Başlarda biraz sıkılır gibi oldum ama ilk 50 sayfadan sonra hiç bırakmak istemedim. Okuduğum iyi ara kitaplardan biri oldu. Konusu olarak da; bazen hani işler tersine gider, dünyanın yükünü sırtınızda hissederseniz ve bir el uzansın istersiniz ya... işte o el Julie için uzanıyor ve oğlu ile birlikte harika bir 2 hafta geçiriyor... Tabi sonrası hüsran.... o annenin oğlunu kaybedişi, hastane günleri ve sonrası yaşama tutunmaya çalışması... okurken çok etkiledi beni...
Ahh nasıl bir hikayeydin Aziz Efendi sen... Söylenmemiş ama bir o kadarda susularak anlatılan bi baba oğul, aile hikayesi... BAzen öyle uzun uzun cümlelere gerek yoktur ailende... anlarsın, hissersin... Bu hikayede öyle... İnsanlığımıza dair unutulanlar, selamlaşma, komşuluk, ölüm, keder, yalnızlık... ama yine de ille de umut.... Hasan Ali Toptaş kalemi kuvvetli bir yazar. Bu kitabı da diğer kitapları gibiydi. Okurken sizi hüzünlendiren, düşündüren, birşeyler katan ... kapağı kapattığınızda bitmeyen hikayelerden...
Şakir Paşa Ailesi ile beraber okudum. Biraz sıkıldım okurken... Anltım diliydi sanırım beni yoran. Ama onun dışında Halikarnas Balıkçısı Cevat'ın kızının gözünden olayalara bakıp, yaşadıklarını okumak güzel. Ne hem zor hem güzel hayatlar yaşamışlar.
Bir aile ki hem Osmanlı Döneminde Paşa babalrı hem Cumhuriyet dönemin de Ata'mızın yanında yer alan; hem okuyan ve o döneme göre epey cesurca yaşayan kızlar... Aile de sanatçı, edebiyatçı olmayan yok... Füreya, Aliye Berger, Fahrinisa, Şirin Devrim, Halikarnas Balıkçısı olarak bilinen Cevat Bey.... Tabi böyle bir aile de yalnız çocuklar çocuk gibi yaşamaya çalışıyor... yoksa devamlı sorunlarla yaşamışlar... Cevat Bey'in babasını yanlışlıkla vurması, Aliye'nin evlenmeden aşk yaşaması... keder, hüzün, davetler.. Şirin Hanım ilk yurtdışında Tiyatro eğitimi alan ve oynayan bir kişi... Annesi ressam, teyzesi gravür, babası yazar( İZeet Melih)... kitabı okurken anlatım dili sizi sıköıyor tersine merakla okuyorsunuz, hem bir dönemi, hem bir döneme damgasını vuran hayatları... Anı kitaı seviyorsanız bu kitaı da seversiniz.
Başlarda biraz anlayamadım anlatım dili karışık geldi. Sonra yazarı biraz netten araştırdım ve ondan sonra okumaya başladığımda su gibi aktı kitap. Kitap aslında İran döneminde ki devrim ve sonrası insanların hayatını nasıl etkilediğini anlatıyor. Cümleler öyle derin ki... ölüm, arkadaşlık, dostluk, keder, yaşam, arayış, korku kaçış derken bir çok duyguyu kısa ama derin cümlelerle anlatmış yazar. Okuduktan sonra hala içinizde hissediyorsunuz yazarın aktardığı duyguları....
Eski bir dağ kitabından yola çıkarak anlatılan bir efsane. Yer yer uzatılmış olsa da yazarın yine engin ufku ve kelimeleri ile kitabı okumaya doymuyorsunuz.
Hem kızdım, hem sevdim, hem "hadi Handan bu kadar da olmaz" dedim... Bir dönem kitabı Vakit Hazan. Yazarın anlatım dili akıcı ve olayları öyle güzel işlemiş ki... Okuyun diyebileceğim kitaplardan oldu.