Yarım kalmış bir kitap bence. Birçok şey aklıda soru işareti olarak kaldı. Beklentilerimi karşılamadı.
Okurken çok oyaladığını düşündüm. Sonuç ise tatmin edici değildi. Öte yandan bu adamın betimlemeleri ve hikayenin içinde bulunduğu durumu çok iyi analiz edebilmesi ufak bir gerçekçilik hissi de uyandırıyor. Puanım kitaba değil Murakami'nin tarzına.
Okurken çok düşündüm desem yalan olmaz. Neden oyun oynamak bu kadar önemliydi? Herkes bir şekilde kendi oyununu oynarken üstelik bunun farkında bile değilken bunu sesli düşünmekten fazlasıydı Hikmet'in hikayesi belki de. Ve çoğu zaman kendimi gördüm onda. Oğuz Atay sadece bir kitap yazmamış, kimsenin sesli dusunemeyeceklerini içimizden biri ile anlatmış bize. İyi ki var.