Mark Mellery, posta kutusuna bırakılmış imzasız bir mektup alır. Mektupta şöyle yazmaktadır: “Aklından herhangi bir sayı tut – 1 ila 1000 arasında herhangi bir sayı.” Mellery öylesine 658 sayısını tutar. Not şöyle devam etmektedir: “Sırlarını nasıl bildiğimi göreceksin… Küçük zarfı aç.”
SENİ O KADAR İYİ TANIYORUM Kİ NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜ BİLİYORUM
"Aldıklarını geri vereceksin
Vermiş olduklarını aldığın zaman.
Biliyorum ne düşündüğünü,
Ne zaman uyuduğunu,
Nereye gittiğini,
Nereye gideceğini.
Seninle bir randevumuz var,
Bay 658."
Sıradanlıklara meydan okuyan, anında başınızı döndürecek ve ilgi çekici karakterlerin kalp atışlarını tüm gerçekliğiyle hissedeceğiniz Aklından Bir Sayı Tut, kolay kolay unutmayacağınız bir roman.
Mark Mellery, posta kutusuna bırakılmış imzasız bir mektup alır. Mektupta şöyle yazmaktadır: “Aklından herhangi bir sayı tut – 1 ila 1000 arasında herhangi bir sayı.” Mellery öylesine 658 sayısını tutar. Not şöyle devam etmektedir: “Sırlarını nasıl bildiğimi göreceksin… Küçük zarfı aç.”
SENİ O KADAR İYİ TANIYORUM Kİ NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜ BİLİYORUM
"Aldıklarını geri vereceksin
Vermiş olduklarını aldığın zaman.
Biliyorum ne düşündüğünü,
Ne zaman uyuduğunu,
Nereye gittiğini,
Nereye gideceğini.
Seninle bir randevumuz var,
Bay 658."
Sıradanlıklara meydan okuyan, anında başınızı döndürecek ve ilgi çekici karakterlerin kalp atışlarını tüm gerçekliğiyle hissedeceğiniz Aklından Bir Sayı Tut, kolay kolay unutmayacağınız bir roman.
İngilizceden Türkçeye çevirilerde sıklıkla yapılan bir hata var: Üçüncü tekil şahsın kimliğini belirtmek.
İngilizce, "eril" ve "dişil" olarak ayıran bir dil olduğundan, üçüncü şahıslara yönelik cümleler "she" ve "he" ile başlar. Bu da cümlede eyleme yönelik hareketi erkeğin mi dişinin mi gerçekleştirdiğinin bilgisini verir.
Oysa bizim çevirmenlerimizin aklıevvel bir kesimi nedense bu hayati ayrıntıyı görmezden gelerek oluşturur Türkçe metni. O zaman da aşağıda alıntıladığım garabet çıkar ortaya:
"Neredeydin?" dedi yataktaki yaşlı kadın. "Tuvaletimi yapmam gerekiyordu ama yanımda kimseyi göremedim."
Genç adam onun hırçın ses tonuna karşılık, ayakucunda duruyor ve sakin bir şekilde gülümsüyordu.
(KADIN*) Kelimelerin ne anlama geldiğini unutmuş gibi, belli belirsiz bir sesle, "Tuvaletimi yapmam gerekiyordu," diye tekrarladı.(...)
*Parantez içindeki özne bana ait.
Bundan sonrası cinsiyetsiz cümlelerle bu şekilde sürüp gidiyor. Ve bir süre sonra iş iyice içinden çıkılmaz bir hal alıyor. O eylemi kim yaptı, bu cümleyi kim sarf etti vesaire?
Örneklediğim yerde üçüncü paragraf, parantez içinde de gösterdiğim gibi özneyi işaret etmeliydi. Böylece karşılıklı eylemlerin sürdüğü, çift taraflı hareketin hakim olduğu kurgu salçaya dönmezdi. Ne yazık ki yukarıya alıntladığım girişle başlayan kitap, baştan sona aynı hayati hatayı sürdürüyor ve (af edersiniz) okuma keyfinin de içine ediyor.
Kitap iyi kurguya sahip. Merak uyandırıcı. Ama Türkçenin genel kurallarından bihaber bir çevirmenin elinden çıkması edebi tadı alıp götürmüş.
Temposu yavaş,kurgusu güzel bir kitap ama ben dilini beğenmedim.Kendimi kitabın dışında kalmış gibi hissettim.Çeviriden kaynaklı olsa gerek.
Abartıldığı kadar iyi olmadığını düşünüyorum, şimdiye kadar bir çok polisiye okudum, bir çoğu bundan daha iyiydi. Bazı yerlerinde sıkıldığımı bile söyleyebilirim. Yine de iyi vakit geçirmek için okunabilir. Sn.Aşkın Güngör'ün dediği gibi çeviriden kaynaklanan bir çok hata var. İnsan onları farkedince daha da kopuyor kitaptan. Yazarın diğer kitaplarını okumayı düşünmüyorum.
şuan okuyorum ve bitirmek için kendimi zorluyorum... nedense ilerlemiyor...
Abartıldığı kadar bir kitap değil. Bir dedektif romanı olarak iyi sayılabilir ama kesinlikle bir Grange değil.
Bir yazarın ilk romanı olması açısından başarılı sayılabilir.Ama bu kadar satan ve okunan roman bu muymuş? demekten kendimi alamadım.Güzel başladı ortasında yarım bırakmayı düşündüm sonu biraz hareketliydi.Klasik bir seri katil hikayesi.Hatta kitaba ismini veren olay olmasa aşırı derecede sıradan bir hikaye denebilir.
Sherlockvari bir zeka ve Agatha Cristievari bir cinayet. Kısacası, muhteşem!
güzel kurgulanmış fakat kitap sonunda bahçe sandalyesi gibi bir çok şeyden bahsetmeyen kitap.
yine de zevk alarak sıkılmadan okumuştum.
Karton Cilt, 480 sayfa
2011 tarihinde, Koridor Yayıncılık tarafından yayınlandı
David Gurney Emekli cinayet dedektifi.
Madeleine Gurney Dedektif David Gurney'in karısı.
Mark Mellery David’in üniversiteden arkadaşı.
Gregory Dermott Çeklerin kendi güvenlik firması adresine gönderilen kişi.