Yenişehir’de Bir Öğle Vakti, bitmesin diye gıdım gıdım okuduğum kitap. Nasıl başlasam bu yazıya bir türlü bilemedim. Çok ama çok beğendim. Sevgi Soysal’ın okuduğum ilk kitabı. Kalemine hayran kaldım. Psikolojik, sosyolojik ve toplumsal tespitleri aktarma tarzı o kadar içten ki. Anlattığı karakterlerin hepsinin hikayesine tanık olmuş gibi. O kadar doğal bir dili var ki kitabın adeta içine girip hikayede kayboluyorsunuz. Bazı karakterlerin hikayeleri çok gerçekti, her gün sokakta görebileceğiniz insanları anlatıyordu. Diyaloglar çok canlı ve samimi, neresinden bakarsanız bakın en ufak bir bayağılık yok, herkes olması gerektiği gibi konuşuyor. Bütün karakterler birbiriyle ilişkili. Kavak metaforu ise birçok şeyi temsil ediyor. Herkesin durup izlediği ama bir süre sonra görmezden geldiği her şeyi... Ali’nin, Olcay’ın ve Doğan’ın arkadaşlığı, yoldaşlığı, keşmekeşin ortasında var olma çabaları. Edebiyatın yerlisine, yabancısına tutkunum ama böylesi bir eseri yazıldığı dilde okuyup anlamak çok hoş bir şey.
Zor zamanların romanı. Kemal Tahir'den okuduğum ilk kitap olduğu için uzunca bir süre hatırlayacağım. Kurtuluş Savaşı dönemiyle ilgili okunması gereken bir eser olduğunu düşünüyorum. Kurgusal karakterlerin yanı sıra gerçek karakterler de yer tutuyor. Bu yüzden dönemden habersiz okumak anlamsız olur. Ben kronolojik olarak dönemle ilgili bilgi sahibi olduğum için okurken daha iyi anladım anlatılan olayları. Kemal Tahir'in döneme dair görüşlerini okumak ilgi çekiciydi. Kendisi döneme tarafsız şekilde bakabilmiş. Seri olarak tasarlandığı için sanırım, ilk kitap olaylara giriş gibiydi. Esir Şehrin Mahpusu ve Yol Ayrımı'yla konunun daha da derinleşeceğini düşünüyorum. Keyifli bir okuma süreciydi.
Hayatın Kaynağı, en basit tanımlamayla Ayn Rand'ın manifestosudur. Objektivizmin temellerini attığı ve daha bu başlangıç dediği kitaptır. Kitabı okumaya başlarken bu kitabın 1940'larda yazıldığını unutmamak gerek. Kitap temelde 4 bölümden oluşuyor; Peter Keating, Howard Roark, Ellsworth Toohey ve Gail Wynand. Her bölümde bir karakterin yaşamına odaklanılıyor. Karakterlerin geçmiş yaşantıları, düşüncelerini ve benimsedikleri görüşün temelini oluşturuyor. Bu noktada Howard'ın geçmişi daha muğlaktı diğer karakterlere göre. Benlik, bencillik, ego, kollektivizm, anti-sosyalizm, manipülasyon gibi pekçok kavramı kitapta bulmak mümkün. İlgi çekici bulmuyorsanız sıkıcı gelebilir. Karakterler zaman zaman geniş bir şekilde kendi fikirlerini açıklıyor. Yer yer tekrara düşen diyaloglar var. Kitaba sık sık ara vermek zorunda kaldım. Bu nedenle kitaba alışmam zaman aldı. Sayfa sayısı okunmayı zorlaştırmıyor kesinlikle. Kitabın ufuk açıcı olduğunu düşünüyorum ama erken yaşlarda okumak belki biraz zor olabilir.
Tek kelimeyle harika! Çizimler, renkler, kapak tasarımı her şey o kadar hoş ki. Aşina olduğumuz Harry Potter dünyasını resimli baskıdan okumak çok ama çok güzeldi.