cok yavas bir kitap.. gizem sonuna kadar sürdürmeye calısılmıs fakat olayların gelişimi merak duygusunuda kaybettiriyor.
kitap sürükleyici. her sayfayı merakla ceviriyorsunuz. fakat mevlananın evlatlıgı kimya hatun hakkında yazılanlar daha önce okudugum mevlana konulu kitaplardan cok farklı yönde, buda diğer ifadeler hakkında düşündürüyor. tarih acısından düşünmeden okunmalı..
başkomser nevzat yerli sherlok holmes.. öykülerden olusmus bu kitap bir soluk almak isteyen herkes için birebir..
kitabta verilen tarihi gecmiş cok yogun. bir noktadan sonra kim kimin akrabası karısıyor. 100 sayfa sonunda ancak acaba bu selahattin olabilir mi dedim bir karaktere. o kadar dede torun sonucunda insan ana karaktere ulasmakta sabırsızlanıyor. fakat karsılasılan selahattin hicde öyle orlando bloom un cennetin krallıgı filmindeki kadar etkilemiyor okuyucuyu. bölüm aralarındaki küçük hikayeler cok daha tesir edici. kitap yarım bırakmayı sevmediğimden zoraki bitirdim.
tek kelimeyle muhtesem! iskender pala anlattıkca bir rüyada geziniyor gibi hissediyor insan. kah akdenizde yol alan bir gemide tayfa oluyorsun kah endülüste bir yolcu.. sayfalar azaldıkca üzülüyorsun rüyadan uyanma vakti geldi diye.. siddetle tavsiye ederim.
bu kitabı ilk gördüğümde ve satın alırken cok büyük beklentiler içindeydim. ama okurken klasık bir kişisel gelişim romanı oldugunu farkettim. buda bende bir hayal kırıklıgı oldu. fransız borsası bas karakterinin zayıf kişiliği kadar gündemde.. yinede basındaki gizem sonuna kadar mevcut buda kitabı bitirmek konusunda insanı yeterince tesvik ediyor.