kitaptan sonra muhakkak filmi izlenmeli ve fikret hakan ın son sahnesi üzerinde epeyce konuşmalı.adana taş köprü ve tahta bacak...

masaüstü çalışmaların kırmızı bir kapakta toplanması diyelim.kitap denir mi tartışılır.

arkadaşlığın,parasızlığın,aşkın soyuttan somuta geldiği bir roman.kemal sunal oynamış film olarak.ama kitabın lezzeti çok farklı.fakir ıstanbulun zengin ıstanbulu yendiği bir yapıt..

bir kürt destanı.şiddetle tavsiye ediyorum

Urfa da yaşayan delilere hem yerel anlamda hem de nörolojik açıdan bakan bir kitap.bazı delileri biz de görürdük çarşıda.ara ara açılıp okunması gereken bölümleri var.herkesin içinde bir delilik var mı dedirten bir kitap.ya da deli onlar mı bizler mi sorusunu da sorası geliyor insanın.

kürk mantolu madonna sabahattin ali nin öykücülüğünü gölgeliyor aslında.öykülerin içinde kaybolmak isteyenlere.kırlangıç.kafa kağıdı.ses.tadına doyulur mu kelimelerin...

öyküleştirme ustası sunay akın.ama bazen öyküleştirirken küçük yalanlar katıyor işin içine.ve ne gariptir ki kendisi de inanıyor bu yalanlarına.