İlk okuduğum Canan Tan kitabı. Çok hoşuma gitti. Piraye'nin baştan sonra ilginç bir hayat hikayesi anlatılıyor. Adını Nazım Hikmet'in eşinden almıştır Piraye. Üniversite de diş hekimliği okurken gençlik yıllar, üniversite eğlenceleri, güzel ortam ... insanın içini ısıtan bir hikayeye eşlik ettim. Sonra aşık oluyor Piraye. Diyarbakır'li Haşim Ağa'ya. İstanbul'dan Diyarbakır'a uzanıyor Pirayenin hikayesi. Ağa olmasına rağmen ailesinin sözünden çıkamayan küçük bir çocuk yerine koyulan bir ağa ile karşılaşıyor. Keşke dememek için evleniyor Haşim ile. Sonra bilindik doğu hikayeleri başlıyor. Çocuk olsun. Korunma. Dol yatağın kurur. Erkek evlat olacak tabi ki. Kısır ise kuma getirilir üstüne, hiç sorun değil. Burada hayatlar böyle.
Begendigim bir kitap oldu. George Orwell yazdigi bu kitapta dahi bir zeka ile o zamandan bu zamana bir yol acmis ve gün gelecek, dünya ve insanlar ne hale gelecek, onu yansitmis. Susma sustukca sira sana gelecek diyesim geldi bu kitapta nedense.
Okumayi ögrendigim yil cikan bir kitap okumam gerekiyordu katildigim okuma senligi sayesinde. Bu kitap 1988 yilinda cikmis bir cocuk kitabi. Cok severek okudum. Dün basladim, bu gün bitirdim düsünün yani.
Kim ne derse desin, ben bu kitaplari begendim. www.ahukader.de
Bence bu kitabın seks ve cinsellik hariç çok daha güzel bir mesajı var. Bir sevginin kendini sadist olarak adlendiren bir adamın günden güne nasıl değiştiğini anlatıyor. Yaşayamadığı çocukluğunu ve hayatında görmediği sevgiyi veriyor Ana Christian'a. Bu yüzden okunulasi bir kitaptı benim için. Su an serinin üçüncü ve son kitabı elimde. Bakalım neler olacak?
Ne kadar güzel bir sevgiyi anlatiyor Sabahattin Ali karakteri Raif bey sayesinde. Kürk Mantolu Madonna'nin bildigim bir sehirde olmasi da okurken bana ayrica zevk verdi.