Hangi açıdan değerlendirmek gerekir bilmiyorum. Bu mu yani diyerek geçen bir kitap. Bir dönem yasaklanmış ama galiba sadece kitabın reklamı olsun diye yasaklanmış. Aksi halde söylediği özgün olan hiçbir şey bulamadım.
İhsan Oktay Anar'ı bilen bilir. Satırlar arasında oradan oraya vururken anlattığı hikayeye tepeden kuşbakışı bakacak olsanız bu hikaye incir çekirdeği doldurmaz diye düşünürken bir bakmışsınız ki o dil karşısında o incir çekirdeği aslında sizsiniz.
Bazı filmler vardır. İzlerken inanılmaz keyif verir. Ancak aradan bir süre geçtikten sonra onunla ilgili çoğu şeyi hatırlamazsınız bile. Buz Kapanı da bu tarz bir kitap bana göre. Okurken hiç sıkılmayacaksınız. Her anı hareket dolu ancak altını çizeceğiniz tek satır bulabilecek misiniz bilmiyorum.