Küçük Prens gezegenler arasında yolculuk yaparken rastladığı yetişkinleri eleştiren bir miniğimiz. Bilmiyorum bu kitabı bu yaşımda okumasaydım sözleri bu kadar anlamlı gelir miydi? Çünkü Küçük Prens'in eleştirdiği 'o yetişkin'lerin arasında kendimi gördüm. Çok alelade söylenmiş gibi gelen bir cümle bile defalarca altı çizilecek kadar düşündürücü mesela. Kitapta düzeni eleştiriyor Küçük Prens, bencilliği, bakar körlüğü, kibiri, memnuniyetsizliği eleştiriyor. Minicik yüreğiyle, söyledikleriyle o kadar haklı ki. Mesela bu kitabı okuyunca çocuk olmak istiyorsunuz, hep masum kalmak istiyorsunuz. Kitabı okurken çocuk yanınız yaptığınız bencillikler, körlükler yüzünden size kızarken yetişkin yanınız ders alıyor, utanıyor. Avcunuzun ortasına bir Küçük Prens almak istiyorsunuz, kalsın sizinle hatırlatsın masumiyeti istiyorsunuz. Velhasıl kelam yazılacak, çizilecek çok kelime olsa da cidden ama cidden güzel kitaptı, güzel yürekti Küçük Prens.
Sevilen bir yüzün böylesine keder kaynağı olabilmesine inanmakta zorlanıyordu Ragıp bey.. Kitapta böyle onlarca sizi etkileyebilecek cümle bulabilirsiniz.. Aşk..Savaş..Tarih..Hepsini güzel bir şekilde toparlayabilmiş yazar..Osman'ın ölüleri ile konuşması ölülerin itirafları ve söylemleri oldukça etkileyici..İçimizde ki savaş meydanları mı daha ürkütücü yoksa gerçek savaş meydanları mı?diye düşündürüyor yazar..savaş insanların hayatlarına da nasıl sirayet ettiğini çok iyi görüyorsunuz..
Çok beğenmemiş olmama rağmen, seri kitaplardan birini okuduysam diğerlerini de okumak zorunda hissetme huyum nedeniyle son kitabı da okudum ve yine aynı tereddüdü yaşadım. Tüm bu kitapları yazan acaba bir yazar mı, yoksa bir lise öğrencisi mi? Kitabın baştan sona olay örgüsü öyle basit bir dille anlatılıyor ki 16 yaşındaki bir gencin günlük dili gibi. Karakterlerin tüm hareketleri detaylarıyla ağır ağır anlatılarak insanı çileden çıkartıp birkaç satır atlayarak okuma isteği uyandıracak kadar sıkıcı…