Naruto 98'den beri çizilmeye devam eden dünyanın en popüler manga ve anime serilerinden biri hatta en popüler serisi. Türkçesi güzeldi ve eğlenceliydi. İlk basılı manga deneyimim oldu, herkese tavsiye ederim. Orijinalinden de umarım bir gün okuyabiliriz.
Dört halife devri benim için her zaman merak konusu olmuştu. Fakat dikkatimi çeken kitaplarda ya sadece Hz.Ali, sadece Hz.Ebubekir vardı veyahut dili o kadar ağır geliyordu ki sözlüğe bakmaktan sayfa çeviremiyordum. Adem Apak bu sıkıntılardan sonra çok iyi geldi. Dört Dört halife devri ile ilgili günümüze kadar gelen yansımaları, siyasette ve toplumsal hayatta yapılan atıfları anlayabilmek ve tarihi bilebilmek için bu kitap bence kesinlikle okunmalı.
İhsan Oktay yine hayalgücünü ve üslubunu konuşturmuş. Fakat konusu nedeniyle her kesimin soluksuz okuyabileceği bir kitap değil. Diğer tüm kitaplarını okudum; kitabul hiyel aralarında en az iyi olan diyebilirim.Puslu Kıtalar Atlası ya da Suskunlar ilk kez bu yazarı okuyacaklar için daha isabetli bir tercih olacaktır.
Belki puanlardan belki internetteki yorumlardan dolayı beklentim çok çok daha fazlaydı. Dünyadan ve anlamsızlığından tespitler yapılması çok ilgimi çekmedi. Bir çözüm, bir kurtuluş en ufak bir çıkış fikri verilmemişti. Eğer arayış içindeyseniz, aradığınızı bu kitapta bulamayacaksınız.
İskender Pala'nın divan edebiyatı bilgisi herkesin malumu. Kitapta da yer yer verdiği şiirlerle bunu göstermiş. Ancak üslubunu ve kurgusunu yetersiz buldum. Nasıl desem, kitabı okurken kitabın içinde hissetmiyorsunuz,yapay geliyor. Mesela bir karakter aynı dönemde geçmeyecek kanka ve maslahatgüzar kelimelerini birarada kullanabiliyor.(tabi ki bu kelimelerle değil, sadece örnektir)Bazı yerlerde eski osmanlıca bir kelimeyi sözlükten bakayım diye didaktik niyetlerle yerleştirilmiş,aslında oraya yakışmamış,zorlanmış buldum. Bu tip şeyler de sürükleyiciliği zedeliyor diye düşünüyorum.