Aziz Nesin'in eğlenceli kaleminden kısa kısa, sıkmayan, gülümseten, düşündüren, eleştiren hikayeler.
24 saatten az bir sürede bitirdiğim, tadımlık bir kitaptı. İstanbul'un surlarının altındaki tünellerde dolaşıp kimsesizler mezarlığında soluklanıp huzur bulmak isteyen, zamanın büyüsünde sırların, gizemlerin peşinde sakince koşmak isteyen herkes okumalı. Böyle kitaplar yaşadığımız şehre, insanlara, içinde bulunduğumuz ana farklı bir anlamla yaklaşmamızı sağlıyor.
Bu kitap yaşıyor, evet tıpkı insan gibi, ağaç gibi, evren gibi. Canlı, yeterince dikkatli dinlerseniz içinde yatan hayatı duyabilirsiniz ! Okuyucusuyla büyüyen bir kitap bu, şimdi başka, 10 sene sonra başka, 20 sene sonra bambaşka bir Zorba olacak biliyorum ve ben her okuyuşumda farklı bir tat duyacağım. Sayfasını şöyle bir açmayıverin tüm Girit buram buram ruhunuzu sarar. O portakal ağaçlarının, denizin, rüzgarın kokusu sayfaların arasından sızar. Evet gerçekten yaşayan bir kitap bu. Son olarak Aleksi Zorba... Şu çağda böyle insan olmaya ne çok ihtiyacımız var, tüm ihtiyacımız olan da bu ya.
Polisiye-gerilim kitaplarından uzak dururum genelde, tamamen olay odaklı kitapları sevemiyorum. Kızıl Nehirler'in kurgusu gerçekten tatmin edici. Türün meraklısı buyursun okusun, elinizden düşmez iki günde bitiriverirsiniz eminim.