ena, 83 adet değerlendirme yapmış.  (8/12)
Viva La Muerte! (Or'da Kimse Var mı? #1)
Cevdet Bey ve Oğulları
Semerkant
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi

10

Bir anda içine çekiveriyor insanı. Tam anlamıyla soluk soluğa okunan bir kitap. Her cümleyi (ki son derece uzun, buna karşın yine son derece kusursuz cümleler mevcut kitapta) heyecanla okuyor, bir sonraki cümle nasıl devam edecek, bir sonraki paragrafta anlatılan karakterin hikâyesi nereye bağlanacak merakıyla bir türlü kitabı kapatamıyorsunuz. Bazen bir karakterin bazen bir ikonanın, bazen de el yazması bir Kuran’ın peşinden sürüklenip gidiyor, yepyeni karakterler, yepyeni hikâyeler tanıyorsunuz. Tam “Bir dakika ya, biz nerden geldik şimdi buraya kadar, nerden başladı bu hikâye,” demeye niyetlendiğiniz anda bir bakıyorsunuz ki son derece yaratıcı bir şekilde bağlanmış her şey. http://enaryo.blogspot.com/2009/09/bir-deliler-evinin-yalan-yanls-anlatlan.html

Tol
Tol

10

Aslında okumak niyetiyle açmamıştım kapağını. Elimde başka bir kitap vardı ve onu bitirdikten sonra başlamak niyetindeydim. Ama uzun zamandır muhabbeti dönen ve bende merak uyandıran bu kitaba şöyle bir göz atayım diye açtım ve kendime geldiğimde 90. sayfadaydım. http://enaryo.blogspot.com/2007/09/tolmurat-uyurkulak.html

Göğü Delen Adam
Göğü Delen Adam

10

Okyanusya’daki Samoa Adası’nın şefi Tuiavii’nin konuşma notlarından oluşan ve ilk kez 1920’de Almanya’da basılan bu eser okurken adeta çıplak bırakıyor insanı. Alıştığınız, doğal olarak var olduğunu düşündüğünüz ne varsa bir bir soyuyor zihninizden. Birçok kabul edilmiş şeye farklı bir açıdan bakmayı sağlıyor. Benim kadar geç kalmadıysanız muhakkak okumanızı tavsiye ederek alıntılara geçeyim. Ve geçmeden önce de sık sık karşılaşacağınız Papalagi sözcüğünün “Beyaz Adam”ı temsil ettiğini belirterek tam kelime anlamını da kitaptan öğrenebileceğinizi hatırlatayım. http://enaryo.blogspot.com/2011/01/gogu-delen-adam.html

Erken Kaybedenler
Erken Kaybedenler

10

Tamamı çeşitli yaşlardaki erkek çocuklarının ağzından nakledilen yaklaşık on öyküden oluşuyor. Her bir öykünün karakterini somut olarak karşınızda hissediyorsunuz. Birinci tekil ağızdan yazılmış olan bu öyküleri okurken sanki öykünün karakteri karşınıza oturmuş da başından geçenleri anlatıyor size. Öylesine rahat bir anlatımı var. Karşınızda konuşurken karakter, “Dur dur bir çay koyayım da geleyim,” demek gelmiyor aklınıza. Kaptırmış dinliyorsunuz siz de. Öylesine akıcı bir anlatımı var. Çivileniyorsunuz olduğunuz yere. http://enaryo.blogspot.com/2009/09/erken-kaybedenler-emrah-serbes.html