Yine bir Aziz Nesin klasiği. Bir kaç hikayesini çok beğendim. Özellikle kitaba ismini veren Yeşil Renkli Namus Gazı bunlardan biriydi. Aziz Nesin'in güldürürken düşündüren hikayelerinden 12sini içinde barındıran bir kitap.
Kitap ne zaman heyecanlı yerlere gelecek diye beklerken kitap bitti. Yine klâsik bilim&din çatışması üzerine kurulmuş bir roman. Bu roman Robert Langdon serisinin ilk romanı olabilirdi. Okuduğum Da Vinci şifresi ve Melekler ve Şeytanlar kitaplarına göre daha vasatti. Onlara göre olay örgüsü daha basit, aksiyon ise nerdeyse yok gibi. Yenilikler bekliyoruz Dan Brown.
Kitap güzeldi, Dünya klasiklerini sevenlere tavsiye edilir. Ama benim okuduğum Kaldırım Yayınları'nın çevirisini beğenmedim. Diğer yayınları tavsiye ederim.
Bazı öyküleri yorucuydu, bazı öyküleri şaşırtıcıydı, bazıları ise diğerlerinden daha ön plana çıkacak şekilde güzeldi. Son hikaye bana Uyumsuz Defne Kaman kitabını anımsattı. Sanki onun bir ön çalışması gibiydi. Genel olarak fena sayılmaz.
Halkına sordukları konularda öğüt veren ermişin hikayesi.. Altı çizilecek güzel cümleler var.
-Hayır, çıkar bir yol yoktu ve kimse hapishanede akşamların nasıl geçtiğini tasavvur edemezdi. Kitabın ilk bölümünü okurken ee, yani hani bu basit hayattan ne çıkacak diyorsunuz, 2. Bölümde bambaşka bir hal alıyor gidişat. Evet roman kahramanı her şeye fazlasıyla kayıtsız ilk etapta. Ama sonraki içsel düşüncelerinden insan kendinden çok şey buluyor. Duruşmayı anlatan yerlerde aklıma Tolstoy'un Diriliş'inde ki mahkeme anları geldi. O zaman insan şunu düşünüyor, bir insanın kaderini etkileyecek karar bu kadar kolay mı verilmeli?! Albert Camus'la tanıştığım güzel bir kitap oldu.