1908 yılında Torino'da doğan Faşizim karşıtı ve çalkantılı bir yaşamı olan Cesare Pavese 1950 yılında yine doğduğu kent olan Torino'da intihar ederek yaşamına son vermiştir. Roman Torino'nun bir köyü olan Monticello'da geçiyor. Şehirli olan Berto köylü Talino ile hapis yatar birlikte çıkar ve Talino'nun köyüne giderler. Yazar kırsalı ve köy yaşamını harika betimlemiş. Köylülerin yer yer saf yer yer köylü kurnazlıklarını çok güzel işlemiş. Okurken Anadolu köyü canlandı gözümde. Kırsal insanları hemen hemen aynı. Sonuç olarak kısacık yer yer gülümseten sıcak bir taşra romanı....
Polisiye-gerilim türünün önde gelen isimlerinden plan Fransız yazar Jean-Christophe Grange'den 5 Bölüm 122 Kısım 520 Sayfalık harika bir roman. Roman birlikte dini eğitim gören, sonra polis yüzbaşısı olan iki arkadaş Mathieu Durey ve Luc Soubeyras üzerine kurulu. Luc'un intihar edip komaya girmesi üzerinde çalıştığı dosyayı Durey'in takip etmesi. Ülkenin ve Avrupanı çeşitli yerlerinde işlenen cinayetler aradaki bağlantılar derken kitap çok boyutlu, katmanlı ve heyecanlı bir hale gelmiş. Fransa İsviçre İtalya ve Polonya'da geçen roman elinizden düşüremiyeceksiniz klişe tanımı sonuna jadar hakkediyor. Çok beğenerek okudum. Grange zaten favori yazarlarımdandır. Kitabı bitirdikten sonra yazarın her kitabını bitirdiğimde bu okuduğum en iyisiydi diye düşündüğümü fark ettim. Tavsiye ederim bu türü severler ( ki sanırım bir çoğu okumuştur ) çok memnun kalacaklardır....
Kitap bir kült ve o kadar çok beğeneni varki yorum yapmıyacam. Benim elimdeki 5 kitap bir arada olanı. Yine benim için kitabın olumlu yanı ciltli ve büyük ebatlı olduğundan dolayı kütüphanede çok güzel durması
Lawrence Durrell'in İskenderiye dörtlüsünden sonra ses getiren daha doğrusu gölgesinde kalan Avignon beşlemesinin beşinci ve son kitabı.Quinx. Artık sona gelinmiştir. Savaş sonrası karakterler romanın başladığı yere Avignon'a dönmüşlerdir. Sorular, akla takılanlar bu kitapta ortaya çıkıyor. Çok sürükleyici bir seri olduğunu söyleyemem. İlk iki kitabı zorlanarak okudum ve üçüncüye başlamadan araya başka bir iki kitap sokup onları okudum. Üçüncüye başladığımda ilk iki kitaptan sıkılmama karşın daha bi sevk alarak okudum. Ama yinede okuması çok kolay bir kitap değil. Yer yer oldukça durağan, sıkıcı olarak niteliyebilirim bu seriyi.....( tabiki bana göre )
Lawrence Durrell'in ünlü Avignon beşlemesinin dördüncü kitabı olan Sebastian bana göre (beşinciye yeni başlayacam) serinin en güzeli. Artık 2.dünya savaşı sona ermiştir. Karakterler İsviçre'nin Cenevre kentinde tekrar bir araya gelirler. Savaş onların üzerinde ne gibi etkiler bırakmıştır. Kimler geri dönememiştir. Romanda Aşkın platoniği umutsuzu mantıklısı mantıksızı, felsefe ve diğer üç kitapta olmayan aksiyon dahil her şey var. Beğenerek okudum.....
Avignon serisinin üçüncü kitabı olan Constance Almanya'nın Polonya'yı 1Eylül 1939 yılında işgal edip 2. Dünya savaşının başlangışıyla başlıyor. Savaş ana karakterlerin her birini değişik yerlere savuruyor. Durrell bu üçüncü kitapta savaşın insanlar ve şehirler üzerindeki etkisini güzel bir şekilde ortaya koyuyor.
Jessie Burton 1982 Londra doğumlu olan genç yazar Oxford Üniversitesi ve Central School of Speech Drama okullarını bitirmiş olup 2009 yılında yazarlığa adım atmış olup, halen yazarlığı ve oyunculuğu bir arada yürütmektedir. Burton Minyatürcü adlı romanı, bir Amsterdam gezisi sırasında Rıjkmuseum adlı müzede romanın baş karakteri olan Petronella Oourtman'ın oyuncak evini görmesiyle yazmaya karar verir. Kişi ve oyuncak ev gerçek. Oyuncak ev ayrıca dünyanın en pahalı 10 oyuncak evi arasında. Harika bir kurgu ve anlatım. O kadar ki konunun ne kadarı gerçek ne kadarı kurgu okurken ikileme düşüyorsunuz. Çok severek okudum. Bu arada okumak istiyenler için bir not kitap şu an İdefix'te 9.90 satılan kitap listesinde bence kaçırmayın.....