vilarant, 99 adet değerlendirme yapmış.  (7/15)
Vincent Spinetti'nin Tuhaf Kariyeri
Vincent Spinetti'nin Tuhaf Kariyeri

10

İdealist, dünyayı değiştirme peşinde birinin uçuk hayali gibi başlıyor kitap. Sıradışı konusu en başta bir artı. Bunun yanında arka kapak yazısının ve açılışın size yaşattığı 'sinir bozucu bir kitap okuyacağım' havası pekte gerçekçi değil. İkisi arasında ki dengeyi iyi sağlıyor yazar. Dönemimiz televizyon, müzik ve eğlence sektörüne açıkça verip veriştirmesi de kendi zevklerinizi sorgulamaya başlamanıza neden oluyor, çünkü eleştirilerinde en azından yüzde elli oranında bir haklılık payı olduğunu biliyorsunuz. Aslında kitabın sadece mükemmel orjinallikte bir hikayeye sarılmış ve inanılmaz bir şekilde ifade edilmiş bir eleştiriden ibaret olduğunu düşünüyorum. Okuması çok kolay. Gereksiz hiç bir ayrıntı yok, bölümler kısa, dil yalın ve basit. Aynen başladığı gibi merak ve heyecan duygusunu yaşatarak bitiyor. Kesinlikte okumaktan zevk aldığım, bana bir şeyleri sorgulatan ve uzun zamandır yaşamadığım o "bir kitabı bitirdikten sonra içinizde beliren o koca boşluk" duygusunu bana yaşatan bir eser oldu. Karakterlere bağlandım, onlar için üzüldüm, onlar için sevindim, mutlu olmalarını, hayatlarının sonuna kadar tüm anlarında yanlarında olmayı, onlara öğüt vermeyi, onlarla arkadaş olmayı istedim, ama belki de her şeyden öte kitap biter bitmez kendimi toparlamak için bir kaç uzun dakika beklemek zorunda kaldım.

Aynı Yıldızın Altında
Zeytinli Labirent
Şeytanla Dans (Vampir Günlükleri, #5)
Şeytanla Dans (Vampir Günlükleri, #5)

6

Bir vampir güncesi olarak geçmesine rağmen, konu tamamen dünyanın yaratılışı, tanrı, şeytanın düşüşü, cennet ve cehennem üzerine. Tanrı varsa, o zaman tüm bu adaletsizliklerin,hayatın, acıların, dinlerin tutarsızlıklarının vs. anlamı, açıklaması ne? sorusuna çok orjinal bir şekilde cevap verdiğini düşünüyorum. Bir vampir güncesi olarak serinin en zayıf halkası. Mümkün mertebe okumayı en sona bırakın.

Erken Kaybedenler
Görünmez Canavarlar
Görünmez Canavarlar

9

Chuck Palahniuk'un, fazlasıyla gerçekçi, çok doğru saptamaları olan ama çok zalim, bencil ve olumsuz fikirlere sahip biri olduğunu düşünürdüm. Bu kitap önyargımı değiştirdi. Evet, gerçekçi, eleştirel, sert, ama kesinlikle zalim ve bencil değil. Dolu dolu bir kitap okudum. Şaşırtıcı, garip bir şekilde öğretici, düşündürücü ve eğlenceliydi. Ama özellikle gerçekçilikle, insanlara mahsus o naif ve varolup olmadığından hiç emin olamadığımız sevgi ve türevi duyguları bir araya bu kadar güzel ve bizim onu ikiyüzlülükle suçlamamıza izin vermeden bir araya getirmesi takdire şayan. Bir Tarantino filmi gibi, sıklıkla zaman atlamaları yapıyor kitap, geri dönüp birkaç kısmı yeniden okumak zorunda kaldım bu yüzden. Ayrıca çok fazla rastladığımız yer, bölge, ilaç, marka isimleri, her ne kadar gerekli de olsa benim dikkatimin dağılmasına neden oldu. Bunlara rağmen, fazla uzun olmayan bölümleri, akıcı sayılabilecek dili ve sıradışı üslubuyla okumakta zorluk çekmeyeceksiniz. Yazarın sahip olduğu ünü ve popüleriteyi hak ettiğini düşünüyorum. Okuduğum bu ilk kitabından sonra, kesinlikle daha fazla eserini okumak istediğim yazarlardan biri oldu kendisi.

Cam Kent (New York Üçlemesi 1)