Barış Bıçakçının uslübu gene özgünlüğünü ortaya koymuş, fakat bu kitabın kurgusu pek beğenmedim fazla dağınık geldi bana, bizim büyük çaresizliğimizden ve sinek ısırıklarının müellifinden sonra okuduğum için yükselttiği çıtaya ulaşamadı gözümde belki de :)
Hayatımda okuduğum en akıcı kitaplardan biriydi. Barış Bıçakçının dili o kadar yormuyor ki insanı, kelimeler akıp gidiyor. Denildiği kadar var "Nefes alır gibi, su içer gibi..."