Neil Gaiman ve Terry Pratchett'ın espri anlayışını ve göndermelerini anlayabiliyorsanız eminim güzel bir kitaptır. Bu absürd tarz beni açmasa da, yapılan mükemmel semavi dinler eleştirileri ve anlamayı becerdiğim bazı ince espriler hatırına altı puan veriyorum.
Sıradan 'bacağınızı salladınız', 'dudağınızı ısırdınız.' muhabbetleri dışında, içerisinde gerçekten çok ilginç ve şaşırtıcı bilgiler var.
Kitapta anlatılan dünyayı gözümde canlandırmakta çok zorlandım. Kafam karıştı. Bir şeyler çok hızlı gelişti, bir şeyler atlandı. Açıkçası bana okuma zevki yaşatmadı bu kitap. Kafam karıştı durdu, sürekli dünyayı, anlatılmak isteneni, neler olduğunu kavramaya çalıştım. Bu nedenle dil, üslup -artık ne denirse- açısından pekte başarılı olduğunu söyleyemeceğim. Okuduğum distopik kitaplar arasında en sönük kalanıydı, ama okuduğum ve resmen kulağıma küpe yaptığım bir kaç mükemmel cümle, kitap hakkındaki kötü düşüncelerimi değiştirmeme neden oldu. Spoiler verme pahasına eklemek zorundayım; "Hiçte, anayasanın dediği gibi, kimse eşit ve özgür doğmamıştır, herkes eşit yapılır." "Eğer bilgisizliğini saklarsan kimse sana vuramaz, ama hiç bir zaman öğrenemezsin."
Konu çok ilginç ama sonuç bence beklentileri karşılayamıyor. Bir ailenin parçalanışı ve büyüyen arkadaşların yaşamı anlatılıyor denebilir. Ağır ilerleyen ve hiç bir sonuca ulaşmayan bir sürü ayrı hikayeden oluşan bir kitap. Bu arada ben umut, aydınlık falan göremedim kitap boyunca belirteyim.
V.C.Andrews. Her zaman aynı şablon sadece farklı isimler. Tam anlamıyla zaman kaybı. Belki okumaya yeni başlayanlar için alıştırma kitabı denebilir.
Kitap " İşte hayatım böyleydi, sonra bu, bu, bu oldu, sonra da işte normal bir hayat edindim." der gibi. Bir gün de kolayca bitirebilirsiniz. Herhangi bir derinliği yok gibi geldi. Daha çok Tendo'nun başından geçen hazin olayları okuyup durduk. Beklediğim neydi tam olarak bilemiyorum ama bir şeylerin eksik kaldığını hissedebiliyorsunuz. İnsan bir tür ders çıkarmak istiyor ya da ne bileyim karakterin neler öğrendiğini, nasıl değişip, nasıl ayakta kaldığını anlamak istiyor. Belki de tamamen gerçek hayatla ilgili olduğu için bu kadar yalın, şatafatsız ve sığ gözüküyor kitap, sonuçta kurgu her zaman gerçeklerden daha ilgi çekicidir.