BİS serisinin ilk kitabı olan Kuzey Masalı'nı bazı klişe kısımlarına rağmen gayet beğenmiştim. Çıktığı an Mekanik Aşk çıkınca hiç düşünmeden elime aldım. 2. kitapta yazarın kalemi daha iyi oturmuş. Karakterler arasındaki laf dalaşı ve hikayeyi anlatım tarzı akıcı ve eğlenceliydi. Jane'i ilk kitapta oldukça sevmiştim, bu kitapta daha da kanım ısındı. Ephesus'un kapaklarında seri uyumunu yakalamasını seviyorum. Bu seride Mekanik Aşk, Kuzey Masalı'na göre 2 tık daha önde. Hem mavi rengi sevdiğimden hem de kapak kızının seriye daha uygun olmasından. Kuzey Masalı'ndaki kapak kızı ağır makyajı sebebiyle yaşı 40-45 arası gösteriyor bana göre. Ne yazık ki kitabın iyi yönleri bu kadar. İlk kitabı sevsem de 2. kitap tahmin ettiğimden daha da çuvallamış. Spoiler içerir!!! Okuyucuların Alex'e hayran olmasını anlamadım ben. Kitapta tek gördüğüm sürekli bel altı düşünen ve kadınlara karşı sadece bel altı sohbetler yapmayı bilen bir mahlukattı. Alex'i sevmek bana göre sözlü ve fiziksel tacizi meşrulaştırmaktır. Sakın bana ailesi yüzünden böyle demeyin, ailesi normal olsa da bu şahıs yine aynı karakterde olurdu bence. Ha,ailesi mide bulandırıyor, o kısma %100 katılıyorum. Özellikle babasının yaptıkları affedilmezdi. Zaten BİS ekibinin başlarındaki en büyük belayı açanlar bizzat Cavendish ailesi. İlk kitap için olayları bağlamada ailevi bağlar içeriyor diye bir yorumda bulunmuştum. Bu kitapla beraber o sınırı da aşmış. Yazar, bağlantıyı başarıyla kurmuş ama Cavendish ile Karaarslan ailesini dolaylı da olsa ailevi bağla bağlaması hiç hoşuma gitmedi. Şu an merak ettiğim Zack'ı ve/veya Mert'i bu ailevi bağa katacak mı? Bana katacakmış gibi göründü. Benim 2. kitaptan en çok istediğim şey daha fazla aksiyon, daha yerinde romantizmdi. Aksiyon ilkine göre çok düşmüş. Gerçek anlamda aksiyon sadece Alex ve Jane'in tutsak edilmesiydi. Geri kalan fasa fiso. Romantizm ise üstte yazdığım gibi taciz çizgisini aşan bir seviyede olmuş. Alex-Jane de maalesef sevgili oldukları andan itibaren Kuzey-Masal gibi vıcıklaştı sonradan. Diğer konu kıskançlık. Maalesef yazar her romantik kitap yazan Türk yazarın hatasına düşüyor. Hatta bu konuyu iyice abarttığını düşünüyorum. Karakterler, kadınlarını en sevdikleri yemeklerden bile kıskanıyorlar. Hele kitapta bir sahne var ki iyice soğuttu beni: Kız isteme sahnesi. Bu durum Kuzey'in Masal'ı istemesinde komikti. Jane'de ise aşırı eğreti durmuş. Yazar için kalemi güzel dedim ama "Jane öyle sinirlendi ki Alex'in gözleri büyüdü." "Masal'ın söylediği cümleye herkes şaşırdı." "Alex'in bağırışıyla Jane hariç herkesin kulakları sağır oldu." gibi cümlelerde de azaltmaya gitmeli bence. Zeliha kalemin gerçekten iyi, kurgu yaratmada da gayet başarılısın. Okuyucularınla olan bağını da çok beğeniyorum. Ama okuyucuya kitabı sevdireceğim diye biraz abartıya kaçıyorsun bence. Ben 21 yaşındayım ve senin kitaplarını okuyan benden küçükler de var. En azından onlar için Alex gibi bir karakter oluşturmaktan kaçınmanı tavsiye ederim. Bir de erkekler yerinde kıskanç olursa tadından yenmez kitapların 😉 http://belleninkutuphanesi.blogspot.com.tr/2016/11/mekanik-ask-yorum.html
Pdf olarak çıkmasını bekleye bekleye ağaç oldum ama sonunda geldi :D Çevirisi ilk kitaptaki gibi şahaneydi, çevirenin ellerine sağlık. İlk kitapta kocasının ölümüyle dağılan Natalie'nin kendini toparlama çabası ve yeni bir aşka yelken açması anlatılıyordu. Bu sefer imkansız denen bir olayın gerçekleşmesi sonucu Natalie'nin vereceği kararlar bizlere aktarılıyor. Ufak spoiler içerir! Natalie öncekinden daha kırılgan ama bir o kadar da ne istediğini bilen ve bunun için çaba gösteren bir şekilde karşımıza çıkıyor. Yaptığı seçimden bir an olsun dönmemesi "İşte zeki bir kadın karakter böyle olmalı." dedirtiyor. İlk kitapta Liam'ı sevmiştim şimdi ise kafasını duvarlara vurmak istiyorum. Başta yapılacak en doğru şeyi yapsa da sonrasında Natalie'yi bilerek eski kocasına yönlendirmesi, duyguları konusunda ona güvenmemesi canımı çok sıktı. Sonra nasıl olduysa bir aydınlanma yaşadı da saçmalamaktan vazgeçti. Bazı yerlerde Aaron'a hak versem de Byrnee'e karşılaşmalarındaki tavırları çokça delirtti. Aaron da Liam da Natalie'yi geri kazanmak konusunda hiçbir şey yapmadı. Hani bu kızı seviyordunuz siz? Onun haricinde kitap bir yerden sonra sıktı beni. Aman aman bir şey yaşanmadığı için çoğu sayfayı atlayarak okudum. Kitaptaki favorim sensin şeker Aara. Mark'a da kitap boyunca çokça tebessüm etmiş olabilirim. http://belleninkutuphanesi.blogspot.com.tr/2017/02/hukum-yorum.html