Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında Haruki Murakami'den süper bir roman. Bu benim okuduğum ikinci Murakami romanı. İlki Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu adlı romandı ve bu kadar boş bir konuyu bu denli sürükleyici yazmak büyük bir maharet ister diye düşünmüştüm. Bu kısa romanı ise tek kelime ile muhteşem. Roman kısaca Hacime adlı romanın asıl kişisinin on iki yaşından itibaren yaşamını, büyük ve gizemli çocukluk aşkı Şimamoto'yu kendi ağzından anlatımı. Bazı romanlar vardır bitmesini istemiyeceğiniz hatta neden bu kadar kısa diye düşündüğünüz. Murakami'nin bu romanı bende öyle bir etki bıraktı....
Marquez'den 132 Sh lık nefis küçücük öyküler dizisi. Kitapta bulunan öyküler sırasıyla. Bi Salı Günü Öğle Uykusu O Günlerden Birinde Bu Kasabada Hırsız Yoktur Baltazar'ın Yaşadığı Mucizevi Öğleden Sonrası Montiel'in Dul Karısı Cumartesiden Sonra Bir Gün Yapma Güller Hanın Ana'nın Cenaze Töreni.. Adlı Öykülerden oluşuyor.. Öykülerin birbirleri ile bağlantısı yok gibi.Neden yayınevi bu esere roman demiş onuda anlamadım. Ama sonuçta Marquez her eserinde olduğu üzere okurlarını Güney Amerika kasabalarının sevimli kaotik ortamına, insanlarının saf, yoksul, batıl inançlı dünyalarında bir gezintiye çıkarıyor. Kitap zaman zaman Yüzyıllık Yalnızlık romanındaki kahramanlara okura hatırlatma amaçlı ufak dokunuşlar yapmış.Sonuçta bir Marquez kitabı alınır ve okunur.....
Gezgin, maceracı, yazım ve kurgu ustası İngiliz yazar Lawrence Durrell'den nefis bir macera romanı. Benim lawrence Durrell okumaya başlamam Haşmet Babaoğlu'nun 2012 yılında yayınlanan "Bana göre Durrell geçmiş çağımızın en büyük yazarlarından biridir.Gençliğim Durrell'in beni sarhoş eden dünyasında dolanarak geçti" yazısıyla oldu. Roman ilk kez Cefalu adıyla 1947 yılında yayınlandı 1961 yılından sonraki baskılarında Karanlık Labirent adını aldı .Durrell'e bu romanı yazmasına romanını sonunda yazdığı " Bu öyküde anlatılan kahramanlar değil geçen olaylarda kurmacadır. Girit adasınında kitapta adının geçmesi nedeninin onu karalamak değil Aşağıda belirttiğim Kraliyet Coğrafya Derneği üyesi Rahip Henry Fanshawe Tozer'in Oxford yayınlarında 1875 yılında çıkan Islands Of The Aegean çalışmasında yapılan alıntı bu öykünün sorumlusu olarak gösterilebilir " Durrell Rahibin başından geçen yarım saatlık basit bir labirent gezisini alıp nefis olağan üstü heyecanlı bir şekle sokmuş Nefis kahramanlar, tasvirler ve tiplemeler var. Harika elden bırakılamayacak kadar sürükleyici bir roman Karanlık Labirent....
Saramago'dan kıssadan hisseler. Özellikle çocukların okuması gereken bir kitap.Hedef koyma, sebat, ne istediğini bilme yılmama ve direnme sonucunda başarı ve mutlulukmutlak gelir. İçerisinde akılda kalacak güzel özlü sözler bir hayli fazla... Kim olduğunu bilmezsen kendin olamazsın. Kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin. Adayı görmek için adadan dışarı çıkmak gibi,,,
Tom Robbins'den sevgi olgusunu işleyen çocuklar kadar yetişkinlerinde ilgisini çekebilecek kısacık 102 Sh lık bir masalımsı öykü kitabı.Özelliklle bir bira sever olarak benim ilgimi çok çekti. Bira yapım aşaması markaları alkolün kişilerde yaptığı etkiler v.s çok güzeldi bir çırpıda okunacak bir kitap....
Edebiyat çevrelerinin Saramago'nun yazdığı en iyi kitap olduğunda hem fikir olduğu Körlük adlı romanın devamı olarak nitelendirilen bir roman Görmek Her şey hayali bir ülkede seçim günü bardaktan boşanırcasına yağan yağmur dolayısı ile seçimdeki problemlerle başlıyor.Sayım neticesinde % 75 beyaz oy çıkar bir hafta sonra bu oran % 83 olur ve hükümet beyaz oy kullananları Hükümet devirmek için dış güçlerin hizmetçisi,kendi tarafında olanları vatan sever .Basını abluka altına alma,tutuklamalar v.s . Saramago'nun yarattığı bu ülke bana aslında çağrışımlar yapıyor ama neyse... Benim en beğendiğim ve bir çokta kitabını okuduğum yazarlardan olan Saramago'yu okurken ilk kez bu kadar zorlandığımı söylemeliyim.Körlük adlı romanla 190 Sh kadar bir bağlantı kurmak olanaksız. Zaten o Sh ya kadar oldukça durgun olan roman ( Tabii ki bence ) o Sh dan sonra hareketleniyor... Sonuç olarak Saramago'nun bir baş yapıt olarak kabül gören Körlük adlı eseri ile kıyasladığımda Görmek bir kaç tık aşağı geldi bana.Ama tabii ki bir Saramago sever olarak almadan ve okumadan edemezdim..
Barry Unsworth ( 1930 -2012 ) İngiliz yazar Uzun yıllar doğu Akdenizde bulunan Unsworth yaşamının bir döneminde de Atina ve İstanbul'da İngilizce öğretmenliği yapmış İtalya'da vefat etmiştir. Pascali'nin adası adlı eseri 1980 yılında Man Booker ödülünü kazanmış 1988 yılında da baş rollerini Ben Kingsley, Helen Mirrer, Charles Dance'ın oynadığı filme çekilmiş ve Cannes fiim festivalinde Altın Palmiye adayı olmuştur. Roman 1908 yılında Sultan Hamit döneminde Ege denizindeki adalardan birinde geçiyor. Adaya yirmi yaşında bir çok dil bilen ajan olarak yollanan sonrada unutulan ama çöküş dönemindeki kaos yüzünden kırkbeş yaşına kadar maaşı ödenen dolayısı ile halen kendini görevde sanan Basil Pascali'nin tirajıkomik öyküsü ve kendinle hesaplaşması üzerine kurulu. Roman oldukça akıcı yazar uzun yıllar Türkiye'dede kaldığı ve Osmanlı tarihini de araştırdığı ve çöküş dönemlerini iyi bildiği için oldukça gerçekçi yazmış.nefis tiplemeler var Basil Pascali,Anthony Bowles, Ldyia, ada valisi Mahmut Paşa yardımcısı İzzet Efendi. Ve ada tasvirleri nefis. Osmanlı'nın çökmesini nasılda yeteneksiz ve kendi çıkarını düşünen üst düzey yöneticilerinin hızlandırdığını yazar gözler önüne seriyor ben birazda o yönden okudum ve çok beğendim.Yalnız kitap 1993 yılında İletişim yayınlarından çıkmış tek baskıda kalmış ben Nadir kitaptan edindim.Tarihi ve hafif mizahta kokan kitaplardan hoşlananlar bulabilirlerse okumalarını öneririm...