İsteyerek başlamadığım, okuldan verilen bir kitaptı. Ve kitabın birçok yerinde de sıkıldığımı itiraf ediyorum ama yine de okumaya devam ettim çünkü insanı okumaya iten bir şeyler vardı. Özgür, kurallara sığmayan bir ruha sahip olan ana karakter Eda'ya özendiğim ve acıdığım kısımlar oldu. Bir nevi kendi hayatımı eleştire seansı gibi bir şeydi. Ve tabii en büyük mesaj; hayal edilen hiçbir şey imkansız değildir.
Kesinlikle kütüphanemde istediğim bir kitap. Emin olamadığım için kütüphaneden ödünç almıştım ama sonra bırakamadım ve keşke satın alsaydım diyorum. İnsanların takıntılarına, sorunlarına ve yaptıkları mantıksız veya mantıklı davranışlara yoğunlaşmış. Düşündüren ve kitabı ''Önce'' ve ''Sonra'' şeklinde ikiye ayırmasından dolayı insanı sürükleyen bir kitap. Gizemi korumayı öyle iyi becermiş ki yazar. Kitaptan sonra ben de kendi ''Büyük Belki'' mi düşünmeye başladım.
Bir an güldürürken iki dakika sonra hüzünlendiren, hareketli ve akıcı bir kitaptı. Vefa Enver'in kurgularına, üslubuna ve esprilerine hayranım.
Seçilen konunun işlenişi yönünden ilginç ama işleniş o kadar değil. Yer yer sıkan, mantık dışı bulduğum olaylar vardı ama bu benim düşüncem. Daha iyi kitaplar okumuştum.