldığı dönemde oldukça cüretkar bulunmuş bir eser..Nihal yeğinobalı keşke daha yazmaya devam edebilseydi..Senaryosunun Türk senaryosuna benzediğine kesinlikle katılmıyorum..Yazılalı neredeyse 35 yılı geçmiş bir eser.. Tepkiden çekindiği ve Türl olduğu genç olduğu için Wincett Ewing takma adı ile yazmış oldukçada beğenilmişti.. Miss Bee ve Gabriel Sampson'un aşkını çok sevmiştim..Okurken bir Türk'ün yazdığını kesinlikler anlamadım..Oldukçada o zamana göre cüretkar sevişme sahneleri vardı..Entrika tutku,aşk,arkadaşlık,sadakat,yazar ççok da güzel işlemişti.. Ben okuduğumda yeni yetme bir genç kızdım okuduğum halde bu kitabı özel olarak bulup kütüphaneme kattım..Tavsiyemdir..
Maya Banks Sana Değer.. Anetakis Tycoon's Serisinin ikinci kitabı idi..İlk kitapta ağabeyleri Cyrasender'in etkiliyeci hikayesinden sonra bu hikaye sönük kalır diye düşünmüştüm ama yanılmışım..Bu ikinci hikayeyide beğenerek okudum..Bu sefer ortanca kardeş Theron Anetakis'in hikayesi vardı..Theron ağabeyinin iş ve özel hayatındaki çalkantılar yüzünden ilgilenemediği vasisi olduğu İsabel Caplan ile dertteydi.. İsabel ile ilgilenmenin başına ne dertler açacağını bilemezdi tabii ki..Çünkü İsabel bu gelişinde çok şeyler planlıyarak geliyordu..Theron'u çocukluğundan beri seviyordu bu sefer onu baştan çıkarmaya kararlıydı..Onun nişanlanmak üzere olması bile onu durduramayacaktı.. Beş adımda Aşk-Katie Carlisle Aşk ve özel hayatı birbirne karıştırmak çoğunlukla kaosa neden olur.. Duke Kardeşlerden tanıdığımız Brandon Duke'n hayatında ciddi bir ilişkiye yer yoktu..Dört yıldır asistanlığını yapan Kelly Meredith ise mutlu sonlara inanan bir genç kadındı..Dört yıl önce onu acımasızca terkeden sevgilisinden intikam almak için kolları sıvar..İlk önce görünüşünü tepeden tırnağa değiştirir..Sonrada Brandon'dan yardım istemeğe karar verir..Ama bu resmen ateşle oynamağa davettir.. Çok güzeldi bu ayki Desire serisini tavsiye ederim...
Paranın Peşinde-Lynne Graham Bu yazarı çokkk seviyorum çok çarpıcı kalemi var..Okuduğum romanların içinde beğenmediğim olmamamıştır.. Bu ayki Harlequin Classic serisindeki ilk hikaye Lynne Grahama aitti. Bankacı Roel Sabatino iş hayatında hırslı,gözü kara,acımasız bir admadı..Özel hayatında da kadınları seviyordu ama sadece yatağında.Onlarla duygusal bir bağı yoktu olamazdı..Bir gece bir araba kazası geçirir hafızasını kaybeder..Kendine geldiğinde çarpıcı minyon bir sarışın kadının karısı olduğu söylenir..Ama bir sorun vardır Roel karısı olduğu söylenen Hilary'i hiç hatırlamıyordur..Anladığı kadarı ile evliliğinde bir takım tuhaf durumlar bulunmaktadır.Bu kadar güzel bir kadın onun karısı olduğu halde nasıl bakiredir? gibi..Gardrobunda niçin iki elbisesinin olması gibi.. Çok sevdim..Beyaz Dizinin en iyi yazarlarından kendisi kaçırmayın... Aynadaki Kadın Michelle Reid Michelle reid'de çok sevdiğim yazarlardan gün geçtikçe kalemini daha çok sevmekteyim..Bu ay ki Classic serisinin ikinci hikayesi ona aitti..Çok gizemli,egzotik bir hikaye idi.. Marco Bellini İtalyan Cemiyetinin en ünlü ailelerinden birinin bir feri ile bir yıldır birlikte olduğu sevgilisine çok düşkündü..Onunla her bakımdan tamamlandığını hissediyordu..Ama iş evliliğe gelince bu durum biraz karışıktı..Çünkü Antoinia'nın geçmişi evliliğe izin vermeyecek cinstendi.. İkiside böyle yaşayarak idare edebilceklerini düşünüyorlarsa da..Gelişen olaylar ikisinin de karar verme zamanı geldiğini gösteriyordu.. olaylar geliştikçe birbirlerini aslında çok da tanımadıklarını keşfedeceklerdi..Antonia'nın sır dolu geçmişi Marco'yu çok zorlayacaktı..Ama sevdiği için alınan riskler her şeye değerdi....
Wessex Kurdu'nda Dunstan ,Kralın Buyruğu' Goeffrey'nden sonra Kalp Hırsızı ve Bu macerada Simon De Burgh'un hikayesi vardı.. Bir gün aniden bir çete tarafından yolu kesileip altedilen Simon'u kaçıran bir erkek değil bir kadında elbette..Simon DE Burgh kardeşlerinin içinde belkide en sert acımasızı değildi yada en bilegesi ama en tedbirsizi ve akılsızı olduğu da kesindi:)) Şimdiye kadar kadınlarla sınırlı ilişkisi ile Bethia Burnel ile baş edebileceği şüpheliydi..Bethia Burnel varolma savaşı içindeydi..Babasını etkisiz hale getirerek topraklarına el koyan Brice Scirvayne ile görülecek bir hesabı vardı..Onunla tam evlendirilmek üzere iken evden kaçıp ormanda kaçak hayatı yaşamaya başlamıştır..Çocukluğunda onun erkek gibi yetiştiren babası sayesinde de hiç zorluk çekmemiş hem Brice ile hesaplaşacağı hemde topraklarını ele geçirip babasını kurtaracağı gün için yaşamaktadır..Planlarında ise bir erkeğe asla yer yoktur... Simon De Burgh'unda planlarında bir kadına yer olmadığı gibi..Bu kadının onu oyuna getirip esir alması üzerine Simon'ı çileden çıkarmaya yetmiştir..Kıllarına bile zarar görmeden serbest bıraklıdıktan sonra bu esrarengiz kadın ve çetesi hakkında soruşturmaya başlar..Hen hesaplaşmak hem de onu tekrar görmek istemektedir.. Bethia ile karşılaştıktan sonra tüm huzuru kaçacaktır..Çünkü aralarındaki çekim çok net şekilde hissedilmektedir
Hatırla Sevgili Maya Banks Bu ay geciktiripde okumaya fırsat bulamadıgim kitaplardan biri idi. Bu hikayeyi cok cok sevdim. Yazarin bence ülkemizde yayınlanan en güzel romani. Sonlara dogru ise okurken gözyaslarimi tutamadim. Simdiye kadar Desire serisindeki en güzel roman di. Marley Jameson altı aydir eski patronu Chrysander Anetakis ile birlikte idi. Cok iyi giden ilışkileri vardı. O gün Marley o kadar dikkat etmelerine ragmen hamile kaldıgini farketmisti.sevgilisinin tepkisinden cekiniyordu. Gelecege ait planlar yapmamışlardi. Ama sevgilisinin asistaninin tuzagina düstü. Ve Chrysander onu evinden,hayatından kovalar şekilde atti.Daha ne oldugunu anlamadan bilinmeyen kişiler tarafından kacırıldi. Onun ihanetine inanan Chrysander istenen fidyeyi ödemedi. Bunun acısina dayanamayan Marley hafizasini yitirdi. Kim oldugunu,ne oldugunu unuttu Tavsiyemdir. Bu kitap bir seri 3 kitaptan oluşuyor..Ağustos ayında çıkacak olan Sana Değer de bu seriden ortanca kardeş Theron Anedakis'in hikayesi bu..
Bir puanını Deneyimleme Kelimesi için kırıyorum... Yazgı Julie Garwood Goodreads Puanı 5/4,13 Benim puanım ise 5/5 olabilirdi..Ama başlardaki durağanlık ve çeviride hissedilen aksama yüzünden 5/4,5 Kapağa da deyinmek istiyorum bence orjinal olmadığı halde çok uygun ve güzel bir kapaktı.. Kitabı bitirdikten sonra da dedim ki:)) Sonunda harika bir Julie Garwood romanı okuyabildim..Çeviri genelde idare ederdi..Bir kelime daha kelime dağarcığımıza girmiş oldu ( Deneyimleme ) çevirmen böyle tercüme ettiyse editör ne yaptı?..Onu merak ettim..O kelimeyi normal kullandığımız kelime ile değiştirip okudum.. Romanı başlarda biraz durağan gitse de sonradan açıldı ve Garwood'un o büyüleyici dünyasına tekrar adım atabilmiş oldum... Roman 100'lü sayfalardan sonra çok güzelleşti inanın elimden bırakamadım...Böylesi güzel bir roman beklemiyordum..Okurken çok büyük keyif aldım..Tavsiye ederim... Romanın konusu oldukça da güzeldi..Aşk,Mizah,Tutku Garwood o büyülü kalemi ile şiirleştirmiş sanki..Romanın başında erkek karakterimizin ayaklarını göğsünde ısıtarak donmaktan kurtaran Kadın kahramanımız Madelyne bir anlamda kendi kurtuluşuna da ön ayak olmuş olur... Onurlu savaşçı Baron Duncan 'ın kızkardeşine Madelyne'in üvey ağabeyi tecavüz etmiştir orası da ayrı bir hikaye bunu romandan okuyun bence..Bunun intikamı için düşman topraklarına tek başına gidecek kadar gözü karadır erkek kahramanın..Kadın kahramanımız Madelyne ağabeyinin nasıl bir insan olduğunu bildiği için Baron Duncan'a yardım eder..Ayaklarının donmaktan kurtarır ve iplerini çözer.Duncan ise onu kaçırarak teşekkür eder:)) Şaka bir yana Madelyne onurlu merhametli,dürüst,bilge bir kadın karakter gerçekten de bu kadın her türlü güzelliği hakediyor..Sevdiği tarafından da boşuna Melek konumuna yükseltilmemiş..Sanırım Garwood kadınlarının da ortak özelliği bu.. Baron Duncan ise gözü kara,adil,yakışıklı,atak..Bu iki karakter tam anlamı ile karşılaştıklarında birbirlerini bulmuş oldular.. Kader bir anlamda onları birleştirmiş..Yazar bunu çok da güzel hissettiriyor... Arada kan davası da olsa,Kral da olsa onların birbirlerine inançlarını çok sevdim..Yer yer Madelyne'in sakarlıkları,özellikler o talim yaptığı ok sahnesi çok sevdim...Ayaklarına nişan aldığı düşmanın kalbinden vurmasını sevdim.. Bıraksanız daha sayfalarca yazabilirim..Gelin'i sevdiseniz Yazgı'yı da seveceksiniz..Keşke bu kitabın çevirmeni Seden Gürel olsaydı..Onun çevirisini de okumak isterdim..Tavsiyemdir!!! Okuyun beğeneceksiniz!!!...