Kitap akıcı, konusu ilginç ve orijinal. Kısa olduğu için de bir çırpıda bitiyor. Ancak ben bu kitabı distopya türü için yetersiz buldum. Toplum yapısının ve bireylerin ne hale geldiği daha detaylı anlatılmalıydı diye düşünüyorum. Kitap yakma eylemine geçişin tarihi bile çok üstünkörü verilmiş, kısaca bahsedilmiş. Açıkçası 1984, Cesur Yeni Dünya gibi kitaplara denk bir kitap okuyacağımı düşünerek başlamama rağmen o kitaplardaki derinliği bu kitapta bulamadım.
Felsefeye ilgi duyan ancak benim gibi okumaya çalışıp da anlamayanlar için çok harika bir kitap. Gelmiş geçmiş bir çok tanınmış filozofun görüşleri zaman sırasına göre örneklerle aktarılmış. Böylece ben de hakkında hiç birşey bilmediğim filozoflar ve dönemlerle ilgili genel bir bilgi edinmiş oldum. Yalnız felsefeye ilgi duymayan bir kişi için bu kitap gereksiz olur. Kitabın %90'ı belki bu filozoflar ve dönemlerle alakalı. Kurguyu yazar çok küçük bir kısımda yapıyor. Ama kısa da olsa kurgu kısmının da çok orijinal olduğunu söylemem gerek.
Bu kitabı, yazarın diğer kitabı olan monte kristo kontundaki başarısından ve çok popüler olan atos-portos-aramis-dartanyan dörtlüsünün hikatyesini merak etmemden dolayı okudum. Öncelikle kitabın dili çok akıcı, kitap uzun olmasına rağmen sıkmıyor, uzunluğunu hissettirmiyor. Ancak hikayeye baktığımda kitabın bu kadar uzun olmasını gerektirecek bir kurgu bulamadım. Belki de bu beklentimi yüksek tutmandan dolayı oldu. Ana karakterlerden bazılarının ise varlığı ile yokluğu bir olmuş, hiç bir katkıları yok olaylara. Sanki yazarın çıraklık eseri gibi duruyor. Ama yazar Dumas olunca çıraklık eseri bile ortalamanın çok üstüne çıkmış.