kitaba başlamadan önce okuduğum yorumların abartı olduğunu gördüm.evet serinin diğer kitapları kadar heyecan verici olmasa da evet en sevilen pov lar olmasa da .yazarın dilive yeni karakterler bu açığı hemen hemen kapatıyor.
gene kafka gene bir klasik... "bu adam bir harika dostum" kafkanın okuduğum en yetkin eseri.kesinlikle dönşüm adlı kitabından çok daha iyi bir eser.alber camus tarafından "korku çağı" olarak adlandırılan 20.yy dünyasına acımasız bir eleştiri.ama kendi tarzıyla.kara bir mizah ve tadına doyulmaz bir absürdlük.kitabın sonlarına doğru rahipin k. ya anlattığı hikaye ve üzerine yapılan felsefik tartışma tek kelimeyle "efsane"dir.aslında biraz düşünülünce dava da eleştirilen konu"dönüşüm" de eleştirilen ile aynıdır.bu da:aslında hayatın ta kendisinin bir tutuklanma ve yargı süreci olduğudur.
ilk sayfalarının hem olay olarak durgunluğu hemde psikolojik tahlil olarak azlığı son 30 sayfada tamamen tersine dönüyor ve mükemmel bir yusuf atılgan kitabı ortaya çıkıyor her nekadar mükemmel olsada bir aylak adam değil gözümde.
neden bahsetsem bilemedim. okadar mükemmel bir kitapki.hele sonu beni darma duman etti." sustu.konuşmak gereksizdi.bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti.biliyordu.anlamazlardı."
bu kitabı okuyunca yazarın ölüm şeklini az çok tahmin edebiliyorsunuz.bu zamana kadar okuduğum en depresif öykülerdi.tüm hikayeler güzeldi ancak kitaba adını veren amok koşucusu bezginlik ve ay ışığı sokağı adlı hikayeler ayrı bir güzeldi.