Çok akıcı, su gibi bitti gitti. Karakterle ben de sıkıldım daraldım yaşadım o yorgunluğu esasen. Hoş bir hikayeydi üslup olarak da çok başarılı buldum.
Neyine o kadar popüler olmuş anlamadım, çok dağınık bir kitaptı okurken çok zorlandım esasen.
6 kitaptan sonra Mustafa Kutlu'nun tarzım olmadığını kendime ispatladıysam artık elime almayabilirim. Yine karmaşa, kurgu yok karakterler karışıyor. Kimdi neydi bu ne derken ortada bir süreç yokken bir bakıyorsunuz kitap bitmiş kalmışsınız ortada. Bu da öyleydi. Önerebileceğim tek kitabı Uzun Hikaye sanırım.
Çok ilginçti gerçekten. Yoksulluk içimizde-ya tahammül ya sefere göre çok daha akıcıydı hoşuma da gitti. Manifaturacı bölümü en beğendiğim yer oldu. Adamın iç konuşması o kadar güzeldi ki. Saniyede bile aklımızdan neler neler geçiyor konudan konuya atlıyoruz onun güzel bir örneğiydi bence. Sonuç da beklediğimden çok daha gergindi epey ürkütücüydü aslında. Fena değil diyeyim diğer iki kitaba nazaran çok daha iyiydi.
Zoraki okudum bitti diyebilirim kitabı yarıladım ama karakterleri hala çözemedim. Fazlasıyla ve gereksiz bir karışık kurgu vardı. Ne olduğunu anlamadan bitti zaten.
Gül yetiştiren adamdan sonra ilaç gibi geldi. Onu çok zor okumuştum. İnsanı düşündüren bir kitaptı bence can alıcı noktalara değinilmişti.