"Hayat zalim. Aşk bir şaka. Ölüm ise bir son bile değil."
Bizi birbirimize kenetleyen bağları yaptığımız seçimler, verdiğimiz kararlar koparır. Aşk her zaman bir kutu çikolata, bir buket çiçek ve dudaklarda tamamlanan bir tebessümden ibaret olmayabilir. Atacağı adımın hayatını tamamen değiştireceğini bilen Natalie, zor zamanlarında hep yanında olan Liam ve küçük kızı Aarabelle için metanetini korumak ve doğru kararı vermek zorundadır. Kimsenin kalbini kırmak istemese de, karmaşayla harmanlanmış duygularının büyük bir zarafetle üstesinden gelerek yüreğinin onu götürdüğü yoldan gitmeyi seçer.
(Tanıtım Bülteninden)
"Hayat zalim. Aşk bir şaka. Ölüm ise bir son bile değil."
Bizi birbirimize kenetleyen bağları yaptığımız seçimler, verdiğimiz kararlar koparır. Aşk her zaman bir kutu çikolata, bir buket çiçek ve dudaklarda tamamlanan bir tebessümden ibaret olmayabilir. Atacağı adımın hayatını tamamen değiştireceğini bilen Natalie, zor zamanlarında hep yanında olan Liam ve küçük kızı Aarabelle için metanetini korumak ve doğru kararı vermek zorundadır. Kimsenin kalbini kırmak istemese de, karmaşayla harmanlanmış duygularının büyük bir zarafetle üstesinden gelerek yüreğinin onu götürdüğü yoldan gitmeyi seçer.
(Tanıtım Bülteninden)
Pdf olarak çıkmasını bekleye bekleye ağaç oldum ama sonunda geldi :D
Çevirisi ilk kitaptaki gibi şahaneydi, çevirenin ellerine sağlık. İlk kitapta kocasının ölümüyle dağılan Natalie'nin kendini toparlama çabası ve yeni bir aşka yelken açması anlatılıyordu. Bu sefer imkansız denen bir olayın gerçekleşmesi sonucu Natalie'nin vereceği kararlar bizlere aktarılıyor.
Ufak spoiler içerir!
Natalie öncekinden daha kırılgan ama bir o kadar da ne istediğini bilen ve bunun için çaba gösteren bir şekilde karşımıza çıkıyor. Yaptığı seçimden bir an olsun dönmemesi "İşte zeki bir kadın karakter böyle olmalı." dedirtiyor. İlk kitapta Liam'ı sevmiştim şimdi ise kafasını duvarlara vurmak istiyorum. Başta yapılacak en doğru şeyi yapsa da sonrasında Natalie'yi bilerek eski kocasına yönlendirmesi, duyguları konusunda ona güvenmemesi canımı çok sıktı. Sonra nasıl olduysa bir aydınlanma yaşadı da saçmalamaktan vazgeçti.
Bazı yerlerde Aaron'a hak versem de Byrnee'e karşılaşmalarındaki tavırları çokça delirtti. Aaron da Liam da Natalie'yi geri kazanmak konusunda hiçbir şey yapmadı. Hani bu kızı seviyordunuz siz?
Onun haricinde kitap bir yerden sonra sıktı beni. Aman aman bir şey yaşanmadığı için çoğu sayfayı atlayarak okudum.
Kitaptaki favorim sensin şeker Aara. Mark'a da kitap boyunca çokça tebessüm etmiş olabilirim.
http://belleninkutuphanesi.blogspot.com.tr/2017/02/hukum-yorum.html
http://illekitap.blogspot.com/2019/05/corinne-michaels-hukum-salvation-4.html
Avuntu'nun devam kitabı olan Hüküm'ü de hemen okudum. Zaten Avuntu'nun yorumunda demiştim kitabın çok nefes kesen bir yerde bittiğini ve devamına hemen başlayacağımı ve başlayıp bitirdim kitap. İtiraf etmek gerekirse bu kitabı da Avuntu kadar sevemedim.
İlk kitaptan tanıdığımız ve sevdiğimiz çift olan Liam ile Natalie ilişkilerine mutlu mesut devam ederken Natalie'nin öldüğünü sandıkları kocası geri dönmüş kitapta orada bitmişti. Bu kitap da kaldığı yerden devam ediyor. Liam ile Natalie'nin aşkları çok fena sınanıyor ve Aaron da geri döndüğü için artık her şey karman çorman bir hal alıyor.
Kitap başlarda Aaron ve Liam arasında kalan Natalie'nin seçimlerini anlatırken Liam'ın kendini geri çekmesi, bütün kararı Natalie'ye bırakması ve Aaron'ın karısını geri kazanabilmek için çabalamasını anlatırken kitabın yarısından sonra Liam ve Natalie'nin aşkına döndü olay ve tamamen aşk üçgeni mevzusu bir anda mutlu bir aşk hikayesi ile sonuçlandı.
Öncelikle kitapta Natalie'nin Aaron'ın kendini aklama çabalarına hep sessiz kalıp tepki göstermedeki yetersizliği çok sinir bozucuydu. En başından beri tepki göstermesi gereken konularda sessiz kalıp da hep alttan alttan seni istemiyor imaları yerine açık açık kartlarını ortaya dökseydi her şey daha kolay olurdu bence. Tabi o zaman da sanırım kitap olmazdı .)
Sevmediğim başka bir detay da... sen henüz bebek sayılabilecek kızını bırak sevgilinle iki günlük kaçamak yapmaya git... ahh hadi ama arkadaş olmaz böyle şeyler biraz gerçekçi olalım, yazar romantizm yazabilmek için bir annenin bebeğini ikinci plana atmasını yazmış resmen. Olmadı bu...
Liam'ın baba olacağını öğrendiği kısımlardaki o duygu anlatımını çok sevdiğimi de söylemeliyim.
Kitapta devamlı adı geçen arkadaşlıklar yine çok güzel kurgulanmıştır. Liam'ın görevdeylem ulaşılamadığı haberi geldiğinde kısımlar da öyleydi.
Kitabın geneline bakılırsa ortalamaydı benim nazarımda çünkü olmamış çok fazla şey vardı. Bence Aaron ölmüş kalsaydı geri hiç dönmeseydi ve sadece bir kitapla hikaye bitmiş olsaydı da olurdu ki bence daha güzel de olabilirdi. Hadi bu kitap yazıldı o zamanda bazı olayları çok daha net çizgilerle yazıp da bu bir aşk romanı aşkı püskürteyim gerisini boş ver mantığı olmadan yazılsaydı daha iyiydi.
İlk kitabı sevip de bu kitaba başlamaya niyeti olanlar kesinlikle çok büyük beklentiye girip de ilkiyle kıyaslamasınlar derim ben.
352 sayfa
Kasım2016 tarihinde, Kanes Yayınları tarafından yayınlandı