Nasıl denir... ilaç gibi geldi bu roman. Kurguya diyecek yok zaten, birkaç karakter var ki hafızalarda yer etmeye aday. Hareket hiç eksik olmuyor, bir an bile sıkılmadım ya da dikkatim dağılmadı. Böyle biraz Açlık Oyunları, biraz Göçebe tadı veriyor. Ve cesaret, dürüstlük, fedakarlık gibi kavramları sorgulatıyor bize. Sıradaki kitabı da sabırsızlıkla bekliyorum, tadı damağımda kaldı.
Güzel, eğlenceli, komik. Olympos tanrılarını bu kadar 'bizden biri' gibi sunmak harika bir fikirmiş doğrusu ve çok da hoş bir hikaye çıkmış ortaya. Keşke kitabın devamı olsa da Apollo'yu dize getirecek olan hatun çıksa ortaya. Neil'in kız kardeşi olur belki... :D
Kitap birbirinden bağımsız ceza davalarından oluşan bir derleme. Çok sade bir dil kullanılmış ve hey şey olduğu gibi süslenmeden, abartılmadan anlatılmış. Ben bu kitabı çok sevdim, akademik olarak da ilgi alanım olduğundan sanırım. İkinci kitabı da mutlaka okuyacağım.
Yazara da kitaba da karakterlere de hayran oldum tek kelimeyle. Bir sürü karakter var ve hepsini de hakkıyla okuyucuya tanıtmayı başarmış yazar. Olay kurgusu zaten tek kelimeyle mükemmel, bir an bile kitaptan ayrılmak istemiyor insan. Devamını okumak için sabırsızlanıyorum. =)
Güzel bir fantastik dünya. Daha çok 13-14 yaş sonrasına hitap ediyor bence ama her yaş grubundan insan zevkle okuyabilir. Küçük ve görünürde hiçbir yeteneği olmayan bir kızın boyundan kat be kat büyük şeyleri başarabileceğini anlatıyor bize. :)
Güzeldi ama beklediğim gibi değildi. Murakami'nin her zamanki fantastik, eğlenceli dünyası yok bunda. Gençliğinden orta yaşlarına kadar Hacime adında bir adamın hayatı konu alınmış. Daha çok psikolojik düzeyde. Sıkılmadım, ama kitap daha uzun olsaydı muhtemelen sıkılırdım. :D
Tek kelimeyle harika. Diskdünya ile öyle bir evren yaratmış ki Pratchett, tamamen tehlike ve belirsizlikle dolu olsa da içine girmek istiyor insan. İkiçiçek bütün kitap boyunca hislerime tercüman oldu. Ayrıca Ölüm karakterine de bayılıyorum. Kıyamet Gösterisi'ndeki gibiydi aynen. :)