Hem Ruhların Kaçışı hem Miyazaki'nin diğer yapımlarının altında yatan düşünceleri, izlediğimiz sahnelerin aslında bize ne anlattığını anlamak için eşsiz bir kaynak olmuş. Ayrıca Miyazaki'nin erken dönemde yaşadıklarının Küçük Cadı Kiki veya Komşum Totoro gibi filmlerine yansıması insanı filmleri bir kere daha izlemeye sürüklüyor.
"Hangi kitap Profesör ?" diye ısrarla sordu Doktor. "Gezegenin tarihindeki en büyük yazarlardan birinin tarafından yazılmış bir Dünya klasiği," dedi Profesör. "Çok komik, çok düşündürücü bir kitaptı, keşke adını hatırlayabilseydim. Başparmağı havaya kaldırmkla ilgili bir şeyler vardı, havlular falan da olduğunu hatırlıyorum. Dur bir düşüneyim -ah, evet, tabii ki, ismi Otostop-"
Bu kitabı okurken hayatımda ilk kez böyle bir şey yaşadığımı fark ettim. Kitabın kurgusal bir roman olduğumu bildiğim halde yazılanlara inanmak istedim, hatta bir kısmına istemsizce inandım. Belki hala inanıyorumdur bilemiyorum. Yeni dönem bir türk yazardan yeraltı edebiyatı havasında bir romanın beni bu kadar etkileyeceğini asla düşünmezdim. Bence denk geldiğinizde ilginizi çektiyse ve hayal kurmaya düşkünseniz işi gücü bırakıp gidip bu kitabı alıp okuyun.