Reşat Nuri Güntekin 1928 yılında yayınlanan bu eserinde; çalışkan başarılı fakat zaaf gösterenlere karşı acımasız olan Zehra Öğretmen ile babası Mürşit’in bakış açılarından dramatik yaşam öykülerini anlatıyor.
Yazar, cumhuriyet öncesinde yeni mezun, idealist genç bir mülkiyelinin iş ve sosyal yaşamdaki çatışmalarını ve uyumsuz ilişkilerini anlatırken, dönemin memuriyet yaşamına, köhne yapısına ait önemli ipuçları da veriyor. Şehirden kasabalara sürüklenirken, ardında birer birer ilkelerini de bırakan genç adam hatalı bir evlilikle korkunç bir sona doğru sürükleniyor.
Acı ve sefaletle dolu ortamdan tesadüfle sadece kızı Zehra’yı kurtarabiliyor. Acımak; aile içi ilişkileri ve sorumluluklarını, adeta ders verir gibi gözler önüne seriyor.
Reşat Nuri Güntekin 1928 yılında yayınlanan bu eserinde; çalışkan başarılı fakat zaaf gösterenlere karşı acımasız olan Zehra Öğretmen ile babası Mürşit’in bakış açılarından dramatik yaşam öykülerini anlatıyor.
Yazar, cumhuriyet öncesinde yeni mezun, idealist genç bir mülkiyelinin iş ve sosyal yaşamdaki çatışmalarını ve uyumsuz ilişkilerini anlatırken, dönemin memuriyet yaşamına, köhne yapısına ait önemli ipuçları da veriyor. Şehirden kasabalara sürüklenirken, ardında birer birer ilkelerini de bırakan genç adam hatalı bir evlilikle korkunç bir sona doğru sürükleniyor.
Acı ve sefaletle dolu ortamdan tesadüfle sadece kızı Zehra’yı kurtarabiliyor. Acımak; aile içi ilişkileri ve sorumluluklarını, adeta ders verir gibi gözler önüne seriyor.
Bakış açısı göründüğünden daha tehlikeli bir olgu. İnsanı feci şekilde aldatabilir hem de en ufak şüphe kırıntısına yer bırakmadan. Acımak bunu en acı şekilde doğruluyor. Nasıl mı? Kitabın ana karakterlerinden Zehra öğretmen ve babası Mürşit'in ağzından anlatılan olaylarla tabiî. Evvela babasının ölüm döşeğinde olduğunu haber aldığı halde onu ziyarete gitmek istemeyen bir karakterle karşılaşacak ve bu denli acımasız oluşuna anlam veremeyeceksiniz. Nedenlerini sıraladığında ise kendisine hak vermeniz kuvvetle muhtemel. Hemen ardından kızımızın sıraladığı sebeplerin nasıl meydana geldiğini ve bunların başkalarına nasıl yansıdığını birinci elden yani babasının cümlelerinden okuyacaksınız. Sonra da şöyle diyeceksiniz: Gerçek bazen görünendir; çoğu zaman ise görünenin gölgesinde kalan. Az kalsın unutuyordum. Bir yandan da dönemin memuriyet yaşamına tanık olacaksınız. O zamandan bu zamana neler değişmiş/ değişmemiş göreceksiniz.
Toplam 4 saatte bitirdiğim ince ama hissettirdikleri altından kalkamayacak kadır ağır dolu dolu hissiyata sahip bir roman.Bence herkes okumalı,genç,yaşlı,depresif,mutlu,mutsuz,umutlu...Okuyunuz..
reşat nuri güntekin'in okuduğum romanları içinde sıkılmadığım tek kitabıdır, çalıkuşu'nu okumuş olmadan söylüyorum bunu tabiiki de.
Tek gecede bitirdiğim bir kitaptır. En sevdiklerimden...
Herkesin okumasını tavsiye ederim.
Bu kadar ince bir kitabın bu kadar etkileyebilmesi , hayattan bu kadar çok şey anlatabilmesi ne kadar güzel. Keşke diyorum biraz daha Zehra'nın duygularına da yer verseydi, hemen bitiverdi kitap.
Kitap bittiğinde gözlerim dolmasına engel olamadım.Mükemmeldi :)
Anadolu da bir koyde 5 yildir ogremenlik yapan Zehra ya o zamana dek yok saydigi babasiyla ilgili bir telgraf gelir.
Hikaye aslinda bu olaydan sonra baslar.
Yazar Zehra karakterini durustluk, dogruluk,titizlik,kararlilik gibi buyuk insani ozelliklerle donandirmis . Yalnizca acimayi eksik birakmis...
Bu duygunun yoksunlugu aslinda gecmisinde sakli olup o aci telgrafla tekrar gun yuzune cikiyor.
Gorunen gerceklerin ardinda cok baska sebeplerin gizli oldugunu, insan iradesinin kendi caresizligi icinde nasil yok olup gittigini ve erdem duygusunu yitirmis insanlarin ne denli alcalabilecegini gozler onune seriyor.
Kitap, hayat uzerine dusundurmeye sevk edici nitelikte...Ve okuyan herkesin icinde uyandirabilecegi seyler oldugu inancindayim.
Başlarda insanı biraz sıkan fakat sayfalar ilerledikçe sevebileceğiniz türden bir kitap. Okumak size mutlaka bir şeyler katacaktır
Karton Cilt, 159 sayfa
Haziran1999 tarihinde, İnkılap Kitabevi tarafından yayınlandı