cahil bırakılan bir toplum, kadınların hiçbir değerinin olmaması, etnik sorunların savaşa neden açması ve harap bırakılan bir ülke. romanda olaylar çok iyi kurgulanmış ve bu zincirin halkalarını çok iyi takip edersek yavaş yavaş ülkemizin de aynı uçuruma yuvarlandığını fark edebiliriz.
papalık ve Avrupa'da ki dere beylik tarihini çok iyi bilmek gerekiyor.. Kudus'te başlayıp kıta Avrupa'sına yayılan Kiliseler sayesinde kurulan tarikatlar ve gruplar.
doğu-batı çekişmesini sosyal yapısı üzerinden inceleyen gayet iyi bir hikaye. 19 y.y. da yazılmış olduğu için osmanlıca ve farzca kelimeler genç kuşakların okumasını zorlaştıracaktır.
Jack London'un bütün kitapları beni olayların içine çeker ve sayfaların arasında yaşamaya başlarım bu kitapta da öyle oldu. Arka kapakta yazdığı gibi " jack London bu yapıtıyla ulaştığı başarının farkında olduğu içindir ki coşkuyla açıklamıştı bunu: " Gelmiş geçmiş en ilkel öykü budur.""
uzun zamandır polisiye okumamıştım, baya iyi bir seçim yapmışım. bu da beni memnun etti ve john verdon'un kitapları okunmaya değer buldum. sadece geçmişiyle yaptığı iç hesaplaşmalar bana çok yüzeysel geldi.. o kısımlar da detaylı bir kitap olabilir.