mervemm07, 70 adet değerlendirme yapmış.  (6/10)
Seninle Ya da Sensiz (Highlander Serisi 2)
Kürk Mantolu Madonna
İlk Öpücüğün Büyüsü (Marriage to a Billionaire, #1)
Sen Nereye Ben Oraya
Melekler Zamanı
Bukre
Bukre

2

Kahraman Tazeoğlu/ Bukre Nihayet Bukre'yi bitirebilmişken sıcağı sıcağına yorumumu da yapayım dedim. Öncelikle şunu söylemem gerekirse, ben bu kitaba başlarken okuyanları çok sevenler ve sevmeyenler olarak ikiye ayıran kitap demiştim fakat yanlış bir tespitte bulunmuşum. Birde arada kalanlar varmış… Şekil A.1 bende o arada kalanlardan biri oluyorum. :) Arada kaldım çünkü ne Bukre'yi çok sevdim, mükemmel kitaptı diyebilirim ne de hiç sevmedim. Evet, sevdiğim yerleri vardı ama sırf kitabı yarım bırakmamak okuduğum kısımlarda hayli fazlaydı... Her ne kadar ben çizmiyor olsam da altı çizilesi güzel sözler vardı bu kitabın sevdiğim yanıydı. Fakat bazı kısımlar da sırf yazılmış olmak için yazılmış gibiydi... İşte o güzel sözlerden bir kaçı; “Keşke bana akıl vereceğine, aklımı alacak kadar beni sevseydin…” “Eğer geçmişteki acılarımın karşılığı karşımdaki insanda sonlanmıyorsa, o kişi benim mutluluğumun başlangıcı da olamaz…” “Bir gün aradığın insanı hayatına alırsan sakın ona nefesim deme! Aldığı her nefesi geri veriyor insan…” “Yarın da sabah olacak. Bende batan güneş, sende nasıl doğacak?” vs. vs. vs. bir dolu güzel sözler işte. Hepsi güzel sözlerdi vesselam… Kitaba ismini veren meşhur Bukre'nin hikâyesi ise bildiğimiz aldatmalar üzerine kurulmuş bir hikâyeydi. Konunun klişe olması önemli değil de anlatım tarzı beni biraz yordu. Çoğunlukla “Dedi Bukre, söyledi Selim” tarzı cümleler kurulmuştu ve bu devrik cümlelerin fazlalığı beni çok rahatsız etti. Tam sevmeye başladığım yerde Bukre'nin hikâyesi bitti. Bende kitabı baştan sona kadar onun hikâyesi sanmıştım ama değilmiş... Sonraki bölümler bir mektuptan veya günlükten alınmış gibilerdi ve “Bunlara ne gerek vardı?” demekten kendimi alıkoyamadım. Kitabın türünü de anlayamadım zaten. Öykü mü Deneme mi? Nedir çözemedim... Uzun lafın kısası ismini hatırlamıyorum ama bir arkadaş “Belki de en sondaki hikâyeye değerdi” tarzında bir yorumda bulunmuştu. Evet, belki de en son hikâyeyi okumak için bu kitabı almaya değerdi ama o da çok kısaydı be. :( En son olarak bu kitabı alacaklara, almak isteyenlere küçük bir tavsiyede bulunayım: Bu kitabı gerçekten çok çok çok çok okumak istiyorsanız alın okuyun fakat beklentilerinizi fazla yüksek tutmayın. Çünkü bana göre abartıldığı kadar iyi değildi. Tabii bu zevk meselesi. Güzellik herkese göre görecelidir. Alayım mı almayayım mı diye hâlâ kararsızlık halinde olanlara tavsiyem ise olunabilecek daha iyi kitaplar var benim gibi fazla maceraperest olmayın der ve yorumumu burada noktalarım. :)

Metal Fırtına (Metal Fırtına, #1)