Dilinin çok ağır olduğunu söylemek yanlış olmaz herhalde.Türk klasikleri arasında olduğundan okunması gerektiğini düşünsem de öyle herkesin ilgisini çekebilecek bir kitap olmaıdığını da belirtmem gerek.
Sıkmasa da pek içine aldığı söylenemez kitabın.Werther'in içinde bulunduğu süreci an be an anlatan mektuplarla dolu bir yapıt.
Yazarın ilk ve tek romanı olmasına karışın akıcı bir yanı olduğunu söylemeliyim.Zaten Türk Edebiyatının klasikleri arasına girmişse belli bir nedenden ötürüdür diye düşünüyorum.
Zaman zaman olaydan koptuğumu söylemeliyim.Herkesin beğeneceği türden bir yapım olmadığı aşikar.Fazla derinlikli bir yapısının mevcut olduğunu düşünüyorum.
Çevirmenin de son söz kısmında değindiği gibi;aslında başta bir çocuk kitabı gibi dursa da aslında derinlerde yatan anlamının hiç de öyle olmadığı gerçeği söz konusu.Genel olarak akıcı olsa da yer yer sıkılmak da mümkün olabilir tabi.
Sıkmayan bir yanı var kitabın.Bir oturuşta okunabilecek kıvamda da diyebilirim,Sayfa sayısının az oluşu da bunda etken tabi.Puanım 7/10
''Yalnızca yarına değil,bugüne de ilişkin bir uyarı çığlığı.''Kitap için söylenmiş en etkileyici söz.Fazlasına lüzum yok kanısındayım.Puanım 8/10