bu kitaba on puan vermemi sağlayan şeylerden biri adrian diğeri de o sonlardaki strigoi sahnesidir heralde. aslında adrian hakkında çok fazla sahne yoktu ama daha önce onun hakkında o kadar şey duymuştum ki tanıştığıma çok sevindim artık. o strigoi sahnesinin sonu her ne kadar mutlu bitmemiş olsa da kitabın en aksiyonlu yeriydi ve aksiyonlu yerlere bayılıyorum. gerçekten, başları biraz sıkıcıydı o yüzden. o, kayak yerleri falan çabuk bitmedi benim için ama on puanı hak ettiğini düşünüyorum. sonuçta bu yorumu yazmadan önce defalarca okumuşluğum var o sahneleri.
birinci kitabına göre daha güzeldi bana kalırsa. her ne kadar aiden'ı daha çok sevsem de seth sahnelerinin fazla olması beni rahatsız etmedi. seth'in yeri de ayrıdır bende.onun dışında catskills sahnelerini çok sevdim. hem çok komik hem de çok harika yerleri vardı. alex'in telly'nin önünde yaptığı çok etkileyiciydi. devam kitaplarının daha iyi olacağına eminim.
Kitap genel olarak güzeldi aslında ama kıza sinir oldum. Bi adam bi warner karar vermedi gitti. O kadar yeteneği var savaşta işine yarayabilecek ama tek yaptığı kendine acımak. Yani kitap iyiydi ama ilki daha iyiydi.
serinin en güzel kitabıydı. sadece olimpos kahramanlarının değil bütün Percy Jackson ve olimposluların da toplamında en güzeli buydu. Neptün'ün oğlunda yedi melezin birleşeceğini duyduğumda o kadar sevinmiştim ki hemen diğer kitaba başladım. tahmin ettiğim gibi harika bir birleşme oldu ama sevmediğim yerler de vardı. annabetin yalnız kalması , leo'nun baya yalnız biri olması Hazel'in kimi seçeceğinin belli olmaması biraz kötüydü. gerçi tüm kitabın iyi olmasını bekleyemeyiz ya. neyse sonu da çok şaşırtıcı bitti ve sınavlar bittiği an hades'in evine başlayacağım.