....hesse nin dünyaya bakışını ve hümanizmi, nasıl dünya vatandaşı olduğunu yansıtan mektupları......hesse yıllar önce hayatıma girdi...evrene bakışımı değiştiren yazar, s. zweig le birlikte,...ben neysem şu an onlara borçluyum......iyi ki varsınız.....
"Bir şeyi ele geçirir geçirmez, ne tuhafsa değerini yitirdiğini görürüz onun. Dipsiz uçurumların derinliklerine daldığımıza inanır ama yeniden su yüzüne çıktık mı, solgun parmak uçlarımızdaki damlaların, onların kaynağı olan denize benzemediğini görürüz.” Maeterlinck’in bu cümleleriyle açılıyor Robert Musil’in ilk büyük yapıtı Öğrenci Törless’in Bunalımları: “Harikulâde hazineler saklı bir define keşfettiğimizi sanır, ama yeniden gün ışığına ulaştık mı, yanımızda alıp getirdiklerimizin yalancı mücevherler ve cam kırıklarından başka şeyler olmadığını anlarız. Ama zifiri karanlıklarda eskisi gibi ışıldayıp durur hazine.”
"Hayatın önemsiz şeylerde olduğu gibi önemli şeylerde de, sürekli yalan olduğunu kabul etmek durumundayız. Verdiği sözü tutmuyor hayat, tutsa bile özlediğimiz şeyin özlenilmeye değer olmaktan ne kadar uzakta bulunduğunu göstermek için yapıyor bunu. Kimi zaman umut, kimi zaman da umulan şey aldatıyor bizi. Bir eliyle verdiğini öteki eliyle alıyor. Uzaklığın büyüsü cennetler gösteriyor bize. Ama büyülenir, büyülenmez, bu cennetlerin uçup gittiğini görüyoruz. Demek ki mutluluk ya gelecekte, ya da geçmişte; şimdik an, güneşli ovanın üzerinde dolaşan bir küçük buluta benziyor önü arkası pırıl pırıl bu bulutun; ovaya yalnız onun gölgesi düşüyor."
balonlarına hiç iğne batırılmamış insanlar var şu hayatta der ve yazmak için yaşamaz, başka türlü yaşayamayacağı için yazar....... ...başka türlüsü zor be usta......yolumuz ,mekanımız aynı....