Sözcüklerle insanı rayından çıkaran çok değerli bir şairimizi daha keşfetmek. geç keşfetmenin mahcubiyeti ama keşfedip tanımanın, kalbindeki hissiyatların bir tanığının var olduğunu fark etmenin mutluluğu :) şöyle binlerce kitabın ve şiirlerin yerinden sıyrılarak yatağımın başucuna, Didem Madak'ın Ah'lar Ağacı kitabının yanında hızla yer edinir kendine. şarap içme ve gitarınız varsa gitarınıza sarılma isteği uyandırabilir :) sözcükler ve notalar kadar sarhoş edici başka bir şey var mıdır ki dünyada? bunu en iyi şairlerimiz kanıtlamıyor mu birde müzisyenlerimiz?
"Ben güzellik ve aşk Tanrıçası...Yunanlıların Afrodit Romalıların Venüs dedikleri ölmezlerin en güzeli... Yeryüzünde hayatın ve çoğalmanın sebebi... Ben, güzellik ve aşk Tanrıçası Afrodit. Çevrenizde gördüğünüz ve güzel bulduğunuz her şeyi size veren tanrıça olan ben... Sevgisiz bir kalbe aşk, solmuş bir güle can verebilen ben... Gecenin karanlığını aşk aleviyle sarıp aydınlatan... Aşkın yolu, ateşin koru olan ben... Aşka aşkla fısıldayan ben..." Afrodit !! Ölümsüz ve Olympostaki muhteşem saraylarında canı sıkılan tanrılara da yeryüzünün ölümlü canlılarının hayatına rengi de karanlığı da Neşe'yi de ıstırabı da Sevgi'yi de sevgisizliği de getiren tanrıça. Hem merhamet hem acımasızlık dolu. Hem seven hem sevdirtmeyen tanrıça. Hem güzel olduğu için göz kamaştıran hem de güzel olduğu için acı veren tanrıça... Ne işler açtın şu fani başımıza...
Filmini büyük bir keyifle izlediğim kitabı raflarda ilk gördüğümde okuma heyecanı bastırmıştı. uzun süre önceliğimi başka kitaplara verdiğimden okumayı ertelediğim ama en sonunda dün kütüphaneme kattığım bugünde başlayıp birkaç saatte bitirdiğim bir kitap oldu. postacı Mario ile ünlü şair Pablo Neruda arasında gelişen arkadaşlık hikayesinin arka fonunda Şili'yi de anlatan sizi içine çeken bir roman. ben keyifle okudum.
Odysseus'un karısı ve Troyalı güzel Helena'nın kuzeni İkarous'un kızı Penelope'nin size söyleyecekleri var. zaten birinin kızı birinin sadık eşi güzeller güzeli birinin kuzeni akıllı ama çirkin sayılan Penelope'nin bu iyelik ekleriyle dolu hayat hikayesini özneleştiren kitapta Penelope size sesleniyor. hikayesini bir de kendi öznelliği üzerinden kendi bakış açısından anlatıyor. Margaret Atwood çok iyi bir iş çıkarmış bu yapıtıyla. oldukça da akıcı insanı içine çeken bir üslubu var.
Eski Yunan efsanelerine ve özellikle Tanrılara ilgi duyuyorsanız sizin için bilgilendirici bir kitap. benim eski Yunan efsane ve tanrı ve özellikle tanrıçalara olan ilgim gezmek ve antik kentlere olan ilgimi keşfetmekle oluştu. Mitoloji okumadım şu zamana kadar binlerce kitap okumama rağmen. ancak gezip görmek isteklerim ve gittiğim gezdiğim yerlerde buraların efsanelerini, halkların tapındıkları tanrıçaları ve mitosları öğrenme arzusu doğurdu bende. Bu alana yeni yöneldiğimden çok bir bilgim yok ancak bu kitapta ilginizi merakınızı giderip sizi yönlendirebilecek keyifli bilgiler içeriyor. Zeus'un alnından doğan Athena, ana tanrıça Kybele, denizler tanrısı Poseidion, kısacası Olymposlu Tanrıları kısa kısa anlatmasının yanında diğer tanrılara da değindiği bölümler mevcuttur. anlatım dili akıcı ve ilgi çekicidir kitabın. ben keyifle okudum.