Beatrice Priorın Chicagosunda toplum, her biri belli bir erdemi yaşatmaya adanmış beş topluluğa bölünmüş durumda. Dürüstlük, Fedakarlık, Cesurluk, Dostluk ve Bilgelik.
Her yıl, belli bir günde bütün on altı yaşındakiler, hayatlarının geri kalanında birlikte yaşayacakları grubu seçmek zorunda.
Beatrice, hem ailesiyle kalmak, hem de kendi benliğini bulmak istiyor ama ikisini birden seçemez.
Bu nedenle kendisi dahil, herkesi şaşırtan bir seçim yapıyor.
Genç yazar Veronica Roth heyecanlı seçimler, kalp kıran ihanetler, kan donduran sonuçlar ve beklenmedik aşklarla dolu karanlık bir geleceği anlatan gerilim serisinin ilk kitabıyla edebiyat sahnesine çıkıyor.
Beatrice Priorın Chicagosunda toplum, her biri belli bir erdemi yaşatmaya adanmış beş topluluğa bölünmüş durumda. Dürüstlük, Fedakarlık, Cesurluk, Dostluk ve Bilgelik.
Her yıl, belli bir günde bütün on altı yaşındakiler, hayatlarının geri kalanında birlikte yaşayacakları grubu seçmek zorunda.
Beatrice, hem ailesiyle kalmak, hem de kendi benliğini bulmak istiyor ama ikisini birden seçemez.
Bu nedenle kendisi dahil, herkesi şaşırtan bir seçim yapıyor.
Genç yazar Veronica Roth heyecanlı seçimler, kalp kıran ihanetler, kan donduran sonuçlar ve beklenmedik aşklarla dolu karanlık bir geleceği anlatan gerilim serisinin ilk kitabıyla edebiyat sahnesine çıkıyor.
http://kitaphayvaniningunlugu.blogspot.com/2012/07/kitap-yorumu-divergent-veronica-roth.html
Yepyeni bir distopya dünyasına hoşgeldiniz! Veronica Roth'un yarattığı, Beatrice Prior'un anlatımıyla hayat bulan kitap Divergent'in yorumuna geldi sıra. Kitabı orijinal dilinde yaklaşık 3-4 günde okudum. Ve itiraf etmeliyim ki uykum gelip kapatmak zorunda kaldığımda bir dahaki sabah kalkar kalkmak yine kitaba gömülüyordum.
Kitap, distopya, aksiyon severleri içine hapsetmeye son derece elverişli. Aynı zamanda 2011'in en çok konuşulan kitaplarından. Goodreads Choice Awards'ta 2011'in favori kitabı ve Young Adult Fantasy & Science Fiction dalında en iyi kitap seçildi. Yine ALA gibi pek çok önemli kitap ödülüne de layık görüldü. Şimdi merak edilen sorunun ne olduğunu biliyorum: Kitap gerçekten söylendiği kadar iyi mi? Cevabı yazının ilerleyen kısımlarında bulabilirsiniz.
İlk önce konu hakkında spoiler vermemeye dikkat ederek kısa bir özet geçeyim: Bir dünya düşünün. Bu yeni dünyada toplum keskin sınıflara ayrılmış. Öyle sınıflar ki bir kez seçim yaptınız mı tüm hayatınız o sınıfın içinde devam etmek zorunda. Candor (dürüst), Abnegation (kendini düşünmeyen), Dauntless (cesur), Amity (barışçıl) ve Erudite (zeki). Her sınıfın (ya da grup demek daha mantıklı mı olur?) görüldüğü gibi kendine has bir özelliği var ve hepsi mesleklerini ve yaşamlarını bu grupların kurallarına göre şekillendirmek zorunda.
Bu grupları biraz daha açacak olursak, Candor (İngilizce "doğruluk" gibi bir anlama sahip ama ben orijinal halini kullanmayı daha mantıklı buldum) grubundan bir kişi yalanı hayatından çıkarmak zorunda. Tüm ilkeleri "dürüstlük" üzerine kurulmuş. Yetenek testlerinde bile yalan makinelerini kullanmayı tercih ediyorlar. Abnegation, kendi dışında herkesi düşünen insanlardan oluşuyor. Bu insanlar sürekli gri giyiyorlar, basit şeyler yiyorlar, hattâ çok az aynaya bakıyorlar. Bu yüzden devletin yönetim gibi kademelerinde çalışıyorlar. Dauntless, daha çok koruma gibi görevlere bakıyor. Şehri her türlü tehlikeden korumakla görev alabiliyorlar. İsimleri de apaçık belli ediyor ki "cesaret" onlar için en önemli şey. Bu gruptakilerin genellikle dövme ve piercing yaptırması dikkat çekiyor. Amity ise kendisine barış ve uyumu ilke edinmiş. Daha çok tarımla uğraşıyorlar. Son olarak Erudite, toplumun tüm bilimsel ve kültürel ihtiyaçlarını bünyesinde barındırıyor. Devletteki tüm buluşların arkasında onların imzası var. Genellikle gözlük takmalarıyla biliniyorlar.
Baş karakterimiz Beatrice Prior, Abnegation olarak doğmuş. Yani annesi ve babası bu gruptan. Kendisiyle yaşıt bir erkek kardeşi var. Abnegation kurallarını son derece benimsemiş olan Beatrice için seçim zamanı yaklaşıyor. Çünkü 16 yaşına gelen her genç, yetenek sınavları doğrultusunda, kendi grubunu seçmek zorunda. Beatrice ve erkek kardeşi Caleb için de durum aynen böyle. Kitapta yetenek sınavları detaylı bir şekilde anlatılmış ve bu kısım son derece heyecanlı. Bu yetenek sınavlarında Beatrice için bir sorun çıkıyor. Bir şekilde sınav sırasında kullanılan simülatörü değiştiriyor. Ve bunu sadece birkaç kişi yapabilir; bu kişilere de bir isim veriliyor: Divergent. Divergent'in ne olduğunu daha fazla anlatıp tadını kaçırmayacağım.
Seçim Günü'nde Beatrice büyük bir ikilemden sonra doğduğu grup olan Abnegation'ı bırakıp Dauntless'ı seçiyor. Bundan sonraki kısımlarda Dauntless'ten biri olmak için yapılan eğitimlere ve Beatrice'in - yeni seçtiği adıyla Tris - atlattığı zorluklara tanık oluyoruz.
Kitaptaki karakterler çok iyi yansıtılmıştı. Tris'in cesaretine, aynı zamanda özverisine hayran kalmamak elde değil. Güçlü kadın karakterleri her zaman sevmişimdir. Bunun yanında onun eğitmenlerinden Four (bu takma ismi, gerçek adını kitabın ilerleyen kısımlarında öğreniyoruz) hayranlıkla okuduğum karakterler arasında. Bu ikisi arasındaki yakınlaşmanın hemen 'şap' diye olmaması beni tatmin eden kısımlardandı.
Aksiyonca bol ve kendine bağlamayı çok iyi bilen Divergent son zamanlarda okuduğum en heyecanlı kitaplardan biriydi. Açlık Oyunları'yla karşılaştırılmış ama türünün aynı olması dışında pek de benzeyen bir kısmı yok. Yalnızca, en az onun kadar başarılı bir çıkış romanı.
Bir sonraki sayfasını tahmin etmenin imkansız olduğu, sürpriz ve aksiyonuyla okuyucuyu bol bol şaşırtan Divergent'i herkese kesinlikle öneririm. Ama unutmayın: Tek bir seçim sizi değiştirebilir!
İkinci kitap Insurgent'i okumak için çok bekleyeceğimi sanmıyorum.
Benim yazacağım yorum kitaptaki öykü ile ilgili değil. Hatta bir çok kişi zırvalamış, incir çekirdeğini doldurmayan şeylerden bir sürü şey üretmiş diye düşünebilir. Kusura bakmasınlar.
Ben kitabın hikayesinin arkasındaki düşünce yapısı ile ilgili şeyler yazmak istiyorum.
Veronica Roth bir öykü çerçevesinde insanlık değerlerini sorgulamış.
Cesaret nedir?
Cesaret, adrenalin hormonunun vücutta neden olduğu uyuşturucu etkisine benzer etkiyi hissetmek için, hayatını aptalca tehlikeye atmak mıdır? Cesurların tren hareket ederken binip inmeleri gibi. Gerçek cesaret korkularına rağmen korkunu kontrol altında tutarak yapılması gerekenleri yapmaktır. Kitabın sonunda Tris acılarına, kayıplarına rağmen Fiziksel, ruhsal acılarını bastırarak, korkuların kontrol ederek yapılması gerekeni yaptı.
Bilgelik nedir?
Eğitim insanı geliştirir, eğitim artan insan tevazu sahibi olmalıdır. Eğer bilgi gurur ve kibir ile birleşirse insan ruhunu sarar ve onun dondurur. Bilgelik grubunun hatası buydu. Yüzlerce yıl önce Yunus Emre bunu güzel bir şiir ile açıklamış.
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır
Haddini bilmeyen Bilgelik üyeleri içinde okumanın bir anlamı yok.
Fedakarlık nedir?
Birilerin mutlu etmek, birilerin bir şeyden korumaktır fedakarlık. Ama yapılan fedakarlığın karşısında bir şeyi elde etmek önemlidir. Tris’in anne ve babası her anne babanın yaptığını yaptılar, kendilerin evlatları için feda ettiler. Ama onların fedakarlığı sadece evlatların kurtarmak için değil, diğer insanalrı kurtaracak birini kurtarmak için yapılmış bir fedakarlıktı.
Kitabın en başında Toplulukların ortaya çıkışı tanıtılmış.
Saldırganlığı suçlayanlar Dostluk Topluluğunu
Cehaleti suçlayanlar Bilgelik Topluluğunu
İkiyüzlülüğü suçlayanlar Dürüstlük Topluluğunu
Bencilliği suçlayanlar Fedakarlık Topluluğunu
Korkaklığı suçlayanlar Cesurlar Topluluğunu
Kurmuşlar. Başta iyi niyetle başlan her yönetim gibi onlarda iyi niyetliymişler ama insanoğlunun yozlaşmış yanı her sistemi de yozlaştırdığı gibi onları da yozlaştırmış.
En sonunda gençlerin yani ergenlerin zekaları, yetenekleri ve yaptıkları seçimlerin geleceklerini belirlemede nasıl etkili olduğunun aytını çiziyor Uyumsuz kitabı. Ergenlikte yapılan seçim geleceğini nasıl şekillendirmesine bir örnek verecek olursak, eşit zekada ve ailelerinin okumaları için her türlü imkanı sağladığı iki erkek kardeş düşünelim. Kardeşlerden biri ders çalışırken öbürü dışarıda futbol oynuyor. Biri liseyi bitirip okumayı bırakırken öbürü üniversite okuyor, bir kariyer yapıyor. Lise bitiren kardeş düşük maaşlı bir iş buluyor, işten çıkarılmasa bile aldığı yeterli gelmediğinden hep ailesinin desteğine muhtaç kalıyor, okuyan kardeş üniversitede kariyer yaparken değişik topluluklara dahil olur ve daha iyi bir hayat standartı sağlarken, okumayan kardeş hem parasal sıkıntı çekiyor, yetişkin olmasına rağmen ailesine bağımlı kalıyor, hem de bulunduğu çevre dışına çıkamıyor. Kardeşler evlendikleri zaman yaşam şekilleri, eşleri, çocuklarının yaşam kaliteleri daha da farklı hale geliyor.
Tris ve onun gibi uyumsuzlar her tür yönlendirmeyi ret eden bir yapıdalar. İnsanlar genelde yaşadıkları topluluğun değerlerin sorgulamadan kabullenirler. Çocukken öğrendiklerimiz zihnimizde bir çeşit refleks haline geliyor. İçinde bulunduğumuz toplulğa uygun bir birey haline geliyoruz. Ama her toplumda aykırılar çıkar. Uyumsuz kelimesi günümüz siyasi literatürüne göre isimlendirirsek Anarşist demek daha uygun olur. Çünkü Anarşizm, her koşulda her türlü otoriteyi reddeder.
Kitapta değinilen bir başka güzel nokta ise gençlerin anne ve babaların hiç sorgulamadan kabullenmeleri. Ergenler anne ve babalarının da bir zaman ergen olduklarını, onlarında okula gidip, denklemlerle boğuştuklarını, sivilcelerinin olduğunu, ergenlik sorunları yaşadıkların düşünmezler. Annelerinin yakışıklı delikanlılara uzaktan aşık oldukların, onlarla flört ettiklerini, babalarının güzel kızların yolunu gözleyip onlara aşık oldukların düşünmezler. Gençler için anne babaları yetişkin olarak doğdular ve anne-baba formatında yaratıldılar. Gençlik, ergenlik sadece onların hayatında vardır. Tris’de Cesurluk’a gelene kadar annesinin geçmişini hiç sorgulamamıştı. Annesi hakkında çok şey bilmiyordu. O sadece Beatrice ve Caleb’ın annesiydi. Ama fedakar annesi ele avuca sımaz bir Cesur’du. Annesinin gerçeğini Tris ilk kez o zaman gördü.
Kitabı okumayanlar tavsiye ederim.
Aslında kitap mükemmel başladı. Sürekli işte uzun zamandır okumayı beklediği kitap buymuş diyerek okudum. Gece okumaktan gözlerim kanlandı. Kesin 10 yıldız diyordum. Ama olmadı. Nedenini olumsuz kısımlarını anlatırken yazarım :D
Öncelikle ilk %60'lık bölümde Tris'e bayıldım. Güçlü, ne istediğini bilen bir kadın karakterdi. Kadın karakterde kedi gibi tırsakları pek sevmiyorum açıkçası. O yüzden Tris'i sevdim. Sonra bir de Four var... Fragmanı izledikten sonra okuduğum için kulaklarımda sadece Theo'nun o seksi sesi vardı :D O yüzden Four'u hemmen seviverdim. Anlatım akış her şey hoşuma gitti. Yazar da çok seksiymiş bu arada :D:D
Her neyse olumsuz kısma gelirsem....
SPOILER BAŞLANGICI!!!
Yazar bu kızı güçlü yazmaya çalışmış. Aslında üzerinde bu kadar uğraşmasa ben zaten ona inanmıştım. Ama annesi ölüyor "annem öldü, aman tanrım, benim cesur olup gidip omzumdaki kurşunu çıkarttırmam lazım." "Ay babam öldü. Gideyim tobias'ı etki altından kurtarayım da azıcık koklaşalım." Tobias'ın etki altından çıkması desen... O neydi Allah aşkına. Zort diye çıkıverdi. Hemen "Ay Tris'im gelmiş" edalarında.
Birde en uyuz olduğum şey sen git o kadar kötülük yapan Eric'i ayağından vur, git Will'in kafaya nişan alıp indir. Be güzelim bu çocuğun da kolu bacağı yok mu oralardan vuraydın.
SPOILER SONU!!
Yani mükemmel başlayan, beni kendisine deli gibi çeken bir kitabın sonunun bu kadar ımmm gevşeğe yakın olması hoşuma gitmedi. Öyle güçlü bir kitap daha gerçek bir sonu hak ediyordu. .D
http://buyulukitaplik.blogspot.com/2013/04/kitap-yorumu-uyumsuz-veronica-roth.html
Distopyaları ne kadar çoook sevdiğimi hatırlattı bu kitap.
Hele ki isyan varsa, tadından yenmiyor distopyalar. The Hunger Games'tan sonra bende büyük bir "İsyan Açlığı" başladı. "Yönetim kötü olsun, diktatörlük olsun. Sonra gelsin baş karakter hepsinin kellesini uçursun." gibi psikopatça senaryolar kurgulamaya başlamıştım ki imdadıma Uyumsuz yetişti. Uyumsuz farklı-büyüleyici konusu, akıllıca kurgusu ve Four (Çevirmenin çok kızdığım bir hatası ile kitapta "Dört" olarak geçiyor.) ile kalbime kazındı desem yeridir! (P.S: Four bir yana Uriah'ı buraya kargolayabilir miyiz?)
Baş kahramanımız Beatrice Prior, beşe bölünmüş bir toplumda yaşıyor. Bu beş topluluk; Dürüstlük, Fedakarlık, Cesurluk, Dostluk ve Bilgelik olmak üzere bir ilkeyi-davranışı her şeyleriyle benimsiyor ve tersini hayatlarından def ediyorlar. (Örneğin: Dürüstlük'ten bir kişi asla yalan söylemez.)
Bu topluluklardaki her 16 yaşındaki çocuklar, hangi topluluktan olacaklarına karar verdikten sonra bir sınava tabi tutuluyorlar. Seçtikleri topluluğa uygun ve yeterli iseler ölene kadar o topluluğa ait oluyorlar. Eğer değil iseler, Topluluksuz oluyorlar. Topluluksuzlar, şimdinin evsizleri gibi; bir yuvaları, toplulukları yok.
Beatrice, Fedakarlık'tan doğma. Peki klasik bir Fedakar (ya da diğer toplulukların dediğini şekilde Kasıntı) mı? Hiç de değil. Beatrice, sinir olduğum ağabeyi Caleb, hüngür hüngür ağlamama sebep olan babası ve sayesinde bir Katniss vak'ası daha yaşadığım annesi ile yaşıyor. Bilgeler ve Fedakarlar'ın arası biraz limoni. Babası hükümet için çalışıyor, bu yüzden çoğunlukla açık hedef.
Neyse... Beatrice, hangi topluluğa gireceğini seçmeden önce her 16 yaşındaki gencin girdiği "Yetenek Sınavı"na giriyor. Bu sınav, sizin hangi topluluğa daha uygun olduğunuzu belirtiyor. Yanlış anlaşılmasın, bu sınavın hangi topluluğu seçeceğinizde bir etkisi yok. Herhalde nereye uygun olduğunu bilmeyenlere bir ışık tutmak amacıyla yapılmış.
Beatrice, bu sınava giriyor ve sonuç "UYUMSUZ" çıkıyor. Tabii bu gizli tutuluyor. Sebebini kitabı okuyunca anlayacaksınız ben söylemeyeyim. Üç topluluğa da uygun görünüyor; Fedakarlık, Cesurluk, Bilgelik.
Beatrice'ın seçimini söylemekte acayip tereddüt ediyorum ama yazmazsam yorum noksan kalacak. Beatrice, hayatını değiştirecek, onu ailesinden koparacak, aşırı havalı dövmelere, ve yeni "Tris" adına sahip olacağı Cesurluk'u seçiyor.
Daha fazla anlatamayacağım için bir iki karakteri tanıtayım:
Beatrice/Tris: Baş kahramanımız ^.^. Sarışın, minicik. Fedakarlık'tan doğma. UYUMSUZ. Dövmelerini ölümüne kıskandığım biricik karakter.
Four-Dört: Cesur eğitmeni (denebilir). Beni ayakta uyutan karakter. Gerçek ismini ne kadar söylemek istesem de ekstra spoiler olacağı için susuyorum. Ayrıca kendisi; dövmelerini kıskandığım biricik karakterler grubunun da önemli bir üyesidir.
Caleb: Caleb Prior. Beatrice'ın ağabeyi. Nedense hiç sevmediğim karakter. Çocuk saman altından su yürütmüş ama. Yine de iyi çocuktur kendisi. Hep Gale gibi bir şey hayal etmiştim ama bildiğiniz inek bu şahıs.
Christina: Dürüstlük'ten gelme Cesur. Beatrice/Tris ile aynı dönemde Cesurluk'u seçti. Zaten ikisi arkadaşlar da.
Alıntılar:
-"Hayır," diyor Caleb. Anneme gülümsüyor.
Ağabeyimin de Dürüstler'den biri olmayacağı çok açık. (sayfa 34)
- Ben yeterinde özverili değilim.On altı yıldır deniyorum, hiçbir zaman yeterinde özverili olamadım. (sayfa 45)
-Will ve Christina, çizim kitaplarını karıştırıyor, iyi bir şey bulduklarında birbirlerini dürtüyorlar. Yan yana otururlarken, birbirlerinden ne kadar farklı olduklarını gözlemliyorum. Christina koyu tenli ve zayıf, Will ise soluk tenli ve iri. Ama gülümsemeleri birbirinden farksız. (sayfa 94)
-"Senin derdin ne? Eğlence olsun diye şehir haritasını mı ezberledin?" diyor Christina.
"Evet," diyor Will şaşkın şaşkın. "Sen ezberlemedin mi?" (sayfa 131)
-"Sen insan mısın Tris? Bu kadar yükseğe çıkmak..." Yutkunurcasına nefes alıyor. "Hiç korkmuyor musun?" (sayfa 153)
- "Her şey yoluna girecek." Sesimin kendimden emin çıkması için çabalıyorum. Onu avutuyormuş gibi çıkmasını istemiyorum. Oysa düpedüz avutuyorum. Her şeyin yoluna girip girmeyeceğini bilmiyorum. Hatta girmeyeceği ihtimali daha yüksek. (sayfa 213)
- Gözü pekliğin, olağan eylemlerin ve ötekilerin haklarını savunmayı amaçlayan cesarete inanıyorum.
(sayfa 217)
-"Demiştim sana," diyor Uriah. "O tam bir Cesur. Haydi fırlat." (sayfa 230)
-Çırpınan kalbim canımı yakıyor, çığlık atamıyorum, nefes alamıyorum ama aynı zamanda her bir damarımda, her bir sinir hücremde, bütün kemiklerimde ve sinir uçlarımda canlı olduğumu, bütün bedenimin elektrikle yüklendiğini hissediyorum. Adrenalin yüklüyüm. (sayfa 231)
-İriyarı bir oğlan tarafından omza atılıp hiç taşınmamıştım, akşam yemeğinde hiç karnım ağrıyana kadar gülmemiştim, aynı anda hep bir ağızdan konuşan insanları hiç dinlememiştim. Huzurda bastırılmışlık var, buradaysa özgürlük. (sayfa 262)
-Şöyle düşün," diyor. "Bu insanlar, sana silah kullanmayı öğretti. Dövüşmeyi öğretti. Canını yakmaktan çekineceklerini mi sanıyorsun? Öldürmekten geri kalacaklarını mı sanıyorsun?"
(sayfa 272)
-"Sen buraya aitsin, biliyorsun değil mi?" diyor. "Sen bize aitsin. Bütün bunlar kısa süre sonra bitecek. O yüzden dayanmaya çalış, tamam mı?" (sayfa 287)
- "Ama lütfen, en küçük fırsat yakaladığında..." Soğuk ve güçlü elini yanağıma dayıyor ve tekrar ona bakmam için başımı kaldırıyor. Gözleri parlıyor. Neredeyse vahşi bir pırıltı bu. "Onları mahvet." (sayfa 299)
- "Nefes almayı bıraksam, Peter herhalde parti verirdi?"
"Eh," diyor. "pasta yemek için partiye giderdim." (sayfa 302)
- "Artık hepimiz biliyoruz," diyor Dört sessizce. "Kısa boylu ve çelimsiz bir Fedakarlık kızından ödün kopuyor." Dudakları bir gülümsemeyle kıvrılıyor. (sayfa 311)
- "Eh, birçok erkek, bir kızla böylesi küçük bir alanda kıstırılmak ister." Gözlerimi deviriyorum.
"Kapalı yerde kalmaktan korkan insanlar hariç Tris!" (sayfa 338)
- Şahsen ödlekliğin yerine zalimliği, güçsüzlüğün yerine gaddarlığı koydum. (sayfa 419)
- Ben bir Uyumsuzum.
Ve kontrol edilemem. (sayfa 458)
- "İnsanlar beni fazla hafife alıyor," diyorum sakince. "Küçük bir kız ya da bir Kasıntı olduğum için ne kadar acımasız olabileceğimi tahmin edemiyorlar. Ama yanılıyorlar." (sayfa 480)
çok güzel bir seri kesinlikle tavsiye ediyorum..Kurgusu çok güzel ve değişikti...
Beatrice Prior, onaltı yaşına basmıştır. Hem kendisinin hem de erkek kardeşi Caleb’in grubunu seçeceği gün gelmiştir. Ailesi Abnegation üyesidir. Onlarca yıl önce ataları, savaşan dünyanın sıkıntısının ne politik ideolojiler, ne dini görüşler ne de kişilik zaafları olduğundan karar kılar. O sırada farklı çözümlerle birlikte farklı fraksiyonlar ortaya çıkmıştır. Fraksiyonsuz kalanlar da sefil bir hayat yaşamıştır. Dünyanın gidişatında sertliği sorumlu bulanlar Amity cahilliği sorumlu bulanlar Erudite, ikiyüzlülüğü sorumlu bulanlar Candor, bencilliği sorumlu bulanlar Abnegation, korkaklığı sorumlu bulanlar da Dauntless fraksiyonunu oluştururlar. Hepsi farklı bir bölgede yaşar ve farklı kurallarla varlığını sürdürür. Abnegation kendini topluma adayan devlet memurları ve yöneticiler; Erudite okuyup yazan araştırmacı öğretmenler; Amity anlayışlı danışmanlar ve bakıcılar; Candor adaleti sağlayan dürüst liderler temin eder. Dauntless da herkesi dışardaki ve içerdeki tehditlere karşı korur.
On altı yaşına gelen herkes önce hangi fraksiyona eğilimi olduğunu öğrenmek için bir sınavdan geçer. Ardından Seçim Günü, dahil olmak istediği grubu seçerek aileden ayrılır ve yetişkinliğe adım atar. Beatrice deneme sınavında üç gruba birden yakın olduğunu öğrenir. Ancak sonucu açıklayan kişi Beatrice’ten bunu kimseye söylememesini ister. Beatrice’in durumunda olanlara Divergent denmektedir.Seçim Günü geldiğinde Beatrice kardeşinin anne babasıyla aynı grupta olmayı seçeceğinden emindir. Çünkü kardeşi de anne babası gibi kendini unutmaya hazırdır. Ancak Caleb Erudite olmayı seçer. Beatrice ise vicdan azabı içinde Dauntless olmayı seçer.
Dauntless olmayı seçenleri zor günler beklemektedir. İlk günden itibaren sıkı bir eğitimden geçerler. Sık sık güçlerini ve korkusuz olduklarını kanıtlamaları beklenir. Çünkü fraksiyonsuz kalma tehdidi ile karşı karşıyadırlar. Beatrice Christina, Will ve Al ile arkadaş olur. Al Beatrice’ten, yeni ismiyle Tris’ten hoşlanmaktadır. Tris ise kendine itiraf etmese de eğitim verenlerden biri olan Four’a karşı bir şeyler hisseder.
Görüş gününde Tris’in annesi ziyaretine gelir. Kendisine gizli gizli birtakım önerilerde bulunur. Annesinin Caleb’i ziyaret etmesi yasaktır. O yüzden Beatrice’ten kardeşini ziyaret etmesini ve ‘simulasyon serumu” hakkında bilgi edinmesini ister. Beatrice annesiyle görüştükten sonra onun da eskiden bir Dauntless olduğunu anlar.
Son derece sürükleyici, yarattığı dünyaya okuru kolaylıkla çeken ve merak uyandıran bir kitap. Metin daha çok diyaloglarla ilerliyor. Farklı okumalara izin veren zengin bir metin sunan kitap, kurduğu distopya ile fantezi türünden hoşlanmayanlar için bile ilgi çekici olabilir. Insurgent da serinin devam kitabıdır.
www.kirazinkitaplari.com
O kadar methedilmesine rağmen benim favorilerimin arasına giremedi. Neden bilmiyorum ama çeviriden dolayı olabilir.
http://gokkusagindakisonrenk.blogspot.com/2012/09/kitap-yorumu-uyumsuz.html
Öyle bir kitap ki elime aldığım an bitirdim, hatta yemek yemeye bile gitmedim. En sevdiğim roman türü olan distopya türünde bir kitap ve en güzellerinden diyebilirim. Spoiler yazmadım kitap için, rahat rahat okuyun diye.
Kitaptaki dünya 5 topluluktan oluşuyor. Cesurluk, Bilgelik, Dostluk, Dürüstlük ve Fedakarlık. Kitabın ana karakteri Beatrice işte son bahsettiğimiz Fedakarlık topluluğunda doğmuş birisi. Ama kendini oraya ait hissetmiyor. Çünkü Fedakarlar topluluğundaki insanlar başkalarını düşünürlük, gösterişten hoşlanmazlar. Bu yüzden gri, bol kıyafetler giyip saçlarını genelde hep aynı boyda keserler. Beatrice okulda hep Cesurların gelişini izliyor, onlar kadar cesur olabilmek istiyor. Cesurlar ise genelde siyah giyiyor ve hızla iden bir trenden atlamak gibi "cesurca" eylemler yapıyorlar. Diğer topluluklardan Dürüstlük ise adından da anlaşılacağı gibi yalan söylemiyorlar, onların topluluğunda sahtelik yok, aklına her geleni söylüyorlar. Dostluk topluluğundan çok bahsedilmiyor ama onlar da sürekli gülümseyen, dostça yaklaşan insanlardan oluşuyor. Bilgelik toplumunda olan insanlar toplumun zeki tipleri, gözlük takanlar. Genelde yeni bir şey yapılmışsa bu Bilgelik topluluğundan çıkmış oluyor.
Her genç 16 yaşına geldiğinde istediği toplumu seçme özgürlüğüne sahip. Yetenek sınavına girip hangi topluma ait olduğunuz belirleniyor, ama tabii karar yine de size ait. Ama sınavda birden fazla topluluğa yöneliminiz de olabiliyor ki bunlara Uyumsuz deniliyor. Uyumsuz olmak çok kötü bir şey, eğer duyulursa sizi ortadan kaldırabilirler. Tabii bu yüzden Beatrice sınav sonucundan kimseye bahsedemiyor, çünkü o bir uyumsuz. Yine de tahmin edeceğimiz gibi Cesurluk topluluğunu seçiyor.
Toplulukta 3 seviye var bunları geçebilirseniz topluluğa ait oluyorsunuz ama geçemezseniz topluluksuz kalıyorsunuz. Kitabın büyük bölümünde bu seviyelerden bahsediliyor. Tris'in nasıl cesur ve güçlü olabildiğini görüyoruz. Bunca zorluğun arasında nasıl aşık olabildiğini. Ama öyle romantik bir aşk değil bu, güçlü, sert ve sevgi dolu. Kitabın başından beri anlatılan Fedakarlık ve Bilgelik arasında çekişme gittikçe şiddetleniyor. Toplumu yönetenler Fedakarlık ama Bilgelik de bu güç yarışında yerini almak istiyor ve bunu için ne kadar ileri gidebileceklerini görüyoruz. Kitaba başladığım da Holly Black'ten alıştığım şimdiki zaman yazım tarzını nasıl da sevdiğimi fark ettim. Hatta geçmiş zamanla yazılanlardan daha çok seviyorum artık. Ayrıca Tris karakteri öyle başkasına muhtaç genç kız karakterlerinden değil, çok güçlü ve bazı yerlerde "Aferin kızıma!" dediğim bile oldu gaza gelip. Güçlü bir karakter olması kitabı diğerlerinden ayıran bir özellik daha.Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen Uyumsuz gerçekten çok beğendiğim bir kitaptı, umarım Artemis bizi çok bekletmeden diğer kitabı çıkarır çünkü şimdiden Team Four oldum bile!
Karton Cilt, 507 sayfa
2012 tarihinde, Artemis Yayınları tarafından yayınlandı