Ayaşlı ve kiracılarını hatırlattı, ama onun kadar başarılı bulmadım karakter tasvirlerini.. Ne dilde, ne de üslupta özgün bir şey yok. Yalnız önemli bir yanı var bu kitabın; "ötekilerin" cephesinden anlatıyor o sancılı dönemi..
Kitapta sanat tarihinde yer alan ünlü tablolar üzerinden yaşama dair, savaşa ve barışa dair ezberlerimiz sorgulanıyor. Ronald Searle, Rene Magritte, Zehra Aral, Don McCullin, Francisco Goya, Ömer Kaleşi, Cihat Aral, Mengü Ertel gibi bir çok sanatçının eserlerine bakarken, kulağımıza fısıldanan hayatı ve uygarlığı yeniden tanımlama çağrısı... Başucumdan eksik etmediğim, döne döne tekrar okuduğum, çok sevdiğim bir kitap oldu. "Salonlar, piyasalar, sanat sevicileri arasında akıyor zaman.."
Kitabı zor bitirdim açıkçası, fazlaca tekrara düşmüş gibi geldi, sıkıldım. Ara verdim, bir kaç ay sonra devam ettim. Sonlarına doğru kitabı sevdim ama..