Adam, eğlenceli bir baloda kendini o kadar yalnız hisseder ki şu etkileyici cümleyi kurar: "Öylesine bir başımaydım ki , yelek cebimdeki saatin tik taklarını duyuyordum." Sırf bu etkileyici cümleler ve betimlemeler için bile okunabilecek, içerisinde birkaç tane öyküyü barındıran güzel bir kitap. saygılarımla,
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Bazı okurların yazdığı gibi mükemmel bir hikaye olduğunu düşünmüyorum ama yazarın betimlemelerine ve anlatımındaki akıcılığa hayran olmamak mümkün değil. Okuduğum basımda fazlaca eski kelime kullanılmış ama çevirmen sayfa altlarında öztürkçelerini verdiğinden dolayı okumayı engelleyecek ve okuru sıkacak bir durum söz konusu değildir. Etkileyici bir hikaye ve edebi bir eser olduğundan okunmasında fayda vardır. saygılarımla,
Shakespeare'in okuduğum ilk kitabı. Kurduğu cümlelerden tutun, bu cümlelerde tercih ettiği kelimelere kadar tüm özelliklerine hayran oldum. Boşuna kelimelerin tanrısı dememişler. Çevirilerde bu büyülü cümlelerin ahengi ne derece yansıtılmış onu bilemem ama latincesinden okumadan asıl lezzetine varılamayacağı söyleniyor. Çok güzel bir oyun. Mutlaka okuyunuz. Saygılarımla,
Hz. İsa nın görüşlerinin, dini kendi siyasetlerine alet eden kişiler tarafından zaman içerisinde nasıl ve ne şekilde değiştirildiğini anlatan bir kitap. Kitap akademik bir dille yazıldığından dolayı daha çok ilahiyat eğitimi gören veya konu hakkında derin bilgi sahibi okurlara hitap etmektedir. Normal okuyucuyu sıkabilir. Hristiyanlık ve hz isa ile ilgili detaylı bilgi sahibi olmak isteyen okuyucuların başka kitaplara yönelmeleri faydalı olacaktır. Saygılarımla,
Serinin son cildini de bitirmiş bulunuyorum. Seriyi bitirdiğinizde Atatürk hakkında ne kadar az şey biliyormuşuz diyeceğinize hiç şüphem yok. İşlenen konuları incelediğinizde kitabın altında ciddi bir emek yattığını farkedeceksiniz. Seriyi mutlaka edinip okuduktan sonra çocuklarınız ve torunlarınız için saklayınız. Saygılarımla,
Çok beğendiğim "Herkes eşittir ama bazıları daha eşittir" sözünün sahibinden bir çarpıcı kitap daha okudum. Bu kitapta iktidarın araç değil bir amaç olduğunu öğreneceksiniz. Güya insanlığın menfaatine çalıştığını, sessiz yığınların sesi olacağını iddia eden grupların iktidarı ele geçirince nasıl bir diktatörlük kurabileceğine şahit olacaksınız. 1940 larda yazılmış bir kitap olmasına rağmen, özgür düşüncenin suç olduğu, bireyselliğin sapkınlık olarak nitelendirildiği günümüz toplumunun nasılda güzel bir şekilde tasvir edildiğini görünce şaşıracaksınız. Mutlaka okuyun, okutturun.
İslam öncesi arapların dini inanışlarının detayları ve bu inanışların islamiyete ve özellikle günümüze nasıl yansıdığı ile ilgili detaylı bilgi alabileceğimi sandığım bir kitaptı. Fakat bu tarz bir bilgiye maalesef rastlayamadım.Sadece hepimizin bildiği şeylere yani hristiyanlık ve yahudilikten etkilendiklerine, putlara taptıklarına..vs gibi bilgilere yer verilmiş. Kitabın büyük bir bölümünde arap kabilelerinin soyağacı kırılımlarına ve farklı kabilelerin aralarındaki ilişkilere yer verilmiş. Bu bölümler çok detaylı olduğundan benim gibi hedefi farklı olan okuyucuyu oldukça sıkmaktadır. Yine bu bölümde dini inanışlar ile ilgili çok detaylı olmasa da not edilmesi gereken özel bilgiler bulabilirsiniz. Kitabın arapların aile yaşantılarına ve sosyal ilişkilerine yer verildiği son bölümünün ayrı incelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Lakin bu bölümde arapların sosyal yönü ile ilgili daha önce hiç duymadığınız önemli bilgiler edineceksiniz. Özetle, ilk bölüm haricinde kitabın dikkate değer olduğunu düşünüyorum. Saygılarımla,