Normalde bu kadar kendi içine dönük sadece kendi ile konuşan karakterlerin olduğu kitapları pek okuyamam çünkü daha çok diyalog insanıyım sanırım😅 ama bu kitapta öyle birşey vardı ki gerçeklik olgusunu anlama neyin ne olduğunu çözmeye çalışırken monolog muş diyalog muş araya kaynayıp gidiyor. Bo'nun dünyasında strese girerken phoebe nın dünyasında da hüzünleniyorsunuz. Kitabın sonu için ben daha farklı ters köşeler ve daha fazla karmaşa hayal etmiş olsam da Adgar Casey Akademisi kurgusu , akıcılığı ve sonuyla gayet güzeldi. Bence bu kitaba şans vermelisiniz.
Fena değildi ama üç kitapta da hissettigim duygu , fazla hızlıca geçilmiş konular ve üzerinde fazla durulmamış karakterler le aslında daha da güzel olabilecek bir seri oldu bittiye getirilmiş duygusuydu.. yani güzel konu, akıcı okuma ama fazlaca baştan savma hissi.. vasat olarak degerlendirsem de super FBI ajanlarına ve twitter teröristine kıyamıyorum 😅😅🤗
Yaniiiiii🤔🤔🤔🤔 belki de ben daha farklı bekledigim için benim tam olarak super diye yorumlayamadiğim bir kitap oldu.. alıp 1 günde okuyup ertesi gün unutmalık kitaplar gibime geldi.
Sevimli ve cabuk okunabilir bir kitaptı.. ama sanki biraz fazla hızlı ve üstün körü geçilmişti olaylar.. yine de okunabilir kitaplar listesine yazabiliriz 😉
Yine içi ve karakterleri dopdolu bir susun elizabeth phillips kitabı. Akıcılığı ve kurgusuyla yine çok güzel bir kitap. Özellikle bayıldığım noktaysa jake ve fleur un keyifli diyaloglariydi.
Türklerden " ser katil " çıkmaz yanılgısını daha ilk cümlesiyle yerle bir eden , insanı derinden sarsan ve adalet sistemini ciddi anlamda sorgulmaniza neden olan etkileyici bir kitap..tüm olayları belgeleriyle ve de fotoğraflarıyla yayınlayarak etkisini de ikiye katlamayı başarmış bir kitap. Bence okunması gereken bir kitap ama ufak bir uyarı yapmadan da geçemeyeceğim 😅 hafif bir paranoyaya da yol açma gibi bir etkisi var🙈