tugcenin kitapligi, 31 adet değerlendirme yapmış.  (2/5)
Alacakaranlık (Alacakaranlık, #1)
Gabriel Arafta (Gabriel's Inferno #2)
Gabriel Arafta (Gabriel's Inferno #2)

8

Bu yorum daha önce www.tugceninkitapligi.com da yayınlanmıştır. Gabriel Arafta, Sylvain Reynard’ın üç kitap olarak planlanmış serisinin üçüncü kitabı. New York Times En çok satanlar listesi dahil olmak üzere, bir çok en çok satanlar listesinde yerini alan Gabriel Serisi, bu senenin popüler aşk romanları (romance) serilerinden bir tanesi; en çok karşılaştırması yapılan Grinin Elli Tonu kadar erotizm içermese de, yine de, bu sahnelerden daha doğrusu çağrışımlardan nasibini almış durumda. Ama Gabriel’in Cehennemi yorumumda da belirttiğim gibi bu iki serinin benzerliği aşk romanları olması ve Alacakaranlık serisinden esinlenilerek yazılmış olması ile sınırlı. Gabriel Arafta, serinin ilk kitabının bıraktığı yerden devam ediyor; Gabriel ve Julia, İtalya’da ki tatillerinin ve birbirlerinin tadını çıkartmaya devam ediyor. Artık Julia’nın Gabriel’in öğrencisi olmaması nedeniyle ilişkilerini de bir sonraki aşamaya nihayet taşıyorlar ve aşklarının keyfini sonuna kadar çıkartıyorlar. Ama bu mutluluk ne kadar sürecek? Tabii ki, uzun sürmüyor. Toronto’ya döner dönmez, bir sürü suçlamanın odak noktası oluyorlar. Eski sevgililer, üniversitenin politikaları, kıskanç öğrenciler ve hırslı meslektaşlar… Hem profesyonel yaşamları, hem de ilişkileri ciddi zorluklarla karşı karşıyadır. Peki, Gabriel ve Julia bu zorlukların üstesinden gelerek, birlikteliklerine devam edebilecekler mi? İlk yarıda içinizi ısıtan aşk hikayesi, ilerleyen kısımda yine kendini zorlu yollara vuruyor… İlk kitapta sadece küçük kırıntılarını gördüğümüz tutkuyu, bu kitapta ilk sayfalardan itibaren okuyoruz ama yine de yazar ilk kitabındaki üslubunu bozmamış ve son noktayı hep okuyucunun hayal gücüne bırakarak; ilkine göre daha da duyarlı bir kendini bulma (hem duygusal hemde cinsel olarak) hikayesi sunmuş yazar. Gabriel, kesinlikle daha sevilebilir bir karakter haline gelmiş, yine de tüm benliğini kaybetmiş ve sevgisi uğruna değişmiş bir kahramanı oynamıyor, en baştan beri süre gelen; daha iyi olma arzusu ve sürekli devam eden iç savaşı aynı çizgide ilerliyor ve sevgisini bütün bunları yenerek göstermek için elinden geleni yapıyor. Julia ise daha da güvensiz bir karakter olarak başlıyor, Gabriel’in geçmişinin de bu güvensizliği beslemesine izin veriyor. Gabriel ne kadar kendine has tavrını korumuş ise, Julia’da o kadar kendi ayakları üzerinde durma isteğini kaybetmiş ve bağımlı hale gelen bir karakter çizmiş. Ama bir yandan da Gabriel’in Cehenneminde sergilediği çekingen, içine kapanık ve utangaç hallerinden sıyrılmış durumda. Yine de rahatlıkla, yer yer sinir bozucu olmaya devam ediyor diyebilirim. Tüm kitap yine, edebiyat, rönesans sanatı ve çeşitlendirilmiş bir sürü müzik parçası ile zenginleştirilmiş halde. İtalya’nın son derece güzel sunulmuş detayları, canlı verilmiş atmosferi kitabın başından kendinizi oralarda hissetmenizi sağlıyor ve içine daha kolay girilebilen bir ikinci kitap okuma imkanı sunuyor. Ayrıca, ikinci yarıda verilen karmaşık ve üzüntülü duygularında yansıması güzel yapılmış ve en önemlisi de barışma sahnesi bir parmak şıklatmayla olmamış, her şey bir cümle ile unutulmamış. Bu sayede gerçeklikte korunmuş. Christa, Paulina ve Paul gibi yan karakterleri de daha iyi tanıma imkanı bulduğumuz Gabriel Arafta, ne olacağını bildiğimiz bir aşk hikayesi olmasına rağmen yine de; trajik, romantik, dokunaklı ve bol baharatlı bir hikaye, tam aşk romanlarının olmasını isteyeceğiniz gibi. Bu karlı günde sıcacık bir içecekle, camın önünde muhteşem manzara eşliğinde harika gider, söylemedi demeyin

Bazı Kızlar Isırır (Chicago Vampirleri Serisi, #1)
Beklediğim Sendin
Rüzgar Gibi Geçti
Yüreğim Seni Çok Sevdi
Jane Eyre
Jane Eyre

10

Tüm zamanlarımın en favori kitabı :D seviyorum işte...