Bir başka Livaneli kitabı daha.Gizemli bir aşk hikayesi gibi gösterilse de aslında kimlik karmaşasına düşmüş Mehmet'in kendini arama mücadelesi bu.Sonu olmamış her ne kadar şaşırtsa da.Kitabın tamamında biraz bu olmamışlık havası egemen.Katilin Muharrem olduğunu Mehmet nasıl çözūyor?O kolyeden yola çıkarak çözdü diyelim,Kerberos'un kulübesine de gizleyebilir ona da tamam.Ama açıkcası ben Mehmet'in olacağını düşündüm sanırım yazar da bunu istemiş.Öyle aman aman bir şey beklemiyor ve birkaç gün içinde okunabilecek bir kitap arıyorsanız okumanızı tavsiye edebilirim.Yalnız Zülfü Livaneli öğreten bir yazar.Hemen her kitabında ilgi çekici bilgiler veriyor bu da onlardan biri.
Bir kitap bu kadar muhteşem olabilir.Şimdiye kadar okuduğum kitaplar içerisinde bir numarayı hak ediyor.Mükemmel çözümlemeler,sarsıcı bir son.Okumayan eksik kalır o kadar...
Her ne kadar birkaç yazım hatası,anlatım bozukluğu barındırsada başka tatlar alabileceğiniz bir kitap.Arman'ın kendisiyle iç hesaplaşmaları,felsefik dehlizlerde kayboluşları ve seni karşına almış da konuşmuş halleri kitaptan aklımda kalanlar.Kimsenin ötekileştirilmediği bir dünya hayal etmiş yazar.Adem ile olan duygu bağını yeterince verememiş olsada bu kitap okunabilecek farklı bir kitap.Arman'ın Şebnem ile olan düşünsel aldatışı okurken ters köşeye yatırdı beni.Kitabın sonunda bir iyi dilek var.Sana,bana,İstanbul'a,bu ülkeye ve dünyaya dair...
Bilgin Adalı bu kitabı büyüklere yazdı kendisinin de söylediği gibi.1949 yılında çocukluğunun o küçük mahallesini bizlerle paylaştı.Mükemmel mükemmel bir kitap.Okuyun derim. Seksenlerin çocuğu olarak ellili yılların o günlerine özlem duymadım değil.Ve bu satırları yazarken Bilgin Adalı'nın eylül ayının son günü aramızdan ayrıldığını öğrendim.Alim çocuk tıpkı beş yaşındaki gibi beyaz atına atlamış gitmişti..Boğazımda bir şeyler düğümlendi.Ne demeli bilmiyorum ama onu okumaya okutmaya devam edeceğim ısrarla o beş yaşındaki çocuğun güzel dünyasına herkesi misafir etmeye davet edeceğim.Son söz sana Alim çocuk:Umarım sevdiklerinin yanındasındır.Işıklar içinde uyu.
Son derece ağır tempoyla ilerliyor kitap.İlk kez 120. sayfalarda hareket başlıyor fakat savaşın aktarılmasında hem duygu hem de gerçekçilik yönünden asla bir Çizgili Pijamalı Çocuk'un bıraktığı etkiyi bırakmıyor ne yazıkki.
Bir çocuk kitabı olarak satılıyor ama sanırım herkesin okumasında yarar var.II.Dünya Savaşı ve toplama kampında "öteki" olmaya zorlanmış iki çocuğun masum dostlukları.Özellikle vurucu bir son bölüm unutamayacağınız bir kitap olacağını sağlayacak sanırım.