Clara Wilson, Londra’ya onca yolu adını temizlemek için gelmişti. İnatçılığı, okyanusun öbür tarafında evlenmesini neredeyse imkansız kılarken,yanlışlıkla gittiği bir baloda kendisini Rawdon Markisi Seger Wolfe’un kollarında bulmuştu. Clara daha önce hiç âşık olmamıştı ama markiyle tanıştığında bu hissettiğinin aşk olduğundan hiç şüphe duymamıştı. Ne yazık ki aşk, kafasındaki en son şeydi. Buraya kendisine bir eş bulmaya gelmişti, bir hovarda değil.
Kötü şöhretli Marki ise Clara Wilson ile tanıştığında ona karşı öyle güçlü bir arzu duymuştu ki, kendisini aristokrat Londra’nın girdabına yeniden kapılmaktan alıkoyamamıştı. Şimdi kendisine hiç uygun olmayan bu güzelliğin aşkını kazanmak için mücadele ederken, bu oyunda kendi kalbini de ortaya koyacaktı.
"İşveli bir kadın, enfes bir şekilde hınzır bir erkek ve çok iyi sunulmuş bir Viktoryan atmosferi içinde MacLean okuyucularını büyülüyor. Özel kıvılcımları ve şehvet anlayışı onun zirveye yükselişinin önünü açıyor.”
Romantic Times
"Türünün harika bir örneği."
Jo Beverley
“Bu kitabı, iki muhteşem gün boyunca başımı kaldırmadan okumanın keyfine vardım. Hikâye bal gibi akıp gidiyor ve yerinde olmak isteyeceğiniz karakterlerin yaşadıklarını okuyarak sayfaları çevirirken aldığınız lezzetten parmaklarınızı yalıyorsunuz. Muazzam bir hikâye anlatıcı olan ve öykülerine neredeyse şarkı söyletecek denli hayat katan yazarın anlattıklarına gömülüp gidiyorsunuz. Bu kitabı vakit geçirmeden 'okunması gerekenler' listenize eklemelisiniz."
Suzanne Coleburn
Clara Wilson, Londra’ya onca yolu adını temizlemek için gelmişti. İnatçılığı, okyanusun öbür tarafında evlenmesini neredeyse imkansız kılarken,yanlışlıkla gittiği bir baloda kendisini Rawdon Markisi Seger Wolfe’un kollarında bulmuştu. Clara daha önce hiç âşık olmamıştı ama markiyle tanıştığında bu hissettiğinin aşk olduğundan hiç şüphe duymamıştı. Ne yazık ki aşk, kafasındaki en son şeydi. Buraya kendisine bir eş bulmaya gelmişti, bir hovarda değil.
Kötü şöhretli Marki ise Clara Wilson ile tanıştığında ona karşı öyle güçlü bir arzu duymuştu ki, kendisini aristokrat Londra’nın girdabına yeniden kapılmaktan alıkoyamamıştı. Şimdi kendisine hiç uygun olmayan bu güzelliğin aşkını kazanmak için mücadele ederken, bu oyunda kendi kalbini de ortaya koyacaktı.
"İşveli bir kadın, enfes bir şekilde hınzır bir erkek ve çok iyi sunulmuş bir Viktoryan atmosferi içinde MacLean okuyucularını büyülüyor. Özel kıvılcımları ve şehvet anlayışı onun zirveye yükselişinin önünü açıyor.”
Romantic Times
"Türünün harika bir örneği."
Jo Beverley
“Bu kitabı, iki muhteşem gün boyunca başımı kaldırmadan okumanın keyfine vardım. Hikâye bal gibi akıp gidiyor ve yerinde olmak isteyeceğiniz karakterlerin yaşadıklarını okuyarak sayfaları çevirirken aldığınız lezzetten parmaklarınızı yalıyorsunuz. Muazzam bir hikâye anlatıcı olan ve öykülerine neredeyse şarkı söyletecek denli hayat katan yazarın anlattıklarına gömülüp gidiyorsunuz. Bu kitabı vakit geçirmeden 'okun... tümünü göster
http://illekitap.blogspot.com/2013/03/julianne-maclean-askn-kollarnda.html
Amerikan Varisleri serisinin ikinci kitabı Aşkın Kollarında...
Yazarın dilini çok beğeniyorum, gerçekten tarihi aşk romanı sevenleri tatmin edecek bir dile sahip ve insan okurken zevk alıyor... Nasıl bittiğinin farkına varmıyor ve bittiğinde de keşke bitmesin diyor. Böyle bir kalemi var yazarın... En azından benim için öyle...
Serinin ilk kitap olan "Beni Aşk İnandır"dan daha çok sevdiğimi söylemeliyim. Aslında iki kitapta çok iyiydi ama bu kitabın konusu daha çok hoşuma gitti. Sanırım Clara'nın ve Seger'in biraz toplum kurallarını yıkarcasına sergilediği davranışlardı buna sebep.
Bu paragrafa kitap içeriğine girebilirim :)) Kitabı okurken ciddi anlamda sinirden köpürdüğüm anlar vardı bunlardan biri Clara ile Gillian arasında geçen konuşmalar diğer ise Quintina ve Gillian ikilisinin Clara hakkında attıkları iftira ve düzenledikleri oyunlar. Okurken cidden sinir oldum, yanımda olsalardaki şüphesiz ki parçalardım. Seger ile Clara arasındaki konuşmalarda genellikle keyifli aldım ama ne inkar edeyim bazen Seger'in davranışları da bana itici geldi. Bir adam hem bu kadar sevimli olup hem de nasıl bazen bu kadar sinir bozucu olur şaştım. Seger sevilesi bir karakter mi yoksa sevilmemesi bir karakter mi karar veremedim ta ki Daphne ile Seger arasındaki konuşmaya kadar. İşte o zaman "adamım sen aşık olmuş da haberin yok" dedim...
Kitaba genel anlamda birkaç şey söylemek gerekirse... Kapak tasarımına bayıldım hele ki kapaktaki kızın Clara ile aynı özelliklerde olması çok daha hoşuma gitti. Hani sırf kapak için bile alınır bu kitap dedim gerçi konuda çok güzel ya neyse :)
Kitapta birkaç cümlede devriklik ve yarım bırakılmışlık vardı ama akıcılığı bozmadığından dolayı pek sorun edilecek ve büyütülecek bir kusur olarak görmüyorum. Her kitapta oluyor bunlar çok doğal bu yüzden.
Yorumumu bitirirken sizlere sadece bu kitabı değil, "Amerikan Varisleri" serisini tavsiye ederim. Henüz ülkemizde iki kitabı yayınlandı ama devamı da gelir ne de olsa Ephesus serilerin arasını çok süre açmıyor.
Kitapları gerçekten sevecek ve keyifli okuma saatleri geçireceksiniz. Hele ki aşk romanlarını seviyorsanız kaçırmayın derim.
Daral geldi resmen!
İlk kitap çok daha güzeldi. Seger'İn Daphne'sinden gına geldi, tiksindim.
Çevirisi ise kötüydü :( çevirmen veya editör, şu taksi kelimesi için başka bir kelime uydursaymış keşke, tıpkı başhanım'ı uydurduğu gibi!
severek okuduğum bir kitap oldu... öncelikle ilk kitapta olduğu gibi bu kitapta da özellikle anlatılan dönemi sevdim... Amerikandan gelen boool paralı varislerin para ile ünvan takasları yaptığı bir dönem... ama bizim zengin kızımız Clara ünvan değil aşk istemekte ve bunu için elinden geleni ardına koymuyor... son derece kararlı bir karakterdi... erkek karakterimiz de öyleydi... gereksiz kavgalar ... yanlış anlayarak atıp tutmalar yoktu... ikisi de birbirini en iyi şekilde dinleme ve yargısız infaz yapmama konusun da harikaydı...
bu yüzden kitabı daha da fazla sevdim... bazen fazla kapriste çekilmiyor ;) kısaca çok iç açıcı bir kitaptı... fazla atarlı ve gelgitli aşklardan sa AYYY!! BEN BÖYLE AKILLI USLU NE İSTEDİĞİNİ BİLEN BİR AŞK OKUMAK İSTİYORUM diyene ilaç gibi gelir bence :) tavsiye ederim okuyun farklı bir tat ve keyif olur :D
İngiliz sosyetesine dahil olma çabasıyla başlatılan koca avında sıra Sophie’nin kardeşi Clara’daydı.
İlk kitaptan biraz tanıdığımız Clara, başından geçen olaylar üzerine ablasından 2 yıl sonra sosyeteye girmek için İngiltere’ye geliyor. Hem de skandal bir partiyle başlangıcı yapıveriyor (:
Gerek konusu gerekse karakterleriyle açık ara ilk kitaptan daha çok beğendim. Sophie ve James de sırların ağırlığı vardı. Clara ve Serge birçok açıdan daha sevilesi bir çiftti. Her zaman ne istediğini bilen kişileri sevmişimdir. Birbirlerini istediğini kabul eden çiftimizi de bu yüzden sevdim. Açık ve net (:
Yine de bazı kısımlarda atladığım oldu. Sürekli tekrarlanan cinsel çekim, her gördüğünde vurgulanan yakışıklılık/güzellik boğuyor bazen. O da konunun tek olumsuz yanı olsun. Ama evlendikten sonra neredeyse elimden bırakamadım. Üvey annesi ile kuzeni tam baş belaları ve olaya hareket kattılar. Sonlara doğru öğrenilen gerçekler şaşırtıcı, Seger’in inancı romantikti.
Kapağı yayınlandığında çok hoşuma gitmemişti ama elime alınca renklerin çok güzel olduğunu gördüm. Özellikle fiziksel özellikler Clara ile benziyor. Hele ki orjinal kapağı görünce kıymeti arttı (: Yine de maske takan bir olsa ilk kitapla bütünlük olurdu diye düşünüyorum.
İlk kitabı beğendiyseniz bu kitabı da beğeneceğinizi düşünüyorum. Sanırım gittikçe güzelleşecek. Kendi adıma Adele'i çok merak ediyor ve sabırsızlıkla bekliyorum (:
http://colorful-book.blogspot.com/2013/03/julianne-maclean-askn-kollarnda-yorum.html
Aslında puan olarak 1 hak eden bir roman ancak yazarın kurgusu güzel oluğundan 2 verdim. Ben bu kadar iğrenç bir çiftle karşılaşmadım. Kız kendini akıllı sanan ahmağın teki, adamsa neymiş efendim zamanında birini sevmiş sonra öldüğü için sözde bunalıma girmiş bu bunalımı kadınlarla atlatan şaklabanın teki. Adamın ailesi de ayrı uyuz. Kitapta sadece kurgu ve kapağı sevdim diyebilirim. Ancak bunlar bile kitabı okuduktan sonra içimi rahatlatan özellikler değil. Okuduktan sonra hemen çöpe giden bir kitap oldu. Yazara bir şans daha vermeye değmez.
Konu itibariyle gerçekten çok güzel bir kitaptı ve büyük keyifle okudum, tabi çeviriyi saymazsak.
Neyse ki çeviriye çok fazla takılmayan biriyim ama LORT ifadesi beni benden aldı gitti!! TDK ne derse desin LORT değil LORD'dur doğru ifade zira otobüs kelimesini bile türkçeleştirmek için çok oturgaçlı götürgeç ismini veren bir kurum TDK.
Son zamanlarda okuduğum en iyi historical romandı.
Amerikalı varisleri seviyorum :D Gerçekten hepsi zor ve dişli kadınlar....
Ah Serger... Yazar o kadar yakışıklı bir erkek yaratmış ki... Sevdiği kadını unutamadığı için acısını hayattan çıkaran bir adam var sanki...
Taki bizim zorlu Amerikalı kızımıza gelene kadar...
Kadın ve erkek karakterlerin cesur olmasına bayılıyorum...
Mutlaka okuyun ilaç gibi bir kitap...
Güçlü Kadın karakter sevenlere ideal bir kitap
James'in gözünün kenarından bir gözyaşı belirerek elmacık kemiğine doğru süzüldü.
Sophia, o gözyaşı damlasına, kalbinin ve ruhunun en derin noktalarına ulaşan bir anlayışla baktı.
"Seni seviyorum," diye fısıldadı James, yumuşak bir sesle.
Öncelikle şunu belirteyim; ilk kitabını beğenmiştim ama buna bayıldım :) Kitap çok akıcı hemencecik bitiriveriyorsunuz.. Yazarın kalemini zaten çok beğeniyorum..
Kapak tasarımı harika olmuş, kitaptaki kızla uyumlu olması +1 puan kazandırdı.. Kitaptaki karakterlerin net tavırları ayrı bir güzellik katmış, birbirlerini hatalarıyla kabul etmeleri taktire şayan bir durum :)
... Ayrıca Seger’i görenler öyle bir anlatmışki biran göresim geldi bu yakışıklılığı :))
Kitabın sonunda yanlış bilinen bir gerçek ortaya çıkıyor ki hepiniz şaşıracaksınız benim gibi.. O gerçeği öğrenen Seger ve Clara’nın geleceklerine dair bir karar alması gerekecek.. Acaba mutlu olacağımız bir karar mı olacak ???
Son olarak şunu söylemek istiyorum bence çeviri çok iyiydi sadece birkaç ufak yazım yanlışı vardı ki buda nazar boncuğu olsun :) Bu konuda yapılan eleştirileri abartılı buluyorum açıkçası..
Yorumun aslı: http://kordugumhayaller.blogspot.com/...
Kitabımız gerçekten güzeldi. Tabi sizlerde benim gibi söz konusu historicallar olunca kendimize çektirdiğimiz o acı verici olayları kanıksamaya başladıysanız :D Zira artık ben okuduklarımdan çok az olsa da artık alıştım gibi. Ama itiraf edeyim bitirince kitabı fırlatmıştım. Çünkü dayanamıyorum bu durumlara. Ama onun öncesinde yaşananlar kesinlikle güzeldi. O yere kadar insan yavaş yavaş bir eriyor... :) Hangi yer mi?? Okuyun öğrenin ;)
Şimdi de kitabımızın konusundan bahsedelim bir ara verip:
Kitabımız, serinin ilk kitabındaki kızımız Sophia'nın kızkardeşi Clara'nın İngiltere'ye soylu birini bularak evlenmesi amacıyla gelişini ve başından geçenleri anlatıyor. En başta, bu kitaptaki yakışıklımız Seger ve Clara hakkında merak uyandırıcı bir sayfayı okuyoruz. Daha sonra ise yazar yakışıklımızdan bir bölüm veriyor ve bizi bugüne, yani Clara'nın katılacağı davet için refakatçisiyle davetiyesini aradığı zamana götürüyor. Bu önemli, çünkü davette prens de olacak ve kızımızın Londra sosyetesine katılıp katılamayacağını onaylayacak. Malum kızımız Amerikan geldi, o çooook soylu İngiliz sosyetesine uygun mu değil mi bir bakılsın ama değil mi?? :P
Neyse, sonuçta bir davetiye buluyorlar ama yanlış yerin davetiyesi çıkmasın mı bu da??! O.o Çok çok yanlış bir yer hem de! :D Ama iyi tarafından bakalım, kızımız orada kalbini yakışıklımız Seger'e kaptırıyor. Hele ki ne kaptırma :) Yakışıklımız Seger'in hasretine dayanamayıp katılmaması gereken bu baloya tekrar katılıyor sırf bu yüzden. Ve katıldığına da değiyor. Çünkü Seger'in ilgisini kesin bir şekilde üstüne alıyor. Bundan sonrası ablamız Sophia'nın yardımıyla uzun bir görüşme ve tanışma sürecine giriyor. Yalnız ortada bir sorun var, hatta iki, yok yok üç. Evet, evet, üç sorun var. Bunlardan biri yakışıklımız Seger ünvanlı biri olsa da yaşadığı bazı olaylar nedeniyle artık sosyetenin arasında değil. Bir diğer sorun/sorunlar ise Amerikalılardan nefret eden üvey annesi olacak uyuz mu uyuz kadın ve onun o gereksiz yeğeni. Peki sizce çiftimiz tüm bu zorlukları aşıp evlenebilecek mi??? Evlenseler bile -historical bu rahat durur mu yazarlar!!!- tüm olumsuzluklara rağmen huzura ve mutluluğa kavuşabilecekler mi?? Tüm bu soruların cevapları ve daha fazlası için kitabı almalı ve okumalısınız... ;)
Karaktere geçelim birazda:
Kızımız Clara; kendilerini çok çok sevdim. O döneme göre gerçekten kıpır kıpır, cesur ve net bir kızdı. Milletin ne diyeceğine umursamadan ya da sevdiğini bir şeye zorlamadan sevdi. Ve güzelliğinin yanında bu davranışları da artı olarak Seger'den bu güzel hislerinin karşılık bulmasını sağladı :) Çok acılar çekti ve bunlara değdi. Kitabın sonunda beni halini merak eder bir şekilde bıraktı. Bir sonraki kitabını merak ediyorum artık ;)
Yakışıklımız Seger; kendilerini başlarda çok sevdim. Hatta uzunca bir süre :) Ama ne zaman hendekten atladılar adam beni deli etmeye başladı. O kadar hata yaptı ki en sonunda ofsaytı yedi benden uyuz -.- Gözünün önündekini göremedi. Uyuz adam, sana oyun oynayanların gerçek yüzlerini nasıl bilmezsin bunca yıldır da sana en başından beri açık ve net olan güzeller güzeli Clara'ya güvenmez ve üzersin?? Tüm bu sebeplerle yazarımızın kızımızla aralarında kitabın ortalarında aralarının bozuk olduğunu varsayıyorum. Zira yakışıklımızı sonlara doğru kızımıza karşı çok gaddarlık yaptı :(
Bu türü çok iyi bilmem ama bu türde okuduklarıma bakarak tüm bu olayların normal olduğunu düşünüyorum. Aralarında geçenler ve Seger'in -her ne kadar sonradan sıksa da- daha önce yaşadığı aşk ile ilgili hisleri çok güzeldi. Yazar hem karakteri hem de ilişkileri iyi incelemişti. Olayların hızlı olması beni rahatsız etmedi, zira karakterlerimizde enerjikti.
Benim için en büyük eksiyi, Seger'in sonradan beni sinir edecek birine dönüşmesi ve kızımızı çok üzmesi aldı. Dediğim gibi, gözünün önünde dönenleri başkası demese anlamaması beni oldukça sinirlendirdi. Tabi bir de sonun çok çabuk bitmesi var. Ama düşününce, devam kitabı olacağı için sanırım yazar olacakları oraya saklamış...
Karton Cilt, 374 sayfa
15Şubat2013 tarihinde, Ephesus Yayınları tarafından yayınlandı