Orhan PAMUK un okuduğum ilk kitabı. yazarın tüm kitaplarının içerisinde bambaşka bir güzelliği ve psikolojiyi barındırması açısından benim için yazarın en önemli eseri;bu düşünceme, kitabın anlatım şeklinin DOSTOYEVSKİ yi andırması neden olmuş olabilir
istanbul yaşanıyor kitapta.cinayetler ve sonuç en sonda olması gerktiği yerde.asıl konu istanbul olmuş ve cinayet sadece yan konu gibi ve bu haliyle de okunası bir roman olmuş.
insanın hiç bir şeyi olduğu gibi kabul etmeyerek her şeyi sorgulayabileceğinin kusursuz olarak anlatıldığı mükemmel bir kitap. bu kitabı okuduktan sonra her şeye bakış açınız değişecek
Siyah Kan ile ulaştığı kusursuz noktadan sonra Şeytan Yemini,Koloni ve Ölü Ruhlar Ormanın daki zoraki okuma isteğimi bir nebze olsa da zevkle okuma isteğine dönüştürdü Sisle Gelen Yolcu. Sisle Gelen Yolcu ilk sayfalarda pek bir sürükleyici değildi ama sonlara doğru hareket kazandı. bazı bölümlerde anlatılan detayların açıklamasını ilerde beklerken bulamamak da eksiklik gibi geldi bana. Grange in tüm kitaplarını okuyan benim için sadece Siyah Kan unutulmayacak güzellikte.
aborjinler merkezli bir kitap.anlatım tarzıyla ziyadesiyle basit.sanki size;her şeyden vazgeçin,gerçek huzur dünyadan tamamen arınmakta mesajı vermeye çalışıyor.