başıma bir şey gelmeyecekse kitabı abartıldığı kadar etkileyici bulmadığımı söylemek istiyorum. kitabın bende tek heyecan yaratan noktası Breuer'le Nietzche'nin doktor-hasta rollerinin değişmesiydi. aynı mekanlar, aynı diyaloglar, Nietzche'nin inatla ağlamaması... elime alıp okumaya üşendiğimden uzun sürede bitirdim.
yazarın tarzını seviyorum. masalsı öğelerle gerçek o kadar dengeli gidiyor ki kitapta, "ee bu ne saçma şey" duygusuna asla kapılmıyorsunuz. çok karakterli bir roman, faruk ferzan'ın, sadere'nin ve kendilerine bir enkazdan cennetten bir köşe-Doslar kasabasını- yaratan diğer karakterlerin hikayesi. okunmaya değer.